Pazar öğleden sonrasındaki vudu sınıfı kendini amorti etmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن صف الشعوذة المسائي ليوم الأحد يبدو ذا نفعٍ حقاً. |
Bu araştırma tekniklerinin vudu ya da dolandırıcılığa biraz yakın olduğunu düşünen sadece ben miyim? | Open Subtitles | هلأناالوحيدةالتيتظنأنتقنيةهذاالتحقيق.. تبدو أقرب الى الشعوذة أو الإحتيال ؟ |
büyücülük uygulaması ulusumuzun başkentinde yaşıyor ve gelişiyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو بأن ممارسة الشعوذة هي حية وتزدهر في عاصمة الأمة |
Sonra Şeytan'ın emriyle büyücülük yaptığını itiraf etti. Good ve Osbourne'u onu zorlamakla suçladı. | TED | ولكن سرعان ما اعترفت بممارسة الشعوذة وفقًا لأوامر الشيطان، واتهمت كلًا من غود وأوزبورن بإجبارها على ذلك. |
Hristiyanlar, Yahudiler, Müslümanlar ya da voodoo büyücüleri sizin için geliyordur. | TED | المسيحيون واليهود والمسلمون، كهنة الشعوذة سوف يأتون من أجلكم. |
Ama, bence bir dönem Vodoo'ya kaçmakta yanlış birşey yok. | Open Subtitles | و لكني لا أعتقد بأن هناك شئ خاطئ إن أرادت بعض الشعوذة إلى جانب ذلك |
Sahte Büyü dükkânı ve uydurma anıları olan dolandırıcı, hırsızın tekidir. | Open Subtitles | إنه لص ومحتال مع محلات الشعوذة المزيفة الخاصة به وتذكاراته المزورة |
Alt kattaki vudu Büyü şeyini ne yapacağız? Hayır, hayır, hayır. | Open Subtitles | وماذا عن كل هذه الشعوذة التي مارسوها هناك؟ |
vudu, bir parti için büyülü bir bahaneden başka bir şey değildir. | Open Subtitles | الشعوذة ليست سوى سحر يزداد بالجماعة، أليس كذلك؟ |
Çocuğumuza vudu ve zararlarını öğretmemenden bıktım artık. | Open Subtitles | سئمت من كونك لم تخبريه شر الشعوذة |
Galiba büyücülük biraz ağır bir suçlama. | Open Subtitles | الشعوذة قَد تَكونُ شَديدةً جداً كَتُهمَة |
Kral cinayetleri duydu ve Bathory'nin büyücülük yaptığından şüpheleniyor. | Open Subtitles | لقد سمع الملك بالجرائم وشك بأن باثوري تمارس الشعوذة |
Hepiniz büyücülük ve iblisle iş yapmaktan suçlu bulundunuz. | Open Subtitles | لقد وجدناكِ مُذنبة بممارسة الشعوذة والتقرب الى الشر. لتُنقذوا أروحككم من العقاب. |
Bu hep havadaki voodoo laneti yüzünden. | Open Subtitles | حسن، هذا يرجع تماماً إلى الشعوذة وتأثيرها في الجو هنا |
voodoo büyüsünün bir işe yaradığını henüz görmedim. | Open Subtitles | لم أرَ شيئاً يثبت أن الشعوذة يمكنها أن تفعل أي شيء |
Vodoo yapmak korkunç bir şey, ve Hristiyanlığa da aykırı. | Open Subtitles | ان الشعوذة ممارسة مروعة وأهانة للتعاليم المسيحية |
Vodoo hafife alınacak bir konu değil. | Open Subtitles | ان الشعوذة ليست بالأمر الذى يؤخذ باستخفاف |
İşten çıkardığımız bir elemanı Büyü Bölümü'nden bunu kaçırırken yakaladık. | Open Subtitles | أمَسكَت مساعد فَصلنَاه لتَهريب هذا خارج قسمِ الشعوذة |
Şehre ve Augsburg halkına karşı gerçekleştirilen suçlardan ve şeytandan olanla işbirliği yapmaktan burada, bu kadını cadı büyücülüğü ile suçluyorum. | Open Subtitles | بسبب الجرائم التي وقعت ''لبلدة و سكّان ''أوغسبورغ و لأنّها متحالفة مع ذرّيّة الشيطان بموجب ذلك أتّهم هذه الامرأة بمزاولة الشعوذة |
Cadilik kokusu geliyor. | Open Subtitles | أشم رائحة الشعوذة في هذا الأمر. |
Her şeyi duvarlara yazmış büyüleri, hikayeyi, hepsini. | Open Subtitles | وكتبت اشيئا غريبة على الجدران عن الشعوذة , القصة , عن كل شيء |
Bazı kaynaklarda büyüyle ölmüş birkaç kişinin davasını buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت العديد من الحالات في الروايات الأدبية الناس ماتوا بسبب الشعوذة |
Aksi halde, Hokkabazlık Gecesi'ni iptal etmem gerekecek. | Open Subtitles | و إلا سأكون مجبراً على إلغاء ليلة الشعوذة خاصتنا |
Çocuklarının büyücülükle suçlanmayacağını garanti ediyorum. | Open Subtitles | لقد أكدت لأطفالها بأن أمر الشعوذة سوف لن يذكر في محاكمتها |