Auguste Deter ise bugün Alzheimer hastalığı olarak bildiğimiz hastalığın ilk teşhis edildiği hastaydı. | TED | و أوجستا ديتير كانت أول مريضة تشخص بما يطلق عليه الآن مرض الزهايمرز. |
Alzheimer şu anda dünya çapında 40 milyon insanı etkilemektedir. | TED | حاليا يصيب الزهايمرز 40 مليون شخص في العالم. |
Sağlık sigortasının her beş dolarından biri Alzheimer için harcanıyor. | TED | واحد من كل خمسة دولارات تنفق على الرعاية تصرف على الزهايمرز. |
Sizi şaşırtabilir ama basitçe Alzheimer bizim neslimizin en büyük sağlık ve sosyal sorunlarından biridir. | TED | ببساطة قد تصدمكم، الزهايمرز أحد أكبر التحديات الطبية والاجتماعية لجيلنا، |
Alzheimer ilimini diğer hastalıklara göre daha az anlıyoruz çünkü onu araştırmak için daha az zaman ve para yatırımı yapıyoruz. | TED | نعرف عن الزهايمرز أقل مما نعرف عن الأمراض الأخرى لأننا وضعنا القليل من الوقت والمال لمحاولة فهمه. |
Çünkü çok az kişinin bildiği fakat herkesin bilmesi gereken şey: Alzheimer bir hastalık ve onu tedavi edebiliriz. | TED | وما يعرفه القليل، وحري بأن يعرفه الكل: أن الزهايمرز مرض و يمكننا علاجه. |
Geçen 114 yılın çoğunda herkes ,bilim adamları dahil, yanlışlıkla Alzheimer'ı yaşlanmakla karıştırdı. | TED | خلال الـ 114 عاما الماضية، أخطا الجميع بما فيهم العلماء باعتبار الزهايمرز هو الشيخوخة. |
Bu sadece ilk olumlu sonuç ama bu tarz araştırmalar bize Alzheimer'ın bir hastalık olduğunu, onu anlayabileceğimizi ve tedavi edebileceğimizi gösteriyor. | TED | هذه فقط نتيجة إيجابية أولية، إنما بحث كهذا يرينا أن الزهايمرز علة يمكننا محاولة فهمها و إصلاحها. |
Ama sonunda Alzheimer'ı yenmek için, bu umudu büyütmek için yardıma ihtiyacımız var. | TED | ولننمي هذا الأمل، لنتغلب على الزهايمرز نحتاج العون. |
Alzheimer'ın bir hastalık olduğuna ve denersek onu yenebileceğimize dair farkındalık yaratmanıza ihtiyacımız var. | TED | نحتاجكم لزيادة الوعي بأن الزهايمرز مرض، وأننا لو حاولنا فسنغلبه. |
Ama Alzheimer hastaları sıklıkla kendileri için seslerini yükseltemiyorlar. | TED | ولكن مرضى الزهايمرز في الغالب لا يستطيعون المطالبة، |
Alzheimer çoğunlukla genetik bir hastalık değil. | TED | إن الزهايمرز مرض لا ينتقل بالوارثة في معظم الحالات، |
Yine de Alzheimer hastalığının tedavisinde neredeyse hiç yol katedemedik. | TED | ولكننا لم نتقدم خطوة واحدة لعلاج مرض الزهايمرز! |
Amerikan hükümeti her yıl kanser araştırmaları için Alzheimer'a göre 10 kat fazla harcıyor fakat Alzheimer bize daha fazlaya mal oluyor ve her yıl kanser kadar ölüme sebep oluyor. | TED | تصرف الحكومة الأمريكية على أبحاث السرطان عشرة أضعاف ما تصرفه على الزهايمرز سنويا، على الرغم من أن الزهايمرز يكلفنا أكثر، ويسبب نفس عدد الوفيات كالسرطان سنويا. |
Hafıza ve mental becerilerin kaybınını aşırı tetiklemesinin yanısıra Alzheimer'ın beyine verdiği zarar ortalama ömrü büyük ölçüde kısaltıyor ve daima ölümcül oluyor. | TED | بالإضافة للضعف الحاد في الذاكرة والقدرات العقلية، فإن تلف الدماغ الذي يسببه الزهايمرز يقلل من عمر الإنسان وهو حتما مميت. |
Konuşurken biraz tükürük saçıyordu ve Alzheimer'lı hastalara "zaman sayacı" diyordu. | Open Subtitles | لكن , أتعلمون ... كان يبصق قليلاً عندما يتحدث "وكان يقول "التايمرز "بدلاً من " الزهايمرز |