Dokuzuncu Işın bizim kontrol edebileceğimiz akılsızın tekinin elinden olmalıdır. | Open Subtitles | الشعاع التاسع سيظل في أيدي المتوحشين الذي يمكنهم التحكم به |
Işın, bizim tahmin ettiğimizden daha fazla etkili olmaya devam ediyor. | Open Subtitles | الشعاع يخترق الماء بشكل اكثر كفاءة مما اعتقدنا. |
- Şimşek'in yüzüne bakabilmişler mi? | Open Subtitles | هل حصلوا على نظرة واضحة لوجه الشعاع الأحمر؟ |
Bu çekim ışını yedi yerden ana reaktöre birleşiyor. | Open Subtitles | إن الشعاع يصاحب المفاعل الرئيسي في سبعة مواقعِ |
Simsek bir çocugu kurtarmis galiba. Bir yorumunuz var mi dedektif? | Open Subtitles | لقد سمعت أن الشعاع أنقذ الفتى أيوجد تعليق أيها التحريّ؟ |
Yoksa ışının balansı bozulur ve Boston boyunca bir kesik oluşur. | Open Subtitles | و إلّا قد يُزاح الشعاع ''عن مساره، و يسبّب ضرراً كبيراً في ''بوسطن. |
- Işın hattında sınırlama kaldırıldı. | Open Subtitles | خط الشعاع ليس عليه قيود. تشغيل التقاط الشعاع. |
Bütün bu yapı Dokuzuncu Işın'ı izloe ediyormuş. | Open Subtitles | الهيكل بالكامل يعمل على استخلاص الشعاع التاسع |
Bu akşamki törenden sonra iki ay birleşip yeminler edildiğinde Dokuzuncu Işın hakkında bilgisi olan o ve diğer herkes yok olacak. | Open Subtitles | بعد احتفال الليلة عندما يلتقي القمرين ويتبادلون العهود هي وأي أحد يعرف عن الشعاع التاسع |
Dokuzuncu Işın bizim kontrol edebileceğimiz akılsızın tekinin elinden olmalıdır. | Open Subtitles | الشعاع التاسع يجب ان يكون بين ايدي الرجال الذين نستطيع ان نسيطر عليهم |
Bu akşamki törenden sonra iki ay birleşip yeminler edildiğinde Dokuzuncu Işın hakkında bilgisi olan o ve diğer herkes yok olacak. | Open Subtitles | بعد مراسم الليلة، حينما يلتقي القمران، ويتبادلا عهود الزواج سيتم قتلها هي وكل من يعرف أي شيء عن الشعاع التاسع |
İnternette Şimşek'in yakalanan görüntülerini toplayıp onun hakkında bir şeyler yazıyorum. | Open Subtitles | كنت أجمع مواضيع من الإنترنت عن رؤية الشعاع وأكتب عنهم. |
Şimşek her kimse, her nereden geliyorsa diğer insanlar da ona inanana kadar durmayacağım. | Open Subtitles | أياً كان ذلك الشعاع وأياً كان موطنه، لن أتوقف حتى يؤمن بقية العالم بوجوده. |
Şimşek bir çocuğu kurtarmış galiba. Bir yorumunuz var mı dedektif? | Open Subtitles | لقد سمعت أن الشعاع أنقذ الفتى أيوجد تعليق أيها التحريّ؟ |
Işını kesmek için bir ayna kullanacağım, böylece ışını kaynağına geri gönderip prizmanın yerini değiştirebilirim. | Open Subtitles | أريد إستخدام المرآة لقطع الشعاع وإعادة إرساله إلى مصدره ثم سأحرك الموشور |
Ancak ışını onların yansıtıcı kalkanlarından sekti ve Ajuris 4'e doğru gitti. | Open Subtitles | لكن الشعاع أرتد على الدرع المنحرف. وضرب نحو أجارس 4 |
Guzel, çunku sadece Simsek yok. Onun gibi baskalari da var. | Open Subtitles | جيد، لأنه ليس الشعاع فقط ثمة أخرون هناك مثله. |
Doktor, görünüşe göre çekici ışının güç dalgası, serumun tüm izlerini silmiş. | Open Subtitles | يبدو وكأن طاقة الشعاع الساحب العالية إحرقت جميع آثار المصل |
Oh, hayır. Spaceballs. Onu manyetik ışına aldılar. | Open Subtitles | لا، إنهم أوغاد الفضاء، و لقد أمسكوا بها بالفعل بواسطة الشعاع المغناطيسى |
Ancak kozmik ışınları inceleyince, bir limit varmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | لكن يبدو و أنَّ هُناك حدٌّ بالفعل .و هو ما نُطلِق عليه انقطاع الشعاع الكوني |
Bence demet, yaklaşık olarak bir milyon kez tur attı. | Open Subtitles | أعتقد أنهم قد حصلوا على الشعاع يدور حوالي مليون مرة |
Bak, geçidi her kim aldıysa Asgard ışınlama teknolojisine sahip. | Open Subtitles | إنظر , أي كان , أخذ بوابة النجوم قد وصل لتقنية الشعاع الأسغاردي |
Dr Bela için bir aygıt haırlıyor, adı.... lşın ünitesi. | Open Subtitles | هو يصمم بعض الاجهزة للدكتور الشر لا اعرف ما هو الشعاع الجاذب هذا هو |
Tetiğe dokunduğunda lazer ışığı çıkar ve kırmızı noktayı da merminin gitmesini istediğin yere sabitlersin. | Open Subtitles | فقط عندما تلمس الزناد ينطلق الشعاع واضعاً نقطة حمراء للمكان الذي تريد أن تذهب إليه الرصاصة |
İlk demete ilişkin heyecanı şimdi tanımlayabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنني أستطيع أن أصف الآن الإثارة حول الشعاع الأول |
Ve eğer o artık ışından daha çok çok güç çekmezse, o zaman onun kalakanını çökertebilir ve onu yok ederiz. | Open Subtitles | ماذا, وطالما انها لن تاخد طاقة من الشعاع اكثر من ذلك, نستطيع اسقاط الدرع وندمرها. |
Bu gemiyi burada tutan çekim ışınına güç veren ana bilgisayarı bulduğunu söylüyor. | Open Subtitles | انه يقول أنه وجد الكمبيوتر الرئيسي لتشغيل الشعاع الذي يحمل السفينة هنا |
Eğer X-Ray ışını tam olarak şimdiden 12 dakika sonraya ateşlenebilirse ışınlar Helios'u vuracak ve yönünü yedi derece saptıracak. | Open Subtitles | إذا تم إطلاق جهاز الليزر الخاص بي بالضبط بعد 12 دقيقة من الآن الشعاع سوف يصيب هيليوس ويغير إتجاهوا من قبل 0.07 درجة. |