"الزمن في" - Traduction Arabe en Turc

    • Zaman
        
    • zamanı
        
    Daha doğru Zaman ölçüsü -güneş saati ve mekanik saatler gibi- nihayetinde zamanı daha kullanışlı bölümlere ayırmak için ortaya çıkmıştı. TED الوسائل الأكثر دقة لتحديد الزمن كالساعات الشمسية والساعات الميكانيكية، جاءت بعد ذلك لوضع الزمن في قوالب مناسبة أكثر.
    Düşünebilirsiniz: Neden herhangi biri aslında bir lokum deneyi yazmak için Zaman ayırır? TED إذاً، ربما تسألوا: لماذا يقضي أي شخص الزمن في كتابة منافسة حلوى المارش مالو؟
    Bu görüş aynı zamanda fizikte Zaman düşüncesinde devrim yaptı. Open Subtitles كما أن عمله خلق ثورة فكرة الزمن في الفيزياء.
    Bu teneke kutuyla Zaman yolculuğuna mı çıkacaksınız? Open Subtitles أستحاول حقًا السفر عبر الزمن في هذا الدَّلو الصَّدِيء؟
    Belirli bir alan içerisinde zamanı yavaşlatmak zamanı tersine çevirmeyle karşılaştırılamaz bile. Open Subtitles تبطيء الزمن في حقل محدد ليس كعكس الزمن تماماً
    Düşünsene, ya Zaman makinesi yanlış ellere geçerse? Open Subtitles تخيل مدى الخطر إذا وقعت آلة الزمن في الأيدى الخاطئة
    UNIT ve Torchwood tarafından. El altından Zaman Lordlarını araştırmışlar. Bunu yapmışlar. Open Subtitles هناك يونيت وتورتشوود وجميعهم يدرسون سادة الزمن في الخفاء
    Sadece iki Zaman makinesi var. Open Subtitles هناك فقط اثنان من آلات الزمن في قرننا هذا
    Senin beş dakika dolmadan Zaman yolculuğundan bahsedeceğini iddia etti. Open Subtitles راهن أنّك ستذكر السفر عبر الزمن في أقل من خمس دقائق
    Pandorica'daki ışığı Zaman ve uzayın her parçasına aynı anda iletebilseydik? Open Subtitles لنرسل الضوء من الباندوريكا نحو كل جزيئة في الوقت و الزمن في آن واحد
    Zaman makinesi. İş çıkmaza girerse cümle içinde "Zaman makinesi"ni kullan. Bu şekilde çıkıp yeniden plan yaparız. Open Subtitles سوف تقولين ألة الزمن في حالة ساءة الأمور أستخدميها كشفرة للتراجع وإعادة التهيئه
    Sakin ve kararlı koşullarda Zaman içerisinde biriken kum ve çamurdan oluşan yataklar. Open Subtitles قاع من الرمل و الوحل الذي تراكم تدريجيا عبر الزمن في ظروف من السكينة و الثبات
    Bu filmde Zaman yolculuğu falan yok. Open Subtitles لن يكون هناك اي سفر عبر الزمن في الفيلم.
    Burada Zaman Lordları ile ilgili bilgiler var! Open Subtitles ثمة معلومات تخص سادة الزمن في هذا الدماغ
    Zaman makinesi geri dönüş platformu diğer Stewie'nin taktığı sırt çantasında. Open Subtitles ألة الزمن في الحقيبة الخلفية. ستيوي الأخر يلبسها.
    Bodrumumda bir Zaman makinesi inşa edemeyiz. Open Subtitles نحن لا نستطيع أن نبني آلة الزمن في سرداب بيتي.
    Victoria İngilteresi'nde, bir Zaman gemisi nasıl görünürdü düşünebiliyor musunuz? Open Subtitles أيمكنك تصور شكل سفينة الزمن في... لنقل العصر الفيكتوري ؟
    Ama diğerleri duyu ve gözlemlerimizin bize anlattığı gerçekten de var olan zamanı, görmezden gelemeyeceğimizi söylüyorlar. Open Subtitles ولكن هناك مخيم آخر يقول بأننا لا نستطيع تجاهل ما تمليه علينا أحاسيسنا و مشاهداتنا بأن الزمن في الواقع موجود
    Öldürmen gerekiyordu böylece tam ölüm anında zamanı durdurabilecekti. Open Subtitles حتى انه يمكنه أن يوقف الزمن في لحظة موته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus