General Hammond. Binbaşı Carter'ın silahlı korumalar nezaretinde tutulmasını öneriyorum. | Open Subtitles | اللواء هاموند,أنصح بوضع الرائدة كارتر تحت حراس مسلحين |
- Belki de onu ele geçiren varlık Binbaşı Carter'ın zihninin daha iyi bir hafıza depolama aracı olduğunu hissetmiştir. | Open Subtitles | شعر بأن عقل الرائدة كان وعاءا أفضل لتخزين الذاكرة |
Binbaşı Carter'ı kontrol altına aldığını anladık, ama sen o değilsin. | Open Subtitles | نحن نفهم أنك سيطرت على الرائدة كارتر,ولكنك لست هي |
Bu, Çin'i bugüne kadar bir numaralı lider yaptı. | TED | وذلك يجعلها الدولة الرائدة في هذا المجال. |
Sonra, otistik öğrenciler için, çığır açan Prior's Court okulu geldi ve yine tamamen otizm için bir tıbbi araştırma hayratı. | TED | لتظهر بعدها مدرسة بريورس كورت الرائدة في العمل مع التلاميذ المصابين بالتوحد وفي العمل الطبي الخيري المتعلق بالتوحد. |
önde giden şirketler vanalarını yeniledi ve gevşek boru ağızlarını sıkılaştırdı. | TED | تقوم الشركات الرائدة باستبدال الصمامات وإحكام إغلاق الأنابيب. |
Fakat Binbaşı Carter'ın senin için planları var ve ben onun görüşüne saygı duyuyorum. | Open Subtitles | ولكن الرائدة كارتر لديها مستقبل في مخيّلتها لك,وأنا أحترم رأيها |
Bahsettiğiniz heyecanlı geleceği kafamda canlandıramıyorum, Binbaşı. | Open Subtitles | لا أرى هذا المستقبل المثير الذي تتحدثين عنه,أيتها الرائدة |
Herkes Hava Kuvvetleri subayı olmak için uygun değildir, Binbaşı. | Open Subtitles | ليس كل الأشخاص جبلوا ليكونوا ضباطا في سلاح الجو,الرائدة |
Ne kadar teşekkür etsem azdır Binbaşı. | Open Subtitles | لا أستطيع إخبارك كم أقدر هذا أيتها الرائدة |
Kendine çok yükleniyorsun Binbaşı. | Open Subtitles | أنتِ تقسين على نفسك كثيراً أيتها الرائدة |
Görevdeki bir bilimadamının verdiği ifadeye göre Binbaşı Carter'ın davranışları dengesizdi. | Open Subtitles | بناء على تقرير قدم من أحد العلماء في البعثة المعنية سلوك الرائدة كارتر كان خاطئ في أفضل الأحوال |
Binbaşı Kusanaginin vücudu da Megatech'de yapıldı. | Open Subtitles | لكن جسد الرائدة صُنع أيضًا بواسطة ميغاتك. |
sonra Binbaşı işe karıştı ve o sırada onunla konuşan diplomatın icabına baktı. | Open Subtitles | لذا الرائدة توجّب عليها قتل الدبلوماسي الذي كان سيأخذه، إنّه ذلك المُبرمج. |
- Şimdi olmaz Binbaşı! | Open Subtitles | هذا ليس الوقت المناسب لهذه الأمور أيتها الرائدة |
Binbaşı lceborg karınız olarak size eşlik edecek. | Open Subtitles | الرائدة ايسبورج سترافقك كزوجة لك |
Binbaşı lceborg karınız olarak size eşlik edecek. | Open Subtitles | الرائدة ايسبورج سترافقك كزوجة لك |
Binbaşı, babanı güvende olarak geri getirin. | Open Subtitles | أيتها الرائدة,ستحضرين والدك بأمان. |
Her zaman İtalya'nın neden modern yapımlarda lider olduğunu merak etmişimdir. | TED | لطالما تسائلت: لماذا إيطاليا هي دائماً الرائدة في مجال الموضة |
O zamanlar, sunmakta olduğum bacaklar protezde çığır açmışlardı. | TED | في ذلك الوقت, الأرجل التي كنت أعرضها كانت الرائدة في مجال الأرجل الإصطناعية |
Geçen yıl, başlıca tütünsüz yaşam hareketleri, 8 farklı ülkede, önde gelen finansal kuruluşlari tarafından gerçekleştirildi. | TED | في السنة الماضية فقط، تم اتخاذ خطوات للتحرر من التبغ من قبل المنظمات المالية الرائدة في ثمانية بلدان مختلفة. |
İnsan zihni üzerine öncü çalışmaları ile bilinen Galton, müthiş bir bilgindir. | TED | والذي عُرف بأعماله الرائدة في مجال الذكاء البشري، جالتون رجل ذكي واسع المعرفة. |
dedik. Ve ülke ve dünya çapında yapılan bu güzel, küçük pilot deneyleri bulduk. | TED | ووجدنا هذه التجارب الرائدة الصغيرة والجميلة في جميع أنحاء البلاد وفي جميع أنحاء العالم. |
dünya lideri olsak da ne yazık ki bazı suç ve cezalandırma işlerinde de dünya lideriyiz. | TED | التي هي الرائدة .. فيما يخص القوانين البيئية الخضراء ولكننا نحن للأسف نقود العالم في بعض الامور السيئة أيضاً |