"السراء و" - Traduction Arabe en Turc

• hastalıkta ve
• günde ve
• sıkı sıkıya birlikte

Noah'yı kocan olarak kabul ediyor musun? hastalıkta ve sağlıkta sahip olmak ve korumak için ölümde bile?
هل تقبلين بنوح كزوج لك و تكونا سوية في السراء و الضراء

hastalıkta ve sağlıkta, eşime her daim sadık olacağım diye yemin eden ben değilim.
لست أنا من تعهد لزوجك بالإخلاص و الوقوف بجانبه فى السراء و الضراء.

Onu sevmeyi, rahat ettirmeyi onurlandırıp yanında tutmayı, hastalıkta ve sağlıkta ve başkalarından vazgeçip ona sadık kalarak birlikte olmayı kabul ediyor musun?
لتحبيه و تواسيه لتكرميه و تحافظي عليه في السراء و الضراء و ان تنسي كل الاخيرين و تكوني وفية له

Ama biz iyi günde ve kötü günde her türlü zorlukta beraberce.
لكن ها نحنُ ذا في السراء و الضراء نُدخلُ و نُخرج.

Birbirimize iyi günde ve kötü günde destek oluyoruz çünkü biz bir aileyiz.
نآزر بعضنا في السراء و الضراء لأننا بحكم العائلة

10 sene boyunca birlikte sıkı sıkıya birlikte olmanız hiç tereddüt etmeden...
حقيقة أنكم سوياً لمدة 10 سنوات تقفان بجانب بعضكما البعض فى السراء و الضراء لم تترددا مطلقاً

# hastalıkta ve sağlıkta Hizmet edeceğiz okulumuza
نحن سوف نظل نخدمها في السراء و الضراء

Linda, sen J'yi hastalıkta ve sağlıkta kocan olarak kabul ediyor musun?
ليندا)، هل تقبلين بالسيد) جاي) زوجًا لك في السراء و في الضراء؟

"...karım olarak kabul ediyorum. hastalıkta ve sağlıkta, ölüm bizi ayırana dek."
كزوجة لي في السراء و الضراء

Sam Kendal ülkesine aşıktır iyi günde kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta ve ona asla ihanet etmez.
سام كيندل) يحب بلده) في الحالات الجيدة أو السيئة في السراء و الضراء و لن يخونها أبداً

"iyi günde ve kötü günde onun yanında..."
في المرض والصحه في السراء و الضراء

İyi günde ve kötü günde beraber olacaklar çünkü Deb ve Leonard gerçekten...
و سيبقون مع بعض في السراء و الضراء -حقيقة, بسبب (ديب) و (ليونارد )...