Çünkü çaresizlik, iç savaş, açlık ve kıtlık, Afrika gerçeğinin parçası olmalarına rağmen, gerçeklik, sadece bunlardan ibaret değildir. | TED | ﻷن البؤس، والحرب الأهلية، والجوع والمجاعات، على الرغم من أنهم جزء لا يتجزأ من واقعنا الأفريقي، إنهم ليس الواقع الوحيد. |
Kağıt gibi, çok esnek bir malzemeden yapılmış olmalarına rağmen dayanırlar, bozulmazlar. | TED | وهي تدوم طويلاً، على الرغم من أنهم صممت من مادة مرنة، مثل الورق. |
Gün içinde başka işleriniz olduğunu bilmelerine rağmen geç cevap verdiğinizde sabırsızlanırlar. | TED | ربما يكونون غير صبورين عندما تكون بطيئًا في الاستجابة، على الرغم من أنهم يعرفون أنك تقوم بأشياء أخرى في ذلك اليوم. |
Ve hatta acı çekiyor olsalar da, hayatlarının en zor zamanlarını yaşıyor olsalar da daha mutlu hissettiklerini söylediler. | TED | وكذلك احساسهم بأنهم أكثر سعادة على الرغم من أنهم كانوا يتألمون ويواجهون أصعب تحديات في حياتهم |
Ve onlar yardım isteyebilecek insanlar değiller, kendileri son derece yardımsever olsalar dahi... | TED | وانهم ليسوا الاشخاص الذين ترغب في طلب مساعدتهم، على الرغم من أنهم مفيدون للغاية للناس. |
Ressamları düşünün, içerik sağlayıcılar olarak değil, bu konuda çok başarılı olabilmelerine rağmen, fakat, yine, gerçek katalizörler olarak. | TED | فكر في الفنانين ليس كموفري المحتوى على الرغم من أنهم يمكنم أن يكونوا بارعين في ذلك و لكن مرة أخرى ، كما محفزين حقيقين. |
Buna rağmen tek bir süreçte radyum ve baryumu ayrıştırmanın yolunu bulamadılar. | Open Subtitles | وعلى الرغم من أنهم لم يجدوا وسيلة لفصل الراديوم و الباريوم في عملية واحدة |
Gecikmelerine rağmen... onlara zamanında mı ödeme yapıyoruz? | Open Subtitles | وعلى الرغم من أنهم متأخرون، ما زلنا ندفع لهم في الوقت المحدّد؟ |
Onların problemi olan ilk çift olmadıklarını bilmeme rağmen. | Open Subtitles | على الرغم من أنهم ليسوا فقط الزوجان الذين لديهم مشاكل |
Bana hakaret etmelerine ve bana mafya üyesi demelerine rağmen onları kabineye aldım. | Open Subtitles | على الرغم من أنهم أهانوني و وصفوني برجل المافيا |
Değildi. Ama buna rağmen fikri daha iyi pazarlamışlardı. | Open Subtitles | لم يكن, على الرغم من أنهم سوقوا الفكرة بشكل أفضل |
Geçen gece buz pateni olmasına rağmen Jets maçını izlememe izin verdi. | Open Subtitles | وقد سمح لي بمشاهدة الجاز على الرغم من أنهم كانوا يتزلّجون |
Birisi hukuk danışmanına her şeye hayır demesine söyler her ne kadar yanlış yolda olduklarını bilmelerine rağmen yani bunlara karşın anne ve baba çocuklarını çok ama çok severler... | Open Subtitles | أحدهم يخبر محاميه بأن يستمر في قول ,لا, في كل الأمور على الرغم من أنهم يعلمون أن ذلك خطأ ما يعني أنه رغم كل ذلك |
Kurşunla temas edenlerin zehirlendiğini kısır kaldığını ve delirdiğini bilmelerine rağmen bilin bakalım, efsanevi su kemerlerine su taşıyan boruları yapmak için hangi metali kullandılar? | Open Subtitles | على الرغم من أنهم كانوا يعلمون بأن لمس الرصاص يسبب تسمم لا محالة منه ..ويؤدي الى العقم والجنون |
Bizim en yakın kuzenlerimiz olmamalarına rağmen ,her şekilde, insan olmayan primatlar arasında en karışık sosyal sisteme sahipler, | Open Subtitles | على الرغم من أنهم ليسوا أقرب اقربائنا، بأي طريقة، لديهم نظام اجتماعي هو الأكثر تعقيدا من أي من الرئيسيات غير البشرية، |
Ya da bütün hayatım boyunca bana katı davranmalarına rağmen onları kurtarmak için hapse girmek isteyen biri miyim? | Open Subtitles | أو أنا الشخص الذي يريد إنقاذهم والذي سيذهب للسجن من أجلهم علي الرغم من أنهم كانوا قساةً علي طوال حياتي |
buna rağmen onlar bütün seviyelerde bunu kabul etmiyorlar. | Open Subtitles | الرغم من أنهم يُنكرون الأمر على جميع المستويات |
Son zamanlarda metan emisyonu ve iklim değişikliği yüzünden suçlanmış olsalar da en büyük problemimiz olan gıda güvencesi sorununun çözümü olduklarını sizlere göstererek kaybettikleri ünlerini geri kazandırmayı umuyorum. | TED | وعلى الرغم من أنهم يتعرضون للأذيًة مؤخرًا بسبب انبعاثات الميثان والتغير المناخي أتمنى أن أُلمع صورتهم ولو جزئيًا بأن أبين لكم مدى أهميتهم في حل واحدة من أكبر مشكلات العالم |
Tekrar ve tekrar bulduğumuz, her ne kadar sofistike olsalar da, | Open Subtitles | و ما وجدناه مراراً و تكراراً غير أن البشر البدائيون على الرغم من أنهم متطورون للغاية |
Sistemimizde neredeyse iz bırakmamış da olsalar bir şeyi ortaya çıkarmayı başardım. | Open Subtitles | على الرغم من أنهم لم يتركوا أيّ أثر على وجودهم في نظامنا فقد تمكنت من إيجاد شيء |