Bunu oldukça ciddiye aliyorum; ama bugün, son bir iki yıldır çok önem verdiğim bir konu hakkında konuşmak için buradayım. | TED | واتعامل مع هذه المواضيع بجدّية. إلا أنني سأتحدث عن شيء مختلف هذه المرة أمر شغل تفكيري خلال السنة أو السنتين الماضيتين |
Son birkaç yıldır, ne yapacağımı, kiminle çıkacağımı, ne konuşacağımı sen söylüyorsun. | Open Subtitles | في خلال السنتين الماضيتين, كنتي تخبرينني ماذا أفعل, ومن أواعد, وماذا أقول |
2 yılda 3 kere alkollü araç kullanma cezası yemiş... yani, teknik olarak, şu an araç kullanmıyor olması gerekir. | Open Subtitles | إنه سُجل لثلاث مرات تحت السواقة تحت تأثير الكحول في السنتين الأخيرتين إذا، تقنيا، ليس من المفترض حتى أن يقود |
Yani, kaç taneydi son iki yılda 3 tane hit şarkı yaptı. | Open Subtitles | أقصد , ألم يكن لديها ثلاثة أغاني ناجحة في السنتين الأخيرتين ؟ |
Son birkaç yıldır, ciddi bir ilişkim olsun diye olabildiğince çabalıyorum. | Open Subtitles | في السنتين الأخيرتين كنت أحاول بجدية أن أحظى بعلاقة ذات معنى |
Geçen birkaç yıldır yaptığım şey oydu. | TED | وهذا ما كنت اقوم على مدى السنتين السابقتين |
Fakat bu hikaye şu an bazı sorunlarla karşılaşıyor, çünkü kıta son 2 yıldır pek de iyi idare edemiyor. | TED | لكن هذه الرواية يتم تحدّيها الآن لأن القارة لم تكن تبلي حسناَ في السنتين الماضيتين |
İki yıldır burada savcılık yapıyorum ve bunu ben de biliyorum. | Open Subtitles | لم أكن مدعيا عاما بهذه القضايا طوال السنتين الماضيتين دون أن أعلم بذلك |
Laboratuvarımızla ilgili güzey şey, son iki yılda 3.600 ziyaretçimiz oldu. | TED | الشيئ الجيد حول معملنا هو أننا استقبلنا 3600 زائرا خلال السنتين الماضيتين. |
Bu kılavuz laboratuvarımızın web sitesinden son iki yılda 50.000 kez indirildi. | TED | وتم تحميل كتاب التعلميات من موقع مختبرنا الإلكتروني 50000 مرة في السنتين الماضيتين. |
Son iki veya üç yılda Asya'daki gerçek yaşam projelerinde aslında ilk kez Habitat'ın yaşam kalitesinin farkına varıyoruz. | TED | في السنتين او ثلاثة السابقة لقد، للمرة الاولى نحقق جودة الحياة التي في "هابيتات" في مشاريع واقعية عبر آسيا. |
Böylece iki sene boyunca, hükümlü teröristlerle, cihatçılarla ve eski aşırıcılarla görüşme yaptım. | TED | لذلك قضيت السنتين التاليتين في إجراء مقابلات مع إرهابيين مدانين، المجاهدين والمتطرفين السابقين. |
Çünkü Duggan, 8 kasım 1931'de iki buçuk yaşında ölmüş. | Open Subtitles | دوجان مات بعمر السنتين و نصف في 8 نوفمبر 1931. |
Önümüzdeki 2 yılı yerde geçirmek istemem. | Open Subtitles | لا أريد لذلك أن يقام في السنتين الماضيتين |
Son iki senede üç yeni şirket kurduk. | TED | بدأنا ثلاث شركات جديدة خلال السنتين الماضيتين. |
Bu insanlara söylüyorum bir milyon dolara mal olacak... gelecek iki yıldan fazlada. | Open Subtitles | أظن أن هؤلاء سيكلفوننا مليون دولار في السنتين القادمتين |
Bunun hakkında okuyordum.İki senedir bunu arıyordum. | Open Subtitles | لقد قرأت عنه في الواقع . كنا نبحث عنه في خلال السنتين الأخيرتين |
Son iki yıldaki tüm patent haklarımı teslim edeceğim. | Open Subtitles | سأحصل على رخصة براءة الاختراع من أعمال السنتين الأخيرتين |
Eğer kendine biraz çeki düzen verip, kardeşinin ismini temizleseydin son iki yılını saklanarak geçirmeyecekti. Senden. | Open Subtitles | لو كنتَ تقدمت، وأزلت الشبهات من أسم أخيك، لما كانت ستمضي السنتين الأخريتين مختبأة منّكَ |
Bu da nedir, özgeçmişin mi? Evet. Annemle çalıştığım iki seneyi bir deneyimmiş gibi gösterdim. | Open Subtitles | أنا أحاول جعل السنتين اللتين عملتهم مع امي تبدو كمهنة. |
Daha sonra matematik camiasında, iki yıllık süre sonunda, genel kabul görmeli. | Open Subtitles | ومن ثم يجب أن يلقى القبول في مجتمع الرياضيين على مدار السنتين |
Son iki yıla dair sadece Ali'nin anlattıklarını bildiğimizi. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي نعلمه عن السنتين الماضيتين |
Sonraki birkaç yıl içinde hypertext camiası da onu farketmedi. | TED | وفي السنتين اللاحقتين، لم يعترف به مجتمع النص الفائق أيضا. |
Haritacılık. Son iki yılımı buranın Santim santim çizimiyle geçirdim. | Open Subtitles | لقد أمضيت السنتين الماضيتين أصنع خريطة لكل بوصة في المنطقة |