"الشرقيه" - Traduction Arabe en Turc

• Doğu
• Dogu
• East
• doğunun

Doğu Avrupa'da Roda adındaki... bir milis grubuyla bağlantısı olduğundan şüphelenilen bir Boşnak.
انه بوسنى لديه علاقات مشبوهه بأوروبا الشرقيه مع جماعه شبه عسكريه تدعى الروضه

Ona göre Doğu seferi ikinci bir cepheye yol açmayacaktı.
و بذلك ستكون الجبهه الشرقيه هى الجبهه الوحيده شريطة أن يتم الأنتهاء منها بأسرع وقت

Bunların milyonlarca mermisi mevcuttu ve Doğu cephesinde bulunan yüzbinlerce asker, bizim savaşımızın uzağındaydı.
وملايين من الذخيره الخاصه بها ومئات الالاف من الجنود الذين تم أستدعائهم من الجبهه الشرقيه

Doğu merdivenini kullan. Seni zemin kata çıkartır.
عليك ان تستعمل السلالم الشرقيه سوف تنزل للطابق الارضي في ثوان

"Altinci Ordu Stalingrad'tan çekilirse, Wehrmacht gelecekte de oraya hiç bir zaman dönemez" diye ilan ederek Dogu Prusya'daki karargâhina kosturur.
يسارع بالذهاب الى مقره فى بروسيا الشرقيه حيث اعلن اذا انسحب الجيش السادس من ستالينغراد فلن تتمكن القوات الالمانيه من العوده

Gündüz çıkmanız gerekirse sadece East Village'da çıkın.
.إذا كان عليكم الخروج بالنهار .. أقصدوا القريه الشرقيه فقط

Doğu Berlin'de elinde bu yumurtayla ölü bulundu.
لقد مات فى ألمانيا الشرقيه وهذه البيضه فى يده

Doğu Almanya'da mobilya fabrikalarını ziyaret ediyor.
فى زياره لمصانع الأثاث فى ألمانيا الشرقيه

Doğu Hindistan Ticaret Şirketiyle mi karşılaştın, korsan?
لديك وشم شركة الهند الشرقيه التجارية، أليس كذلك؟ قرصان؟

Ben Mavi Tugay'dan Bard. Doğu kurtuluşunun ön cephe savaşçılarından.
معك بالدو من جيش الثورة الشرقيه, الحزب الأزرق

Efendim, 1996'da Kore Ulusal Yeniden Birleşme Enstitüsü Doğu Avrupa'nın çöküşünü net olarak tahmin eden bir bilgisayar modeli uyguladı.
سيدى فى 1996 معهد كوريا للوحده الوطنية قام بالموافقة على نموذج كومبيوتر عن انهيار اوروبا الشرقيه المتوقع

Kari'nin çocukluğu Doğu yakasında geçmişti Phillip'inki ise batıda.
كاري نشأت في الجهه الشرقيه من المدينه أما فيليب من الغرب

Burası daha beter. Doğu yakasında en azından olanaklarının az olduğunu biliyorlar.
الوضع أسوأ هنا ، في الجهه الشرقيه معروفون بأنهم بؤساء

Hem batı cephesi hem de Doğu cephesinde çok kritik bir durumdaydık.
فى ذات الوقت الذى كان فيه الموقف حرجاً على الجبهة الشرقيه والغربيه ايضاً

Doğu Marwen'de Kindon bitkisinin yetiştiği tek yer, mülkünün yanındaki bataklık.
عشب "كيندور" في "كاروين" الشرقيه ينمو فقط بالمستنقع الذي بجور ممتلكاتك.

Aslında Doğu Avrupa yemeği.
في الواقع, المعلومه هي انهم من اوروبا الشرقيه.

Eğer seçilirsem Doğu merdivenlerindeki siyah küf kaldırılacak.
إذا تم إنتخابي فسيتم إزالة العفن الأسود من السلالم الشرقيه

Sadece Doğu merdivenindeki siyah küften kurtulmak istiyorum.
أنا أريد إزالة العفن الأسود من السلالم الشرقيه

Burada yani Doğu Avrupa'da kaldığım sürece..
ولكن، طالما انا اظل هنا فى اوروبا الشرقيه

Sarayı baştan başa geç ve korumasız olan Doğu geçidine git.
اعبري من الجهة الشرقيه,حيث ليس هنالك اي جنود

1953 yilinda serbest birakildiginda Dogu Almanya'da yerlesecektir.
عندما اطلق سارحه عام 1953 استقر فى المانيا الشرقيه

Ve bu gece "East River Park"ında delik deşik edilmiş.
الليله, وجد مقتولاً في الجهه الشرقيه من الحديقه

Laboratuvarının mahvoluşunun ardından Tesla, doğunun düşünce sistemi ve metafiziğine karşı derin bir ilgi beslemişti.
بعيد دمار معمله سيطر علي تيسلا اهتمام عميق ببعض الافكار والروحانيات الشرقيه