Talihsiz aşıkları bir araya getirecek olan yardımsever keşiş rolünü oynayacağın sonucunu çıkartıyorum. | Open Subtitles | أعتبر من ذلك بأنك ستلعب دور الراهب الذي سيجمع بين طيري الحب ؟ |
Floransa alevlerin parlak olduğunu ve keşiş Savonarola'nın hâlâ daha vaaz verdiğini duyduk. | Open Subtitles | نسمع أن النار تُحرِق بسطوع في فلورنسا و الراهب سفونارولا ما زال يبشر |
İlk Rahip flamadan hareket eden bir pankart olarak bahseder, ikinci rahipse flamanın hareket etmesinden ziyade rüzgârın estiğini gördüklerini ısrarla ifade eder. | TED | يشير الراهب الأول إلى العلم على أنه رايةً متحركة، في حين يصر الراهب الثاني على أنهم لا يرون حركة العلم، بل هبوب الرياح. |
Üçüncü Rahip uyuşmazlıklarını algısal bir mesele olarak tanımlıyor - her iki Rahip de büyük resmi görmeyi başaramamışlardır. | TED | يصف الراهب الثالث نزاعهما بأنه نزاع إدراكي يعجز كلا الراهبان المتجادلان عن رؤية الصورة الكبرى. |
Monk Sezon 5 Bölüm. 9 Mr. Monk Babası ile Karşılaşıyor | Open Subtitles | الراهب الموسم 5 برنامج التحصين الموسع. 9 السيد مونك يلتقي والده |
Söylemem gerek, seni görmek güzel ayı bokunun canı cehenneme keşiş gibi yaşadığına göre hala benim kralım sensin. | Open Subtitles | عليّ القول سررتُ برؤيتك و اللعنة على الدببة لأنك مازلت ملكي، و حتى و أن كنت تبدو مثل الراهب. |
Gece yarısı keşiş gelip tabutu kapatması gerektiğini söyledi. | TED | في منتصف الليل جاء الراهب واخبرنا ان عليه اغلاق النعش. |
keşiş, Xu Xian ile yüz yüze gelmiş, bir şeytanla birlikte olduğu için manastırda kalması ve ruhunu temizlemesi gerektiğini söylemişti. | TED | قابل الراهب زو شيان، وأخبره أنه بسسب اقترانه بالشيطان، عليه أن يبقى في الدير ليطهر روحه. |
Tapınağa doğru yol aldı ve Fa Hai ile karşılaştığında keşiş ateş ve duman püskürten dua matını fırlatmıştı. | TED | شقت طريقها إلى المعبد. وعند لقائها فا هاي، ألقى الراهب سجادة صلاته، التي شبت فيها النار والدخان. |
Beklenmedik bir şekilde, yanındaki yaşlı keşiş daha önce benzer bir şey gördü. | TED | ولحسن الحظ، شَهِد الراهب الذي بجانبك أمراً مشابهاً من قبل. |
keşiş, dua etmeyi unutma ki Tanrı'nın gazabı merhametli olsun. | Open Subtitles | لا تنس الصلاة أيها الراهب وإلا كان مصيرك أسوداً |
Bir Rahip gülmemeli! Sadece aptallar boş şeyler için gülerler! | Open Subtitles | الراهب لا يجب أن يضحك الحمقى هم الذين يضحكون بدون سبب |
Sevgili Rahip, buralarda sarhoş olana kadar içecek bir yer var mı? | Open Subtitles | أيها الراهب الطيب، أين يمكن للرجال الحصول، شراب قوي باعتدال بالقرب من هنا؟ |
Evet, tanıtmalıydım. Bağışlayın beni, Rahip. | Open Subtitles | أجل كان يفترض أن أقوم بذلك، اغفر لي أيها الراهب |
Monk Zheng, Wudan dağında olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الراهب زهنج قالَ أنك كُنْتَ في جبلِ وادن. |
Shaolin Monk'umla baş edemezsin. | Open Subtitles | لن تستطيعى مجاراتى باسلوب الراهب شاو لين |
keşişi öldürmesi için gönderdiğimiz adamlardan haber yok. | Open Subtitles | لا توجد أخبار من السُجناء الذين . ذهبوا لقتل الراهب |
Başkaları yarın döndüğünde rahibi güç gösterisi için öldüreceğine inanıyor. | Open Subtitles | يعتقد آخرون أنك ستذبحين الراهب لاستعراض قوتك.. حال رجوعه غداً |
rahibin eli İncil'i gösterir, gösterdiği yerde yazan: | Open Subtitles | :أشار الراهب بيده إلى الإنجيل و الذي مكتوب فيه |
Kutsal Peder söyleyin bana. | Open Subtitles | أيها الراهب المقدس أخبرنى أين سيد سيدتى ؟ |
Ama tüm umutlar tükenmiş gibi görünüyorken karnının içinden parlak bir parıltı çıktı ve onu kızgın keşişin sihrinden kurtardı. | TED | وعندما فقد كل الأمل، خرج ضوء ساطع من داخل بطنها، ليخلصها من سحر الراهب المجنون. |
Ona Friar'ın Kilisesine varabilmemiz için hemen gitmemiz gerektiğini söyle. | Open Subtitles | أخبره بأننا يجب أن نرحل بسرعة إذا اردنا الوصول الي كنيسة الراهب قبل حلول الليل |
Birlik olup Rahibe ona boyun eğmeyeceğimizi söylersek bizi rahat bırakacağına mı inanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد أننا إذا اتحدنا وأخبرنا الراهب برفض كلماته.. فإنه سيتركنا وشأننا ويبتعد ببساطة؟ |
keşişe Burmese ile dövüşebilecek daha fazla adam bulurmuyuz diye soracağım. | Open Subtitles | سأطلب من الراهب أن يبحث عن أشخاص . يُساعدونا في المعركة |
Rahiplerin sadakati için olmasaydı, Yunan Edebiyatı'nın en nadide parçalarından birini sonsuza kadar kaybetmiş olurduk. | Open Subtitles | لو لم تكن في نفس تفاني الراهب كنا فقدنا واحد من أهم الأعمال في الأدب اليوناني إلى الأبد |
Veya SG-1. Şu rahiple yüz yüze konuşabilirler. | Open Subtitles | يمكنهم التحدث إلى هذا الراهب وجهاً لوجه |
Rahipten anlaşmayı tekrar düşünmesini talep etmeni istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يريدونك أن تجعلي الراهب يعيد النظر في الصفقة |
Augustinyan Keşişler tarafından işletiliyor. | Open Subtitles | باسم الراهب المونتاني "برنارد" ويقوم بإدارته مجموعة من الراهبين. |