Ve bu köşede, nerden geldiği ve neyden yapıldığı bilinmeyen: | Open Subtitles | و في هذا الركن .. مصنوع من أجزاء غير معروفة |
Oraya vardığımda bir köşede oturmuş, o komik leopar desenli bavuluyla bekliyordu. | Open Subtitles | حين وصلت كانت جالسة على الركن بحقيبة سخيفة ذات جلد نمر أبيض |
Ve burada en uzak köşeye gelen Çin'i sonunda göreceğiz. | TED | ثم بعد ذلك سنرى الصين تظهر في هذا الركن البعيد. |
Sayın müşterilerimiz, park alanında ışıkları açık durumda mavi bir Prius var. | Open Subtitles | إنتباه أيها الزبائن هناك سيارة بريوس زرقاء أنوارها مُضاءة في موقف الركن |
Ben sabah 8'den gece yarısına kadar açık olan köşedeki Arap dükkanını işletiyorum. | Open Subtitles | أنا الركن العربي أفتح من 8 صباحا إلى منتصف الليل حتى أيام الأحد.. |
Yatağın bir köşesinde o uyudu, bir köşesinde de ben. | Open Subtitles | ،ظل في ركن واحد من السرير وأنا على الركن الآخر |
Channing Caddesi ve 15. Caddenin kuzeydoğu köşesi, Granada Hills. | Open Subtitles | الركن الشمالى الشرقى من تقاطع "تشانينج" و"الخامس عشر", تلال "جرينادا" |
Sekizinci top, köşe delik. Ya bu atışı yapabilirsem? | Open Subtitles | الكرة رقم ثمانية ، في الركن ماذا لو إستطعت تنفيذها ؟ |
köşeyi dönünce karşınızdaki ilk kapı. | Open Subtitles | حول ذلك الركن الى اليمين و سيكون الباب فى مواجهتك |
Alt köşeden başlayarak yerden çıkıyor, mücadele ederek yükselmeye çalışıyorlar. | TED | يبدؤون من الركن السفلي منطلقين من الأرض، يحاولون في معاناة أن يرتفعوا. |
Sağ alt köşede küçük Caylee'den bir parça çaldıkları şey bir ev videosu. | Open Subtitles | هو الركن الأيمن السفلي والذي يعرضون فيه مقتبسات من مقطع منزلي لكيلي الصغيرة |
Arka köşede bir güvenlik ofisi var ama içinde ne var bilmiyorum. | Open Subtitles | هناك ضابط أمن في الركن الخلفي، لكن لا أعلم ماذا يوجد هناك. |
Mesela şuradaki köşede duracak olursanız size en sevdiklerimden birini gösterebilirim. | Open Subtitles | على سبيل المثال إن وقفتِ في هذا الركن سأريكِ أحد مفضلاتي |
Peki o zaman şu köşeye oturup çenemi kapalı tutarım. | Open Subtitles | حسناً اذا أنا فقط سأجلس في الركن وأبقي فمي مغلقاً |
- köşeye geç, Louie! - Ne yaptım ki, patron? | Open Subtitles | فى الركن يا لوى - ما الذى فعلته ايها الزعيم؟ |
Sonra bu korkuluktan aşağı yürü. Bu köşeye geldiğinde dikkatli ol. | Open Subtitles | ثم تنزل من هذا الممشى بحذر شديد لتصل إلى الركن |
Sayın müşterilerimiz, park alanında ışıkları açık durumda mavi bir Prius var. | Open Subtitles | إنتباه أيها الزبائن، هناك سيارة بريوس زرقاء أنوارها مضاءه في موقف الركن |
Şimdi, burada ne var, sanırım Gerçekten oldukça etkili bir park sensörüdür. | Open Subtitles | والآن، ما لدينا هنا هو مُستشعرٌ فعّال مفيد جدا أثناء عملية الركن |
Arabanı küçücük dar garaj alanına park ederken köşelerinin farkında oluyorsun. | TED | عندما تركنون السيارة في مساحة الركن الصغيرة والضيقة تلك، تكونون على علم بأماكن زواياكم. |
üst sağ köşedeki Theresa ve kızı, Brianna. | TED | في الركن العلوي الأيمن توجد تيريزا وابنتها، بريانا. |
Kentin güney doğu köşesinde sivil kayıplar var. Üçüncü takım. | Open Subtitles | لدينا ضحايا مدنيين في الركن الجنوبي .من المدينة، المفرزة الثالثة |
Solunda Circuit City var. 2. kat, Kuzey köşesi. | Open Subtitles | الى يسارك يوجد محل الكترونيات الطابق الثاني، الركن الشمالي |
Bize bu köşe evi aldı, onu gerçekten kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | ،وهو من جاء بهذا المنزل في الركن .وأنني حقاً لا أريد أن أخسره |
Sonra bu köşeyi sıkıca tutturun, bazen sizi ittirip, "hayır, teşekkürler " derler | Open Subtitles | فلتأخذي هذا الركن .وتربطي بشده وبعض الأحيان يدفعوكي للخلف ويقولون لكِ |
Bir gün, bir köşeden yürüyerek gelen bir hanım gördüm, diğer köşeden yürüyen başka bir hanımla karşılaştılar. | TED | وفي يوم ما، رأيت سيدة تأتي من إحدى الجوانب وأتت سيدة من الجانب الآخر، وتقابلتا في الركن |
Carlos ayağını topun sağ alt köşesine yerleştirdi, bu da topu sağ üste gönderdi ve aynı zamanda kendi etrafında döndürdü | TED | فلقد وضع كارلوس ركلته في الركن الأيمن من الكرة، ليرسلها عاليًا إلى اليمين، وهي تدور حول محورها. |
Parayla beraber 7. ve Franklin caddesi köşesindeki telefonda ol. | Open Subtitles | أنت والنقود على الركن السابع مع فرانكلين عند كبينة الهاتف. |
Silahı içine koyuyorsun, yuva dönüyor, ateş edenin köşenin bu tarafından nişan almasını sağlıyor. | Open Subtitles | السلاح يقف في الداخل والحاضن يلتف ويسمح للقاتل التصويب حول الركن |
Onu apartmanın köşesinden alacağız ama onlar hala.. | Open Subtitles | ما زلت أستطيع التصوير من الركن خارج شقتهم، لم يروني |
Orada. Binanın çatısında, Tam şuradaki köşede. Bu arı kovanı birkaç yıldır orada duruyor. | TED | إنها هناك. إنها على قمة السطح، تماماً عند الركن هناك وهي موجودة هناك لعدة أعوام. |
Bunu sol üst köşede görebilirsiniz. | TED | يمكنكم رؤيتها في الركن اليساري في الأعلى. |