Yardım istemenin sana zor geldiğini biliyorum, ama dikişlerini patlatırsan... | Open Subtitles | اعلم انه من الصعب عليك طلب المساعدة لكن اذا تمزقت الخيوط |
Yardım istemenin sana zor geldiğini biliyorum, ama dikişlerini patlatırsan... | Open Subtitles | أعلم أنه من الصعب عليك أن تطلب المساعدة ولكن ان مزقت غرزك |
Herkese ailenle olduğunu burada olmanın senin için çok zor olduğunu söylerim. | Open Subtitles | بوسعي إخبار الجميع أنّك مع أسرتك، وأنّه من الصعب عليك أن تعودي. |
Tüm bu olan bitenleri takip etmekte zorlandığının farkındayım. | Open Subtitles | أعلم بانه من الصعب عليك استيعاب كل مايدور حولك الآن |
Biliyorum şimdi bunu anlamak zor ama bizler, her zaman olayların neden öyle olduklarını bilemeyiz. | Open Subtitles | أعلم انه من الصعب عليك فهم هذا ولكن بعض الاشياء تحدث وليس علينا دائما ان نفهمها |
Sizin için zor olmalı ama lütfen ona iyi bakın. | Open Subtitles | يجب أن يكون من الصعب عليك لكن أرجوكِ أعتني بها جيداً |
Herkesin, sevdiğin insanların öldüğünü kabul etmenin zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه من الصعب عليك تقبل موت الجميع جميع أحبابك |
Birisinin her gün çalışmak istemesini senin için anlamanın zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنه من الصعب عليك تفهّم الحاجة في الذهاب للعمل كل يوم. |
Biliyorum beni Beth'le paylaşmak sana zor geliyor. | Open Subtitles | اعرف انه كان من الصعب عليك مشاركتي مع بيث. |
Bree'yle görüşmemenin sana zor geldiğini biliyorum ama benim için anlamı büyük. | Open Subtitles | اسمعي, اعرف انه كان من الصعب عليك الا تري بري ولكنه عنى الكثير لي |
Videoda kardeşini görmenin sana zor geldiğine eminim. | Open Subtitles | أعلم أنه من الصعب عليك مشاهدة ذلك الفيديو لأن أخيك هناك |
Bırakmak sana zor geliyorsa biz senin yerine yapabiliriz. | Open Subtitles | اذا كان هذا شي من الصعب عليك التخلي عنه نستطيع نحن مساعدتك |
İnsanlar hapis hayatı hakkında filmler izliyor ama burada vakit geçirene kadar gerçek niteliğini kavramak çok zor. | Open Subtitles | أتعلم , الناس ترى أفلاماً عن حياة السجون لكن عندما تقضي وقتاً هنا فمن الصعب عليك حتى أن تغير طعم فمك بأي شيء |
Kaldı ki, bu sana çok zor gelecektir, George. | Open Subtitles | وهذا شيءٌ من الصعب عليك ياجورج القيام به |
30'larınızdaysanız, yeni arkadaş edinmek çok zor. | Open Subtitles | عندما تتخطى عامك الثلاثين، من الصعب عليك تكوين صديق جديد |
Bak, kabul etmekte zorlandığının farkındayım.., ...ama Marla'nın son zamanlarında onun yanındaydım. | Open Subtitles | اسمع، أعلم أن من الصعب عليك تقبل هذا، ولكنني كنت الشخص الموجود هناك من أجل (مارلا) في النهاية، |
Bunu anlaman zor ama bunlar babanın iş eşyaları, tamam mı? | Open Subtitles | أعرف من الصعب عليك الفهم لكن هذه أشياء والدك، فهمت؟ |
Ross, tatil zamanları zor olabiliyor biliyorum ve muhtemelen şu an yalnız olmak senin için gerçekten çok zor olmalı. | Open Subtitles | و على الأرجح من الصعب عليك أن تكون وجدك الآن |
Herkesin, sevdigin insanlarin öldügünü kabul etmenin zor oldugunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه من الصعب عليك تقبل موت الجميع جميع أحبابك |