"السرعوف" - Traduction Arabe en Turc

    • Mantid
        
    • peygamber devesi
        
    • Peygamberdevesi
        
    • Mantis
        
    • Peygamberdevesinin
        
    Sadece yemeğimizi yesek de, işten veya Mantid'den konuşmasak diyorum. Open Subtitles دعنا فقط ننهي عشائنا ولا نتحدّث عن العمل أو (السرعوف)
    İlk iki resimde, intikamcının, yani, halk arasında sevgiyle bilinen adıyla Mantid'in, Camino Uyuşturucu karteli üyelerini yakaladığı yeri görüyorsunuz. Open Subtitles {\pos(195,225)} الصورة الأولى والثانية تبين مواقع {\pos(195,225)} حيث قام محقق العدالة أو (السرعوف) {\pos(195,225)} كما هو معروف لـدى العامة بعطفه
    Bu baskın, Mantid'in etkileyici şekilde hallettiği diğer baskınlarla birleşince Camino uyuşturucu kartelinin sekiz üyesi elimize geçmiş oluyor. Open Subtitles هذه المداهمة مضافة إلى الآخرى التي قام بها (السرعوف) بشكل مثير للإعجاب يعطينا ثمانية أعضاء من منظمة "الكامينوز"
    peygamber devesi karidesinin bu vuruşu hayvanlar aleminin en hızlı hareketlerindendir. Open Subtitles لكمة روبيان السرعوف هي واحدة من أسرع الحركات في عالم الحيوان.
    Deniz tabanındaki oyukta kendini gizleyen peygamber devesi karidesi sıradan bir canlı gibi görünüyor. Open Subtitles مموه في جحره في قاع البحر، روبيان السرعوف على ما يبدو انه مخلوق عادي.
    Bu Peygamberdevesi tek başına sağ kalıp kalmaması alın yazısının bir parçası. Open Subtitles نجاة فرد السرعوف من عدمه هو ضربٌ من الحظ
    Tamam, Mantid biraz egzantrik birisi ve yaptıklarını desteklediğimi söylemiyorum, ama itiraf etmelisiniz ki Caminoların hızını kesmekten daha iyisini yapıyor ve o sadece bir kişi. Open Subtitles حسنـًا، (السرعوف) غريب الأطوار نوعـًا ما ولا أجرأ على القول بأنّني أدعم ما يقوم به لكنّ عليك أن تعترف
    Mantid doğal içgüdülerini ve iyice bilenmiş yeteneklerini kullanarak... Open Subtitles و(السرعوف) يحلّ الجرائم بإستعمال غرائزه الطبيعية
    Mantid'in topladığı ilgiyi kıskanıyorsun, özellikle Juliet'ten. Open Subtitles أنت غيور من كلّ الإهتمام الذي يحصل عليه (السرعوف) خصوصـًا من (جوليـت)
    Mantid uçamaz bile veya ihtiyacın olduğunda zamanında harekete geçemez. Open Subtitles (السرعوف) لا يستطيع الطيران حتـى أو يتحول إلى نصف شيء، تحتاجه في تلك اللحظة
    Mantid her kimse, bunu tek başına yapmıyor, Gus. Open Subtitles كائن من كان (السرعوف)، فإنّه لا يقوم بهذا لوحده، (جـاس)
    Birilerinin bunca zamandır senin gerçek Mantid olduğuna inanmasını mı bekliyorsun? Open Subtitles هل تتوقّع أنْ أحد سيصدق بأنّك كنت في الحقيقة (السرعوف) كل هذا الوقت؟
    Gerçek Mantid un çuvalı gibi onun üzerine atlayıp iç çamaşırlı vaziyette resimlerini çekmiş, sonra da onun elbiselerini giyip kalabalığın arasında aşağıya inerek kaçmış. Open Subtitles (السرعوف) الحقيقي إنقض عليه مثل كيس الطحين إلتقط صورة له بملابسه الداخلية ثمّ ألبسه بزيه
    Mantid şimdi bunu da biliyor. Open Subtitles هذا يعني أن (السرعوف) يعرف هذا الآن، أيضـًا
    Gündüzleri Memur Reynolds, geceleri Memur Mantid'sin. Open Subtitles تعرف، بالنهار أنت الضابط (رينولدز) وفي الليل، أنت الضابط (السرعوف)
    Çantayı Mantid aldı, Camino değil. Open Subtitles (السرعوف) كان لديه تلك الحقيبة وليسوا الـ"كامينوز"
    Mantid özgeçmişini ve muhtemelen kostümünü şişiriyor. Open Subtitles (السرعوف) يُبطِن سيرته الذاتية ولربُّما زيّه كذلك
    Bu olağanüstü gözler peygamber devesi karidesine eşsiz bir okyanus görüş açısı kazandırır. Open Subtitles هذه العيون الرائعة تعطي روبيان السرعوف إطلالة فريدة على المحيط.
    peygamber devesi karidesinin gözlerinin karmaşık yapısı ona inanılmaz ve kesin bir derinlik algısı sunuyor. Open Subtitles البنية المعقدة لعيون روبيان السرعوف يعطيه إدراك دقيق وعميق بشكل لا يصدق.
    Bu güçlü silahı tam zamanında harekete geçirme ihtiyacı peygamber devesi karidesinin karmaşık menzil bulma yeteneğini geliştirme nedenlerinden biridir. Open Subtitles الحاجة إلى نشر هذا السلاح الهائل على وجه التحديد أحد أسباب تطوّر روبيان السرعوف مدى قدرتهم المعقدة على الكشف.
    Ama Peygamberdevesi büyük. Bu sayede hayatta kalıyor. Open Subtitles ولكن السرعوف كبير ويبقى على قيد الحياة
    Yumuşak hâliyle Mantis karidesi kavgaya karşı duramaz– o yüzden davranışının blöf olduğuna emin olabiliriz. TED في حالته الضعيفة، لن يستطيع جمبري السرعوف تحمل الصراع، مما يجعلنا واثقين بأن سلوكها عبارة عن خدعة.
    Peygamberdevesinin saldırısından sonra bir anda böcek sıcak gazı ve yakıcı kimyasalları yüzüne püskürtüyor. Open Subtitles بعد جزء من الثانية من ضربة السرعوف , ترش الخنفساء غازا ً ساخنا ً ومواد كيميائية حارقة في وجهه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus