Onun da zor bir durumda olduğunu biliyorum, doğru olan şeyin bu olduğunu söyleyecek çünkü reddetmek için mantıklı bir sebep yok. | Open Subtitles | أعلم أنه في موقف صعب عليه أن يخبرني بأنه الشيء الصائب لفعله لأنه لا يوجد أي سبب معقول للقول بأنه ليس كذلك |
Korkmadık. Böyle yapıyoruz çünkü yapılacak doğru şey bu. | Open Subtitles | لسنا خائفين، فقط نظن أن هذا الشيء الصائب لفعله. |
doğru olan buymuş gibi gelmişti. | Open Subtitles | أعتقدت أن هذا الشيء الصائب لفعله الآن. |
doğru şeyi yapmamız için illa bir sebep olması gerekmiyordu. | Open Subtitles | كان ذالك هو الأمر الصائب لفعله |
- Bunu yapma zorunluluğun yok. - doğru olan şey bu. | Open Subtitles | لست مضطرّا للمجيء - إنّه القرار الصائب لفعله - |
Ama bunun doğru şey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | .لكنني أعلم بأنه الأمر الصائب لفعله |
doğru olan buydu. | Open Subtitles | (لقد ساعدت (نك ذلك كان الأمر الصائب لفعله |
Yapılacak en doğru şey olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أنه الشيئ الصائب لفعله |
Ama doğru olan şeyi yaptım. | Open Subtitles | لكنّه كان الشيء الصائب لفعله |
Ama bunun doğru şey olduğuna dair onu ikna etmen gerekiyor. | Open Subtitles | -عليك فقط إقناعها أنّه الأمر الصائب لفعله . |
Ganesha'na dua ettiğinde, yapacağın şeyin doğru şey olduğunu sana söyler. | Open Subtitles | (عندما تصلّين لـ(غانيشا سيقول لك بدوره أن ما تقومين بفعله هو الشيء الصائب لفعله |
Yapılacak doğru şey gibi görünüyordu. | Open Subtitles | -بدا أنه الأمر الصائب لفعله |