"الرذيلة" - Traduction Arabe en Turc

• Ahlak
• ahlaksızlık
• ahlaksızlığın
• ahlaksızlığa
• Haraca

Unutmadan. şu Ahlak masasından arkadaşın, kendisini aramanı istiyor.
كدت انسى صديقك من قسم مكافحة الرذيلة يريد منك أن تتصل به جاك ، هل ما زلت هناك؟

Ben de Ahlak masasından çıkıp cinayet masasına girmek istiyorum.
أريد الخروج من قسم مكافحة الرذيلة وولوج التحقيق بالجرائم

- Yüzbaşı, Ahlak masasından cinayet masasına atanmanız gerektiğine inanıyor.
يرى القائد بأنّه يجدر إعادة تعيينك من مكافحة الرذيلة إلى التحقيق بالجرائم

Bu örnek şehirleri ahlaksızlık ve yozlaşmışlığın batağına dönüştürmeyi nasıl başardınız?
كيف تَركتُم نموذَجَ المدُنِ المثالية هذه تتحول إلى بالوعة من الرذيلة و الفسق؟

Ama ahlaksızlık, depresyon geçirmez gibi görünüyordu.
لكن الرذيلة بدت مقاومة للكساد الإقتصادي.

Yapılan, ahlaksızlığın şovu ! Yapılan, kötülüğün şovu!
جعلوا من الفسوق إستعراضاً جعلوا من الرذيلة إستعراضاً

Gençleri ahlaksızlığa teşvikten 6 ay mahkumiyet.
السجن 6 سنوات لتحريض القاصرين على الرذيلة

Haraca bulaşmış bir polisten bahsediyorum.
شرطى اندمج فى الرذيلة و يستحق ما سينالة

Eski bağlantılarımla konuşurum. Ahlak masasından ayrılmak istediğini sanıyordum.
حسبتك تريدين الخروج من قسم مكافحة الرذيلة

Ahlak masasından bir kız arkadaş yapmalıyım.
يجب أن أجد لي خليلة من قسم مكافحة الرذيلة

Üç sene devriyede. İki sene Ahlak masasında.
ثلاثة أعوام في دورية المرور وعامان في قسم مكافحة الرذيلة

Eskiden Ahlak masasında gizli görevde çalışırdık.
كنـا نعمل في مكافحة الرذيلة معًا في الأيام الخـوالي

Eğer Ahlak polisi bunu görseydi, onlarda oldukça kızarlardı.
لو فرقة الرذيلة رأوا هذا سيكونوا غاضبين جدا

Ahlak Büro'da çalıştığı söylendi.
قيل ليّ أنه يعمل في شرطة مكافحة الرذيلة.

Ahlak masasında çalışırken sürekli yapardım.
اعتدتُ فعل ذلك كثيرًا في قسم مكافحة الرذيلة

Ahlak masasında iken görmüştüm.
لقد رأيته عندما كنت في قسم مكافحة الرذيلة

bıkkınlık, ahlaksızlık ve muhtaçlık.' - Voltaire] Öyleyse bu zorluklarla, onlar hakkında neler yaparız?
["العمل يحفظ رجل من شرور 3 كبيرة: الضجر، الرذيلة والحاجة." — فولتير] ما نحن فاعلون بشأن هذه التحديات؟

Şah'ın yönetimi altında, İsfahan şehri çölde başıboş ahlaksızlık ve dinsizlikten çürüyor.
في عهد الشاه، مدينة "اصفهان" عائمة .في صحراء يشوبها الرذيلة والكفر

Ağaçların, popüler fazilet ağaçlarıyla, ahlaksızlık ağaçlarıyla, gördüğünüz gibi Orta Çağ Avrupa'sına ait güzel görsellerle ahlakı haritalandırmada kullanıldığını görebiliyoruz.
يمكننا أن نرى الأشجار المستخدمة لخريطة الأخلاق، مع الشجرة الشهيرة للفضائل وشجرة الرذيلة ، وكما ترون هنا مع هذه الرسوم التوضيحية الجميلة لأوروبا في القرون الوسطى .

...fikir ve dürüst işçiliğin ayık bir göçmen kadar ender olduğu iğrençlik ve ahlaksızlığın olduğu çöplükten başka bir yer değil.
بالوعة للقذارات و الرذيلة بحيث فكرة العمل النزيه أصبح نادراً , كالمهاجر الصاحي

Günahın ve ahlaksızlığın böcekleri ruhunu kemirmekte.
جراثيم الرذيلة و الانحطاط تنخر روحه

Lüther, ahlaksızlığa ve ruhban sınıfının yozlaşmasına karşı çıktı ve haklıydı.
كما ترى, سموك,عندما هاجم "لوثر" الرذيلة وفساد رجال الدين, كان محقاً

Haraca bulaşmış bir polisten bahsediyorum.
شرطي اندمج في الرذيلة و يستحق ما سيناله