"السودانى" - Traduction Arabe en Turc

    • fıstık
        
    • fındık
        
    • ezmesi
        
    • Yer
        
    • fıstığı
        
    Senin dolaplarında henüz şu görkemli fıstık ezmesi el izlerinden yok. Open Subtitles معندكيش الحاجات الفخمه دى بده الفول السودانى
    Senin için fıstık ezmesi, jöleli sandviç ve biraz da muzlu ekmek hazırladım. Ve büyük bir bardak süt. Open Subtitles أعددتُ لكِ شطائر زبد الفول السودانى والهُلام وبعضاً من خُبز الموز وكوباً كبيراُ من اللبن.
    fıstık ezmesi ve jöle benim için anne sütü gibidir. Open Subtitles زبدة الفول السودانى و المربى طعامى المفضل.
    Sonra onun koltuğunun altında dev sıcak fındık yığınını görünce bana kızdı. Open Subtitles وبعد ذلك عندما رايت كومة السودانى العملاقة اسفل مقعده ادركت تماما
    İstediği fındık değildi. Bendim! Open Subtitles انه لم يكن يريد هذا السودانى و لكنه كان يريدنى
    Tuzlanmış Yer fıstığın var mı, kabuklu? Open Subtitles هل لديك بعض من الفول السودانى المملح ذو القشر ؟
    - Parsippany. New Jersey'nin Yer fıstığı başkenti. Open Subtitles إنها عاصمة الفول السودانى للولايات الثلاث
    fıstık ezmesi ve jöle olmazsa, ve babama söylemezsem. Open Subtitles بدون زبدة الفول السودانى و المربى و لن أخبر أبى.
    Nefes alan herkes denemiştir, ama ben fıstık ezmesi düşkünü değilim. Open Subtitles اعتقد أن كل شخص حى جربها و لكنى لست من محبى زبدة الفول السودانى
    Oğlunuz fıstık ezmesi yedi mi hiç? Open Subtitles هل تناول ابنك زبدة الفول السودانى أبداً ؟
    fıstık ezmesi ve reçel. Ne reçeli bu? Open Subtitles زبدة الفول السودانى والجيلى أى نوع من الجيلى هذا
    Tanrım, Viktor lütfen babanın o fıstık kutusunda olduğunu söyleme. Open Subtitles فيكتور، أرجوك أخبرني أن والدك ليس في علبة الفول السودانى تلك
    Tanrım, Viktor lütfen babanın o fıstık kutusunda olduğunu söyleme. Open Subtitles فيكتور، أرجوك أخبرني أن والدك ليس في علبة الفول السودانى تلك
    Süt ürünleri, istiridye, et, kavun, fındık ve kiwiye allefjim var. Open Subtitles عندى حساسية من الالبان, البحريات, اللحوم البطيخ, السودانى و الكيوى
    Aşırı derecede alerjisi olduğunu bildiğiniz için onun fındık yağı ile temas etmesini sağladınız ve bu da hemen krize girmesine neden oldu. Open Subtitles لقد عرضتُّه لزيت الفول السودانى لأنك تعلم أنه لديه حساسيه ضده و سيكون عاجزاً , على الفور.
    "Daha sıcak fındık." Open Subtitles "المزيد من السودانى, المزيد من السودانى"
    Tadın Yer fıstığı gibi. Open Subtitles مذاقك مثل الفول السودانى نعم كنت جوعانة وأخذت حفنة منه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus