Mutfaktan gelen bu olağanüstü koku nedir? | Open Subtitles | و كذلك أنت. ما تلك الرائحه الذكيهّ القادمه من المطبخ؟ |
O koku nedir, naftalin mi? | Open Subtitles | ما تلك الرائحه ايا كانت , اقراص نفتالين؟ |
Van Hay'e iki kapıyı da açtırdım ama bu koku 5 yıI geçmez. | Open Subtitles | لقد جعلت فان هاى يفتح جميع الأبواب لكن تلك الرائحه ستظل موجوده خمس سنوات. |
Bu berbat kokunun ne olduğu bilmiyorum ama iğrenç kokuyor. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما هذه الرائحه النتنه, ولكنها رائحه فظيعه. |
Şaka yapıyordum. Mmm, Bu kokuda ne? Yeni parfümün mü? | Open Subtitles | هذه كانت مُزحه ما هذه الرائحه ؟ |
koku yayılmadan pencere açsak iyi olacak. | Open Subtitles | من الأفضل أن تفتح النافذه من أجل أن تخرج الرائحه |
Aslında midem bu kadar hassas değildir, ama o koku... | Open Subtitles | لست عاده بهذه الحساسيه السريعه ........ لكن تلك الرائحه كانت |
Birisi bana yakında en çok satan koku olacak bu şişeyi verebilir mi? | Open Subtitles | هل تعتقدي أنه من الممكن أن تعطيني هذه الزجاجه ؟ هذا في المستقبل القريب ستكون الرائحه الأكثر رواجاً |
Mikroplar yüzünden, bu odada fazla kalamam ve de koku. | Open Subtitles | لا استطيع البقاء طويلا في هذه الغرفة بسبب الجراثيم كما تعلمون وبسبب الرائحه |
Bu durumda koku akrebin iğnesini sallayacağı zaman karıncaların savunma mekanizmasını deveye sokar. | Open Subtitles | في هذه الحاله وهذا النمل اثارت تلك الرائحه آلية الدفاع عندما هددت خلية النحل من العقرب |
Bir insan hayatının son anlarına geldiğini biliyorsa, son raddeye gelmiş endişesi onun bolca koku veren maddeler salgılamasına sebep olur. | Open Subtitles | طبعا هذه الرائحه ليست رائحه موت حقيقيه عندما يعرف الانسان ان نهايته قد اقتربت سيصل لحالة القلق |
koku çok iğrenç ve özellikle de gece nedendir bilmiyorum çok keskin oluyor. | Open Subtitles | هذه الرائحه كريهه وهي قويه خاصه في السماء |
Şuh bir koku, onu emniyetli derinliğe çekiyor. | Open Subtitles | الرائحه التحريضيه تقودها للاسفل لبر الامان. |
koku, bok böceklerini kilometrelerce öteden çekti. | Open Subtitles | هذه الرائحه جلب الخنافس من على بعد اميال. |
Burası Ben Gay fabrikası gibi kokuyor. | Open Subtitles | الرائحه تبدو كما لو كان مصنع بين جاى بالجوار هنا |
Yüce isa! Sanki burda ceset varmış gibi kokuyor. | Open Subtitles | يا الهى ان الرائحه تبدو وكأن أحد ميت بالداخل |
Buralarda bir şeyler kokuyor ama o ben değilim. | Open Subtitles | هناك شيء ما اكيد كريه الرائحه هنا لكنه ليس انا. |
Bu kokuda ne? | Open Subtitles | ما هذه الرائحه ؟ |
Başka kim bira ve taşak teri gibi kokar ki? - Karşıya geçmene yardım edeyim. | Open Subtitles | من غيرك رائحته تشبه الرائحه القديمه والعرق الكريه؟ سأساعدك في عبور الشارع |
Cangılda sonsuza dek yaşayamazdınız o kokuya asla katlanamazdınız. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تعيش فى الأدغال إلى الأبد، لا يمكنك أن تتحمل الرائحه |
John, Kokuyu buradan alabiliyorum. Kesinlikle. | Open Subtitles | جون أنا أشم الرائحه من هنا بالفعل أستطيع. |
O zaman çürük kokular geliyor. | Open Subtitles | عندها يكتسب هذه النوعيه من الرائحه النتنه |
Bunun kokusunu almamış gibi davranacağım, Toby. | Open Subtitles | سأتظاهر بإني لم اشم هذه الرائحه يا توبي؟ |
- Ayakkabı cilası gibi kokan nedir ? - Git dükkanı aç. | Open Subtitles | ماهذه الرائحه كرائحة ملمع الأحذيه اذهب وافتح المتجر |
kokusu yıllarca burada kaldı. | Open Subtitles | الرائحه تلاشت ببطىء . عبر العديد من السنوات |