| İstediğini söyle, ama dün benim gördüğüm adam tehdit oluşturuyor. | Open Subtitles | قل ما تشاء، لكن الرجل الذي رأيته البارحة كان تهديدًا. |
| gördüğüm adam bunun gibi aynalı camlı gözlük takıyordu. | Open Subtitles | الرجل الذي رأيته كان يرتدي نظارات شمسية كهذه. |
| Sabah senin ofisinde gördüğüm adam. | Open Subtitles | ذلك الرجل الذي رأيته في مكتبك صباح اليوم |
| Az önce gördüğün adam seni öldürecek. | Open Subtitles | تانغ لونغ , الرجل الذي رأيته أمامك سوف يقتلك |
| Bayılırken gördüğün adam vardı ya, hastaneye kaldırıldı ve bulaşıcıymış. | Open Subtitles | الرجل الذي رأيته ينهار سابقاً موجود في المشفى, إنه مريض وهو معدٍ |
| Sadece gördüğünüz adam bu muydu öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن أعرف هل هذا هو الرجل الذي رأيته |
| Anlat bakalım, dün akşam giderken gördüğüm adamı nereden tanıyorsun? | Open Subtitles | اذن أخبريني كيف تعرفين ذلك الرجل الذي رأيته يغادر البارحة؟ |
| Peki bir sonraki sabah gördüğüm adam nasıl gidiyor? Tanrım. | Open Subtitles | و ماذا عن الرجل الذي رأيته يغادر الصباح الماضي؟ |
| O adam onu öldürmeye çalıştı. Yat limanında gördüğüm adam. | Open Subtitles | ذلك الرجل حاول قتلي نفس الرجل الذي رأيته بالمرسى |
| Bu gece gördüğüm adam olduğunu düşündüğüm adam değildi. | Open Subtitles | الرجل الذي رأيته الليلة، ليس الرجل الذي توسّمته. |
| Evet. Bu kesinlikle imgelerimde gördüğüm adam. | Open Subtitles | نعم، هذا بالتأكيد الرجل الذي رأيته في تلك الرؤية |
| Evet, bu senatörün reklamında gördüğüm adam. | Open Subtitles | آمين أجل، هذا هو الرجل الذي رأيته في حملة السيناتور الإعلانية |
| Efendi Tudor'un evine girdiğini gördüğüm adam bu. | Open Subtitles | هذا هو الرجل الذي رأيته يدخل السيد تيودور |
| Suç işlediğini gördüğüm adam, bu adam değildi | Open Subtitles | هذا ليس الرجل الذي رأيته يرتكب الجرائم |
| Çiftlikte gördüğün adam Başkanı öldürmedi. | Open Subtitles | الرجل الذي رأيته بالكوخ لَم يقتل الرئيس |
| Şu gördüğün adam gerçekten de öyle saplanmış mıydı? | Open Subtitles | ...هذا الرجل الذي رأيته هل كان حقا عالقاً كما وصفت؟ انه |
| Roma'da gördüğün adam bu mu? | Open Subtitles | هل هذا الرجل الذي رأيته في روما ؟ |
| Resimde gördüğün adam benim patronumdu. | Open Subtitles | الرجل الذي رأيته في الصورة كان رب عملي |
| Dün akşam gördüğün adam var ya? | Open Subtitles | ذلك الرجل الذي رأيته الليلة الماضية |
| Ama gördüğünüz adam... Togo'nun yolladığın Husky'ye benzeyen adam... | Open Subtitles | لكن الرجل الذي رأيته " والكلب الذي رأيته أرسله " توجر |
| Olay yerinde gördüğüm adamı eşleştirdim . | Open Subtitles | أنا تعرفت على الرجل الذي رأيته في موقع الجريمة |
| Hiçbir şey işe yaramıyor gibiydi Mark Petrie, onun kocası lobide gördüğümüz adam... | Open Subtitles | لم يكن أي شيء ينجح لذلك زوجها مارك بيتري... الرجل الذي رأيته في بهو الفندق |