"الساعي" - Traduction Arabe en Turc

    • Kurye
        
    • Arayıcı
        
    • Kuryenin
        
    • kuryeyi
        
    • Kuryemiz
        
    Merhaba başkomiserim. Kurye firması kurbanın çantasında sadece bir paket olduğunu söyledi. Open Subtitles قالت شركة الساعي أنّ الضحيّة كان لديه طرد واحد فقط في حقيبته،
    Kurye sizin ajanı oraya götürüyor. Bu bir suçlama işi. Open Subtitles هذا هو المكان الذي يقود الساعي رجلكم إليه، هذه مكيدة.
    Bu senin uyandırma kasedin ve bu da ofise Kurye ile gönderilen bir şey... Open Subtitles هذا كاسيت استيقاظك وهو اتي الي المكتب من اجلك مع الساعي ؟
    Bu sabah Arayıcı, askerlere karşı geldi. Bir kızın hayatını kurtardı. Open Subtitles لقد وقف الساعي أمام الحراس هذا الصباح لقد أنقذ حياة فتاة
    Arayıcı savaşta tek başına olsa da çok daha fazlasının gücüyle savaşır. Open Subtitles مع أن الساعي قد يقاتل لوحده إلا أنه يحارب بقوة العديد
    Acaba, bu Kuryenin elindeki afyonun bir kısmı... sana mı geliyordu? Open Subtitles هل أفترض أن كمية من المخدرات التي كان يحملها الساعي هي لك؟
    İkinci Takım kuryeyi lab'e varmadan haklayacak. Open Subtitles فريق عدد سيقطع الساعي من قبل هو حتى يصل إلى المختبر.
    Kurye ninja servisinin mükemmel olduğunu duymuştum. Open Subtitles سمعت أن خدمات النينجا الساعي هي فوق العادة
    Kurye Ninja adı altındaki herşeyi riske atıyorsun, postayı engellemene asla izin vermeyeceğim! Open Subtitles مخاطرة بحياتي وتحت اسم النينجا الساعي لن أسمح لك برؤية البريد
    Biz Jack'in Kurye olduğunu düşünüyoruz. Herkesin onun peşinde olmasının nedeni bu. Open Subtitles نعتقد ان جاك هو الساعي,لهذا كل شخص يطارده
    - Değil, Kurye çocuk tam dışarı çıkacakken kustu. Open Subtitles كلاّ، تقيأ الساعي فقط حين اقترب من زجاج البوابة.
    Kurye kamyonu, ön girişe gelecek ve giriş yapacak. Open Subtitles شاحنة الساعي ستتوقف امام المدخل الأمامي لتسجل دخولها
    Kurye bu uçakta. Öyle olduğunu farz etmeliyiz. Open Subtitles الساعي موجودٌ في هذه الطائرة يجب أن نفترض ذلك
    O zaman bu bilgi üç bölgeye de yayılsın Arayıcı'yı bulup getireni hayal edemeyeceği şekilde ödüllendirileceğim söylensin. Open Subtitles بأن من يجلب لي الساعي سيكافأ بأكثر مما يتخيل إذاً أين نحن ذاهبون بالضبط؟
    Arayıcı, sıkıntı ve ıstırap zamanında ortaya çıkıp kötülükleri arayıp bularak onlarla savaşacak olan kahramandır. Open Subtitles الساعي هو بطلٌ يظهر في وقت المحن والمعاناة
    Ama, Arayıcı'nın ellerinde kötülükle savaşacak güçlerini sunar. Open Subtitles لكن في يدي الساعي يمنح القوة لمحاربة الشر
    Kuryenin bu işin sonunu getirebilecek yeterliliği olduğuna emin misin? Open Subtitles و أنتَ واثقٌ أنّ هذا الساعي قادرٌ على النجاح؟
    Kullandıkları Kuryenin kim olduğunu sonunda öğrendik. Open Subtitles أخيراً تمكّنا من التّعرف علي الساعي الذي يستخدمونه.
    İkisinin birlikte yattığını düşüyor çünkü Kuryenin garaja kamyonla girdiğini ve yarım saat civarı kaldığını görmüş. Open Subtitles بإستثناء ساعي للبريد السريع كانت تظن أنهم على علاقة لأن الساعي كان يضع شاحنته بالمرآب
    kuryeyi durdurmak istiyorsak uçağa binmeliyiz. Open Subtitles إن أردنا إيقاف الساعي فيجب أن نستقلّ الطائرة
    kuryeyi ve ne taşıdığını bulana kadar uçağın yönünü değiştirip yere indirir ve karantinaya alırlar. Open Subtitles حسناً، سيحوّلون وجهةَ الطائرة، يجعلوها تهبط يحجزوها حتّى يجدوا الساعي و ما يحمله
    Kuryemiz az önce bana e-mail attı. Uçak şu anda ABD ordusunun refakati altında. Open Subtitles أرسل الساعي رسالةً لي للتو الطائرة تخضع لمرافقةٍ عسكريّة أمريكيّة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus