Bu yüzükle sizleri birleştiriyorum. "Tanrı'nın birleştirdiklerini hiçbir kul ayıramasın. | Open Subtitles | أولئك الذين جمع الرّب بينهم ولا تترك أي رجل منفصلاً |
Her sabah uyanarak ve yaptığın şeyler için Tanrı'ya şükrederek. | Open Subtitles | بأن تستيقظي كل صباح وتشكرين الرّب على ما قمت به |
Diğerleri de Tanrı'nın rızasını kazanmanın yolunu bilecek kadar uzundur. | Open Subtitles | ،يرغب آخروّن برؤية المسار آملين أن يجدوا الطريق برعاية الرّب |
Belki de Tanrı Lily'nin diğer tarafta iyi olacağını bilmek için bizi istedi. | Open Subtitles | ربما أرادنا الرّب أن نعرف أنّها ستكون على ما يرام في المكان الآخر |
Sen, ben ve sarhoş karının teki, Tanrının istediği şekilde yani. | Open Subtitles | أنتِ و أنا و عاهرة مخمورة مجهولة الهوية، إذا أراد الرّب. |
"Tanrı'nın huzurunda ve bu topluluğun önünde "bu erkekle bu kadını kutsal evlilik bağıyla birleştirmek için toplandık. | Open Subtitles | لنجمـــع بين هذا الرجل وهــذة المرأة برابطـة الزواج المقدّس والذي هو شرف حزناه في مملكة الرّب |
Bir ateist Tanrı'nın varlığını tamamen reddeden birisidir. | Open Subtitles | المُلحد هو من ينكر كل شيء.. وجود الرّب.. |
Agnostikler Tanrı'nın var olduğuna dair kanıt olmadığını söylerler ama Tanrı'nın varlığını tamamen reddetmezler. | Open Subtitles | الأغنوستيّ هو شخص.. يؤمنُ أنّه لا يوجد هناك دليل على وجود الرّب لكنّه لا ينفي إمكانية وجوده. |
Yapabilirdim ama yapmam, Tanrı korusun! | Open Subtitles | أستطيع أن أفعل، ولكنني لن أفعلها قطّ حفظني الرّب من ذلك |
"Kutsal ruhun rahmetiyle ümit veren Tanrı'm... "Kutsal ruhun rahmetiyle ümit veren Tanrı'm... | Open Subtitles | الرّب الذي يعطينا الأمل مباركين بالرُّوح القدس |
"Kutsal ruhun rahmetiyle ümit veren Tanrı'm... "Kutsal ruhun rahmetiyle ümit veren Tanrı'm... | Open Subtitles | الرّب الذي يعطينا الأمل مباركين بالرُّوح القدس |
Bunu Tanrı bile değiştiremez. | Open Subtitles | ليس الرّب نفسـه يُمكنه حـتـى أن يغيّر ذلك |
Ben bu saçmalıklara inanmıyorum. Senden tek istediğim, onun, Tanrı olduğunu anlaman. | Open Subtitles | أنا لا أؤمن بأي شيء من هذه التفاهات أريدك فقط أن تعرف أنه من الرّب |
Tanrı evliliğimi kutsasın diye her zaman elimden gelenin en iyisini yapmayı düşündüm. | Open Subtitles | دائماً أعتقد أن إذا فعلت كل ما بإستطاعتي الرّب سيبارك زواجي |
Bilirsin bazen Tanrı'nın bizden aldığı şeylere saplanıp kalırız. | Open Subtitles | تعرفين أحياناً نتمسّك بالأشياء الرّب نفسه قادر على إصلاح ذلك |
Tanrı'nın kadınlara yaşaması için verdiği dirence sahipsin. | Open Subtitles | لديك القوّة التي أعطاها الرّب للمرأة لكي تعيش |
Sana söyleyeyim, bundan uzun zaman önce Tanrı'nın insanlara senin önem verdiğinden daha çok önem verdiğini anladım. | Open Subtitles | سأقول لك, تعلّمت منذ زمن طويل بأنّ الرّب يمكن أن يعتني بالناس أكثر مما تقومين به أنتِ |
Bak, Tanrı'nın sevdiğim yönü o bir soru sorduğunda zaten cevabı biliyordur. | Open Subtitles | أنظروا, ماذا أحب في الرّب عندما يسأل سؤالاً يعرف الجواب |
Tanrı seni bir bağımlılıktan, durumdan, ya da senin hoşlanmadığın herhangi bir şeyden kurtarabilir. | Open Subtitles | الرّب يستطيع أن يخرجك من أيّ حالة إدمان أو أي شئ تكرهه |
Aniden büyük bir ışık belirdi ve Tanrının kudretli bir meleği onların karşısında durdu. | Open Subtitles | وفجـاءة ضوء عظيم وظهر أمامهم ملاك هائل من الرّب |
-Evet efendim. Sen kendi işinle ilgilen ve her gece " Yankee" olmadığın için Tanrıya dua et. | Open Subtitles | يجب أن تركـع على ركبتيك كلّ ليلة وتشكرا الرّب أنك لستُ أمريكياً |
Allah aşkına, normalde yaptığın şey değil bu. | Open Subtitles | بحرق الرّب ، هذا التصرّف غيرُ معهودٌ عليك ، كنتِ ستنتظرين حلول الليل على الأقل |
Anneannem İsa'nın, arka bahçesine kusulduğunu söyledi ve ne yapması gerektiğini soruyor. | Open Subtitles | والآن تقول جدتي بأنّ لديهـا الرّب في فنائها الخلفي، وماذا سـتفعل؟ |