"الزهورِ" - Traduction Arabe en Turc

    • çiçek
        
    • çiçekler
        
    • çiçekleri
        
    • çiçeklerden
        
    Eğer Tanrı çiçek gibi kokmamızı isteseydi bize taç yaprakları verirdi. Open Subtitles حسناً، إذا أراد الرب أن تكون رائحتنا مثل الزهورِ لأعطانا بتلات
    - Çiçekle gelsen iyi olur. - çiçek mi? Open Subtitles من الأفضل أن تجلب معك بعض الزهورِ الزهور؟
    Gösterişe sırt çevirip tevazu süsüyle nurlanan vahşi çiçekler gibisiniz ama Süleyman peygamber bile tüm ihtişamı içinde sizin görkeminize yaklaşamaz. Open Subtitles أنتم كتلك الزهورِ البرّية لا فائدة منها ولكن أقول لكم يا أحبائي مُلْك سليمان بعظمته لا يقارن بما ينتظركم
    Bahçedeki çiçekler çok güzel. Open Subtitles يوجد بَعْض الزهورِ الرائعة في الحديقة، ديليلا
    Öyleyse şu çiçekleri asalım ve ceketini de suya koyalım. Open Subtitles حَسناً، دعنا نُعلّقُ هذه الزهورِ ويَحْصلُ على تلك السترةِ في بَعْض الماءِ.
    Küçük kardeşim konsere gitti ve bu çiçekleri getirecek kimse kalmamıştı. Open Subtitles أختي الصَغيرة ذَهبتْ إلى الحفلة الموسيقيةِ لذا ما كان هناك واحد لتَسليم الزهورِ
    Ayrıca, sana verdiğim çiçeklerden ithal etmeyi düşünüyorum. Open Subtitles أُفكّرُ بإسْتيراد .تلك الزهورِ التي أعطيتُك أيضاً
    Virginia`da ki bir arkadaşıma çiçek ve mesaj yollamak istiyorum. Open Subtitles هَل أستَطِيِعُ مُسَاعَدَتُكُ؟ أنا أوَدُّ أَنْ أُرسلَ بَعْض الزهورِ ومُلاحظة إلى صديق في فرجينيا.
    Ama en azından birçok çiçek alırsın. Open Subtitles لكن على الأقل أنت سَتَحْصلُ على أرسلتَ الكثير مِنْ الزهورِ.
    Ona sevdiği albümleri ve çiçek al. Open Subtitles إذهبْ صفقةً إحدى أقراصها المدمجةِ تلك هي تَحْبُّ، وبَعْض الزهورِ.
    Anneme çiçek almak istiyorum. Open Subtitles أَحْبُّ أَنْ أَشتري بَعْض الزهورِ لأمِّي
    Gündüz vardiyasındaki bir adamdan çiçek aldım. Open Subtitles أنا فقط حَصلتُ على الزهورِ مِنْ واحد رجالِ نوبةَ النهار.
    Sana çiçek getirmek istedim, ama neyi sevdiğini bilemedim. Open Subtitles لقد أردتُ إحضارَ بعض الزهورِ لك ولكنّني لم أعلم أيُ نوعٍ تحبين
    Öyle aşağılık müşterilere bu kadar güzel çiçekler! Open Subtitles مثل هذه الزهورِ لأولئك الزبائنِ المُتسكّعِون
    Herhalde bu çiçekler nerden çıktı merak etmişsindir. Open Subtitles أنت تَتسائلُ من المحتمل الذي أَعْملُ بهذه الزهورِ.
    Kenarlarda küçük beyaz çiçekler açardı. Open Subtitles كان هناك كُلّ هذه الزهورِ البيضاءِ الصَغيرةِ نابته حول الحافاتِ.
    Arılardan söz açılmışken, gönderdiğin çiçekler çok güzeldi. Open Subtitles كَلام عن النحلِ، تلك الزهورِ أرسلتَني، هم كَانوا جميلون جداً.
    Şampuan ve kokulu şeyler ve potpuri ve tüm bu çiçekler arasında, erkeksi özümü kaybediyorum! Open Subtitles الشامبو والأنسجة الكريهة الرائحة والأوراق العطرية وكل هذه الزهورِ ، أعني
    Küçük şeylerin çiçekleri koklamak gibi ya da güneşin batışını izlemek, ya da sahil boyunca yürümek gibi. Open Subtitles إنها فقط الأشياء الصغيرة مثل شم الزهورِ أو مشاهدة الغروب أو فقط المشي على طول الشاطئ
    Bu çiçekleri kabul edin ve lütfen beni affedin. Open Subtitles إقبلْ هذه الزهورِ ورجاءً إغفرْ لي
    Savunma Bakanı Maddox size bu çiçekleri gönderdi. Open Subtitles - لا شيء. هذه الزهورِ جاءتْ من أجلك مِنْ سكرتير وزير الدفاع.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus