"الصمم" - Traduction Arabe en Turc

    • sağır
        
    • sağırlık
        
    • sağırlığı
        
    Mutfakta bir patlama yaşandı ve çocukların yarısı sağır oldu. Open Subtitles كان هناك مطبخ انفجار اليوم، ونصف الأطفال يعانون من الصمم.
    Çok fazla ses var. Bu ses insanı sağır edebilir. Open Subtitles بعض الضوضاء تأتى من الخلف هناك سوف يصيبك الصمم من هذه الضوضاء
    O açıklamadaki sağır eden ironiyi duymamana inanamıyorum ben de.! Open Subtitles لا أستطيع التصديق بأنّك لم تسمع السخرية الباعثة على الصمم في ذلك البيان
    bu memelinin eşsiz duyusal kabiliyetlerinden dolayı eğer bu memeliyi incelersek, körlük ve sağırlık gibi duyu hastalıklarımız için önemli bilgiler öğrenebiliriz. TED أما الشيء الثانى فهو أنه نظرا للقدرات الحسية الفريدة التى يمتلكها هذا الحيوان، فلو أننا درسناه، سوف ينبؤنا بأشياء كثيرة عن أمراض الحواس، مثل العمى و الصمم.
    Aynı teknik bize tamiri daha zor bozuklukları düzeltme imkanı veriyor, mesela kalıcı körlük, sağırlık, hatta sinirsel bozukluklara bile, mesela Alzheimer, Parkinson, Sara. Open Subtitles نفس هذه الطريقة تسمح لنا بأن نتعامل ونعالج أكثر الظروف المرضية التي تبعث على الأسى مثل العمى الخلقي ، الصمم حتى في ظروف شديدة السوء مثل مرض الزهايمر ، باركينسنس ، الصرع
    Dr. Gilbert içinse, sağırlığı onun özrü değil, yaşam tarzı. Open Subtitles بالنسبة,للدكتورة (غيلبرت) الصمم ليس إعاقتها بل طريقتها في عيش الحياة
    Siyah ahali kendisinden biri sıkıntıya düşünce sağır kesiliyor. Open Subtitles الناس السود يصيبهم الصمم عندما احدهم يقع في مشكله
    Savaşta topçu mermisi yüzünden tek kulağı sağır oldu. Open Subtitles قذيفة مدفعية في الحرب سببت له الصمم في أذن واحدة
    Öldürdüklerinin çığlıkları onu sağır edecek. Open Subtitles صرخات ضحاياها سوف تسبب لها الصمم
    Kimse cevap vermiyor. Büyük ihtimalle sağır olmuşlardır. Open Subtitles لا أحد يرد غالباً أصابهم الصمم
    Hem de sağır eden cinsten bir cızırtı. Open Subtitles الخشخشة الإذاعية الباعثة على الصمم
    Cao Feng, seni utanmaz. sağır numarası yapıyorsun. Ona biraz ilaç verdim. Open Subtitles كاو فينج" إنك وقح" وتدعي الصمم لقد أعطيتها دواءً
    Seni bu projeden aldığımı hatırlar gibiyim. Konuşmamızın bu kısmında isteyerek sağır mı oldun sen? Open Subtitles أتذكر ، أننى طردتك من المشروع ، أم هل أصابك " الصمم " أثناء هذا الجزء من الحوار؟
    Kahretsin, sağır oldum. Open Subtitles العنه , اصابني الصمم
    sağır da mı? Korkunç! Berbat! Open Subtitles اجل الصمم أيضا ..
    Aynı teknik bize tamiri daha zor bozuklukları düzeltme imkanı veriyor, mesela kalıcı körlük, sağırlık, hatta sinirsel bozukluklara bile, mesela Alzheimer, Parkinson, Sara. Open Subtitles نفس هذه الطريقة تسمح لنا بأن نتعامل ونعالج أكثر الظروف المرضية التي تبعث على الأسى مثل العمى الخلقي ، الصمم حتى في ظروف شديدة السوء مثل مرض الزهايمر ، باركينسنس ، الصرع
    Sana da bir tane verirdim ama sağırlık bulaşabilir. Open Subtitles كنت لأعرض واحدة ولكن ربما تلتقطى الصمم
    Olayı çözmemi sağlayan dedesindeki hafif sağırlık oldu. Open Subtitles انه الصمم الجزئي لوالدك الذي فضح الأمر
    sağırlık, yan etkilerden değil. Open Subtitles لم يكن الصمم أحد الآثار الجانبية
    Tamamen sağırlık periyodu. Open Subtitles فترة الصمم التام
    Sara, sağırlığı bir hastalık gibi görüyorsun. Open Subtitles مجنونة حقاً ساره)أنت تفهمين الصمم مثل العلم المرضي)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus