Efendim, gözden çıkarılamamak için birinin ne kadar rütbe laması gerekir? | Open Subtitles | اذن سيدي ماهي الرتبة التي يجب أن تكون للرجل حتى يكون من الممكن تعريضه للخطر ؟ |
Ad, rütbe, seri numarası. Ad, rütbe, seri numarası. | Open Subtitles | الإسم الرتبة ,الرقم المتسلسل الإسم الرتبة ,الرقم المتسلسل |
Eskiden yüksek rütbeli kadın veya erkekler statülerini belirtmek için takardı. | Open Subtitles | الرجال أو النساء ذوي الرتبة العالية إعتادوا أن يرتدونهم كرمزٍ لحالتهم |
Fransız ordusundaki bir başka yüksek rütbeli subay ve diğer birçok insan gibi o da Dreyfus'u suçlu sandı. | TED | وهو ضابط عالي الرتبة أيضًا في الجيش الفرنسي، ومثل الكثير من الأشخاص، افترض أن درايفوس كان مذنبًا. |
Ama rütbenin küçük ayrıcalıkları vardır, efendim. | Open Subtitles | وأن الرتبة الأعلى تريد الانفراد ببعض الامتيازات لوحدها، صح؟ سيدي؟ |
Birinci kalite, birinci sınıf, yüksek oktanlı dondurucu toplar. | Open Subtitles | الرتبة الاولى، الدرجة الأولى كرات مجمدة عالية الأوكتان. |
FSB'nin üst düzey üyelerinden biri. | Open Subtitles | هو عضو عالي الرتبة في المخابرات الروسية |
Biz aynı rütbedeyiz. | Open Subtitles | هل يمكنك ان تكف عن ذلك؟ نحن فى نفس الرتبة |
Ad, rütbe, seri numarası. Ad, rütbe, seri numarası. | Open Subtitles | الإسم الرتبة ,الرقم المتسلسل الإسم الرتبة ,الرقم المتسلسل |
Ad, rütbe, seri numarası. Ad, rütbe, seri numarası. | Open Subtitles | الإسم الرتبة ,الرقم المتسلسل الإسم الرتبة ,الرقم المتسلسل |
Ad, rütbe, seri numarası. Ad, rütbe, seri numarası. | Open Subtitles | الإسم الرتبة ,الرقم المتسلسل الإسم الرتبة ,الرقم المتسلسل |
rütbe sıralamasına göre başkanı belirlermek yapılacak en doğru şey. | Open Subtitles | نجاح بالموافقة إلى الرتبة هو الشيء الصحيح. |
Dövmeler gibi, bir çete üyesinin üzerindeki mücevherler diğer süslemeler; rütbe ve başarıyı temsil eder. | Open Subtitles | كحال الأوشام، تدل الجواهر وأيّ زينة أخرى على جسد عضو العصابة إلى الرتبة والإنجازات. |
Düşük rütbeli bir erdi ve bunu durdurdu. | TED | لقد كان هذا الشخص جندي احتياط متدني الرتبة وقد أوقف ما كان يجري. |
Ve göreceğiniz şu ki, çok düşük rütbedeki cadaloz kolaylıkla kemiğini yüksek rütbeli bir erkekten koruyabilir. | TED | وما سوف تجده أن كلبة من الرتبة الدنيا جداً جداً ستستطيع بكل سهولة إبعاد عظمة عن ذكر من رتبة عليا. |
Yüksek rütbeli askerlerin cinsel istismarına maruz kalmışlar. | Open Subtitles | لقد تعرض لإعتداء جنسي من قبل عسكري عالي الرتبة |
rütbenin anlamı budur. İkinci olarak: | Open Subtitles | وذلك لأنى الاعلى فى الرتبة بين الجميع هنا |
Burası krallığın en küçük kontluğu ama birinci sınıf kireç taşı üreten bir taş ocağı var ve ormanıyla da çok sağlam keresteler sağlıyor. | Open Subtitles | هذه الرتبة الأقل في المملكة, لكن لديها مقلع حجارة ضخم والذيينتج.. حجر الكلس من الدرجة الأولى بالإضاقة إلى غاباته ، فالخشب فيها جيّد |
O sırada Bay Aguirre'in Monroe Şerif Departmanında üst düzey bir dedektif olduğunu biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل كنت تعرف في ذلك الوقت أن السيد (أجيري) كان محققاً عالي الرتبة في إدارة مأمور مقاطعة (مونرو)؟ |
Efendim, Carter ve ben aynı rütbedeyiz, Teal'c bir uzaylı, Jackson da bir sivil. | Open Subtitles | سيدي , "كارتر" وأنا بنفس الرتبة العسكرية تيلك" فضائي , "جاك" مدني" |
- Rütben yükseldi. - Emredersiniz, komutanım. | Open Subtitles | ـ تذكر أنى أعلى منك فى الرتبة ـ عُلم و ينفذ |
Sıra yaş ve rütbeye göre olacak. | Open Subtitles | كيف تم الترتيب ؟ تم الترتيب على أساس السن و الرتبة. |
Şimdi bu rütbeyi taşıyor olabilirim... ama bunun için deli gibi çalıştım. | Open Subtitles | لم أصل لهذه الرتبة بدون أن أعمل وأكدح من أجلها |
A sınıfı sıra 20'deki Maksimum Şimşek. | Open Subtitles | الرتبة 20، "ماكس" ذو سرعة البرقA المستوى |