Sözüne güvenerek işi aldım ve şimdi bitti. | Open Subtitles | أَخذتُ الشغلَ من الكلام المنقولِ والآن ذلك ذَهِبُ. |
Sen dışarıda ne kadar çok kızın... işi sizden çalmak için beklediğini biliyor musun? | Open Subtitles | في الخارج مستنين يسرقْوا الشغلَ منك؟ هلم ابْدأُي |
Herhâlde bunu yapan kişi de işi o yüzden bitiremedi. | Open Subtitles | من المحتمل الذي مَنْ عَمِلَ هذا لَمْ يَنهي الشغلَ. |
Gizli odalar, gizli yollar filan. İşi bilen çakallar, bu şekilde salona kaynayıp beleşten maç izlermiş. | Open Subtitles | رجال متقاعدون في الغالب، أَخذَ الشغلَ لذا هم يُمْكِنُ أَنْ يَرو اللعبةَ مجاناً. |
Unutmuş olabilirsin ama bu işi seninle beraber olmak için aldım. | Open Subtitles | أَخذتُ الشغلَ لِكي اكُونَ مَعك. |
"Kendi öz oğlumu şimdiye kadar buralarda göremedim, "bu işi sana verebilirim" mi? | Open Subtitles | "منذ أنا لا أَرى إبنَي الخاصَ هنا الآن، "أنا من المفضّل أن فقط أَعطيك الشغلَ"؟ |
Chicago'da ki işi kabul ettiğini ve bugün ayrılacağını yazıyor. | Open Subtitles | يَقُولُ بأنّها أَخذتْ الشغلَ في chicago وهي تَركتْ اليوم. |
İşi kabul ettiğini ve bu sabah Chicago'ya gitmek için ayrıldığını yazmış. | Open Subtitles | يَقُولُ بأنّها أَخذتْ الشغلَ في chicago وهي تَركتْ هذا الصباحِ. |
Birisi Fransız kesimi mi dedi? İşi kabul ettim. | Open Subtitles | هَلْ شخص ما قالَ قطعاً فرنسياً؟ آخذُ الشغلَ. عظيم! |
Geri gidip işi bitirmelisin. | Open Subtitles | يجب ان تعُودُ وتَنهي الشغلَ. |
Bu yüzden işi kabul ettim. | Open Subtitles | لِهذا أَخذتُ الشغلَ. |
İşi sevmedim. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَحْببْ الشغلَ. |