"الرحب والسعة" - Traduction Arabe en Turc

    • şey değil
        
    • Rica ederim
        
    • Önemli değil
        
    • Bir şey
        
    • Ne demek
        
    • Teşekkürler
        
    • - Rica
        
    • Birşey değil
        
    • Lafı
        
    • Afiyet
        
    • Sorun değil
        
    • ben teşekkür
        
    - Dinle, eğer bundan kurtulamazsak, Teşekkürler. - Bir şey değil. Open Subtitles اسمع إذا نحن لم ننجو من هذا شكرا على الرحب والسعة
    Sikeyim "Teşekkürler"i. Sikeyim "Bir şey değil"i. Aramızda Lafı olmaz. Open Subtitles اللعنة ، أشكرك ، على الرحب والسعة إنه أنا وأنت
    Bir şey değil. Umarım tekrar yaparız. Open Subtitles على الرحب والسعة أتمنى لو نعمل معاً ثانيةً
    Rica ederim, Sam. Bir şeye ihtiyacınız olursa haberim olsun, tamam mı? Open Subtitles على الرحب والسعة يا سام أعلميني اذا احتجتم لأي شيء حسناً ؟
    Ve... Önemli değil bedava oda, sofra ve de taşıma için. Open Subtitles آه, على الرحب والسعة مجانا, غرفة المجلس ، والنقل أيضا. الأحمق.
    - Borcum olsun Doug. Teşekkür ederim. - Bir şey değil. Open Subtitles ادين لك يا دوج ، شكرا - على الرحب والسعة -
    Teşekkürler. Bir şey değil, Efendim. Open Subtitles علي الرحب والسعة سيدي سنكون هناك خلال عدة دقائق
    - Şey, Teşekkürler, Henry, sanırım. - Bir şey değil. Open Subtitles ـ شكراً يا ـ هنري ـ ـ على الرحب والسعة
    - Bir şey değil. İş nasıl geçti? - Sıkıcı. Open Subtitles - على الرحب والسعة , ما هي أخبار عملكي ؟
    Boş ver"Teşekkürler"i. Boş ver "Bir şey değil"i. Aramızda Lafı olmaz. Open Subtitles اللعنة ، أشكرك ، على الرحب والسعة إنه أنا وأنت
    - Geldiğin için sağ ol Eddie Amca. - Bir şey değil. Open Subtitles ـ شكرا لحضورك ، عم إدي ـ على الرحب والسعة
    - Geldiğin için sağ ol Eddie Amca. - Bir şey değil. Open Subtitles ـ شكرا لحضورك ، عم إدي ـ على الرحب والسعة
    - Bir şey değil. Unutma, yeni yaşam yeni başlangıç. Hoşça kal. Open Subtitles علي الرحب والسعة ، تذكري ، حياة جديدة وبداية جديدة إلي اللقاء ، سعيدة لملاقاتكِ
    Bir şey değil, efendim ama sadece ben değildim. Open Subtitles ،على الرحب والسعة يا سيدي ولكني لم أفعل ذلك وحدي
    Şehrin keyfini çıkarın millet. Bir şey değil. Open Subtitles استمتعوا بالمدينة جميعكم على الرحب والسعة
    Rica ederim, ...biz de malzemeleri toplamamızda yardım ettiğiniz için teşekkür ederiz. Open Subtitles على الرحب والسعة وشكراً لكم على مساعدة شعبكم لنا لتزويدنا بالمستلزمات الضرورية
    Rica ederim. Bakabilir misin acaba. Bu kızı tanıyor musunuz? Open Subtitles ـ على الرحب والسعة ـ أخبرني، هل تعرف هذه الفتاة؟
    SW: Teşekkürler. GK: Rica ederim. TED سيرينا: شكرًا لكِ. غايل: على الرحب والسعة
    Dün gece için teşekkür etmek istiyorum. Önemli değil. Open Subtitles أريد أن أشكرك على ليلة أمس على الرحب والسعة
    Ne demek, Rica ederim! Benim için büyük zevk! Open Subtitles على الرحب والسعة إنه حقاً من دواعي سروري
    - Yine de teşekkür ederim Krusty. - Rica ederim. Open Subtitles على أي حال، شكراً ياكرستي على الرحب والسعة
    Birşey değil, güzel zenci kardeşim. Open Subtitles انت على الرحب والسعة يا اختي السوداء الجميلة
    - Rica ederim. Afiyet olsun. Open Subtitles على الرحب والسعة بك بون أبيتيت
    Rica ederim. Hiç Sorun değil. Hey. Open Subtitles أوه، على الرحب والسعة ليس هناك أى مشكلة مهلا
    Matt Walker: ben teşekkür ederim. DB: Evet, Teşekkürler. TED ماثيو ووكر: على الرحب والسعة. دافيد: نعم، شكرًا، شكرًا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus