Anlaşmamıza rağmen iki korumadan fazlasını getirerek şartları çeviren kişi sen oluyorsun. | Open Subtitles | أنت الشخص الذي غير الشروط وأحضر أكثر من حارسين قد وافقنا عليهم |
Ve güvenli bir biçimde yapmak için gerekli şartları yaratmanın ne kadar süreceği hakkında hiçbir fikrimiz yok. | TED | وليس لدينا فكرة كم سيستغرق هذا مننا لخلق الشروط للقيام بذلك بأمان. |
Ve uygun şartlar altında, burada da olduğu gibi, bu manyetik alan çizgileri süperiletkenin içerisinde kıstırılabilir. | TED | و في الشروط المناسبة، و التي لدينا هنا، هذه الخطوط من الحقول المغناطيسية يمكن أن تُؤسَر داخل الموصل الفائق. |
Bazı ek şartlar gerekiyor ki, devam eden araştırmalarımızdan bazıları, daha güçlü ve aynı zamanda insanların kolayca hatırlayıp yazacakları şifreler için ne gibi şartlar eklememiz gerektiğine bakıyor. | TED | يجب أن يكون هناك بعض الشروط الإضافية وبعضًا من أبحاثنا المستمرة تدرس ما هي الشروط الإضافية التي يجب إضافتها لإنشاء كلمات مرور أقوى والتي سيَسهُل على الناس تذكرها وكتابتها |
Bu, belki de tüm bu koşulları bir arada tutan etken. | TED | ربما يكون هذا هو الغراء الذي يحمل كل هذه الشروط معًا |
Yolculuğum için gerekli olan koşullar 200 yılda bir oluyor. | Open Subtitles | الشروط المتوفرة لرحيلي لا تحدث سوى مره كل 200 عام |
Güvenli bir biçimde yapmak için gerekli şartları yaratmanın ne kadar süreceği hakkında hiçbir fikrimiz yok. | TED | ليس لدينا فكرة كم سيستغرق الأمر مننا لخلق الشروط للقيام بذلك بأمان. |
Ebeveynler bildirim yapılmaksızın değiştirilen şartları kabul etmek zorunda. | TED | يجب على الوالدين الموافقة على الشروط التي يتم تغييرها دون أن يلاحظوا ذلك. |
Ortalama bir telefondaki şartları okumak 31 saat, 49 dakika, 11 saniyemizi aldı. | TED | فقد استغرق الأمر 31 ساعة و49 دقيقة و11 ثانية لقراءة الشروط على الهاتف العادي. |
Aynı soruyu biraz daha ciddi soralım: Az evvel yaptıklarınızın asgarı şartları neydi, Yani spontan senkronizasyon için? | TED | و لطرح المسألة بقليل من الجدية، لنتساءل عن الشروط الدنيا لتحقيق ما قد قمتم به، لتحقيق المزامنة التلقائية. |
Bu durum, potansiyel olarak milyarlarca insan için varlık anlamında şartlar yaratır. | TED | يخلق هذا الشروط المطلوبة للإزدهار ربما للمليارات من البشر. |
Belli şartlar altında teslim olma şartlarını tartışmaya... | Open Subtitles | انا جاهز لمناقشة الاستسلام بظل الشروط التالية |
Peki Ömer Muhtar'la görüşmek için ön şartlar neler? | Open Subtitles | وماذا ستكون الشروط المسبقة للتحدث مع عمر المختار؟ |
Bu nedenle, Küresel şefkat için koşulları yaratmak için yapmamız gereken tek şey şefkati eğlenceli bir şey olarak yeniden tanımlamak. | TED | لذلك، لخلق الشروط لل"التعاطف والتراحم" لتصبح عالمية ، كل ما علينا فعله ، هو إعادة صياغة "التعاطف والتراحم" ، كشئ ممتع. |
Kontrol paneli şu koşulları sağlayabilen en üst kattaki odada resmin arkasında: Tek odaya açılan kontrol paneli odası hariç her odada başka odalara açılan tam üç kapı var, koridorlar yok, merdivenleri de saymayın. | TED | في أعلى طابق تنطبق عليه الشروط الآتية: كل غرفة لها ثلاثة أبواب متصلة بالغرف الأخرى على نفس الطابق، ماعدا الغرفة التي تحوي لوحة التحكم، فهي متصلة بغرفة واحدة فقط، ليس هنالك ممرات، و تجاهل الدرج. |
koşullar sağlandığı sürece, kurallara göre oynamaya ve kendimizi kaptırmaya istekliyiz. | TED | جميعنا راغبون في اللعب وفقا للقواعد ومتابعة الأمور، ما دامت بعض الشروط مستوفاة. |
koşullar çok zor, ama AMBE'nin ise yaramış prensiplerinden ödün vermemiz söz konusu olamaz. | TED | الشروط صعبة و لكننا لا نستطيع المساومة على هذه المبادئ التي أنجحت آيمز |
Mali anlaşmamızın tam şartlarını... | Open Subtitles | ماذا؟ كلا، أريد أن أطلعكم على الشروط الدقيقة للاتفاقية المالية |
Varlığınıza izin veriyorsam bu belli şart ve koşullarla olur. | Open Subtitles | إذا سمحت بوجودكم فسيأتي مع ذلك بعض الشروط |
Size yardım etmeye hazır, ancak bazı Şartlarımız var. | Open Subtitles | وهو على إستعداد لمساعدتك، مع بعض الشروط. |
Biliyorum şartlara göre sadece Sydney'le konuşuyorsun ama bu hastalık çabuk ilerliyor. | Open Subtitles | أعرف الشروط تتعاون فقط مع سدني، لكن هذا المرض، يعمل بسرعة. |
Çocuklar, kendimizi aşmadan önce, birkaç şartım var. | Open Subtitles | حسنا، قبل أن نُقدِّمَ على هذا يا رفاق لديَ بعضُ الشروط |
Tamam, burada yaşayacaksam, bazı şartlarım olacak. | Open Subtitles | حسنا, لو سأعيش هنا سوف تكون هناك بعض الشروط |
Kuralları daha anlamamış bile.Hadi ona bundan nasıl sıyrılacağını göstereyim. | Open Subtitles | إنه لايعرف الشروط حتى الأن , لنرى مالذي سيفعل |
Daha steril şartlarda çalışmamız gerek. | Open Subtitles | يجب أن يكون لدينا الشروط المعقمة جزء من العمل الذي نفعله |
Ama bu süreç, üç ay sonra benim eve taşınmamla ve çok iyi şartlarla pratisyenlik yapmaya başlamamla sonuçlandı. | Open Subtitles | ولكنها انتهت بانتقالى الى ربع المنزل الملحق وبدأت الممارسة على نفس الشروط |
Bu anlaşmalarda gizlilik şartı olduğu için kimse şartların ne olduğunu bilmiyor. | TED | وبما أن هذه التسويات تكون في إطار اتفاقية عدم الإفشاء، لا أحد يعرف ماهي الشروط. |
Muhtemelen Octa 1'den 7'ye kadar kullanım koşullarını okumadan kabul ettiniz. | Open Subtitles | عندما توقّعون على شيء ما من غير قراءة الشروط والأحكام من رقم 1 الى 7 |