"الصورةِ" - Traduction Arabe en Turc

• resmi
• resim
• fotoğrafı
• fotoğraf
• resimde
• resme
• fotoğrafa
• resimdeki
• fotoğrafta

Ben de bana aldığın resmi düşünüyordum baba.
تَعْرفُ، أنا أَعتقدُ، أَبّ، حول الصورةِ.

Belki de bu resmi kaldırsak iyi olacak.
رُبَّمَا حان وقتُ التَخلص من هذه الصورةِ

- Bu resim üsse yakın bir yerde çekildi. - Bizi oraya götürebilir misin?
ـ هذه الصورةِ أُخِذتْ قُرْب القاعدةِ ـ هَلْ يُمْكِنُ أَنْ تَأْخذَينا هناك؟

Kafamda bir resim vardı. Pazar sabahı yatakta yanımda karım olacak, çocuğum koşarak odaya girecek, yatağa atlayacak.
كَانَ عِنْدي هذه الصورةِ دائماً منّي وزوجتي القادمة في السريرِ.

Olay yerinin bu fotoğrafı hep kafamı kurcalamıştır.
هذه الصورةِ مِنْ مشهدِ الجريمةَ أقلقَني دائماً.

Biliyor musun, sanırım bu fotoğraf için mükemmel bir çerçeve var bende.
ووَضعَهم معروض؟ تَعْرفُ، أعتقد أنا عِنْدي إطار الصورةِ المثاليِ لهذا.

Kafandaki o resimde karın Rachel mı?
في هذه الصورةِ منك وزوجتكَ، هَلْ زوجتكَ رايتشل؟

Bu yerel paçavra ön sayfasına bu resmi koymuş.
وَضعتْ الخرقةُ المحليّةُ هذه الصورةِ على الصفحة الأولى.

Bu resmi 20. evlilik yıldönümümüzde çekmişti.
أَخذَ تلك الصورةِ على زفاف ذكرى جزئنا من العشرينِ.

O gece bu resmi gördükten sonra fotoğrafçı kendini garip hissetmiş olmalı.
ذلك الليلِ بعد النَظْر إلى هذه الصورةِ المصور لا بدَّ وأنْ شَعرَ بالغربة

Sizin resmi tekrar elde edeceğinizi umdum.
أنا مُتَمنّيةُ بأنَّ ك تَكُونُ قادرة على إعادة الصورةِ.

Kafamdaki resim sürekli belirsizleşiyor.
إذا أيّ شئِ، تلك الصورةِ يَستمرُّ بالتَحَرُّك أبعَد.

Boş zamanlarında resim yapmayı seviyormuş.
يَحْبُّ أَنْ يَعمَلُ بَعْض الصورةِ في وقتِه الإحتياطيِ.

Dergideki resim hakkındaki yalanların çok komikti.
أكاذيبكَ حول تلك الصورةِ مثل هذا المرحِ.

Bu fotoğrafı hatırlıyorum sanırım.
تَعْرفُ الذي، أعتقد أَتذكّرُ تلك الصورةِ.

Buna inanamıyorum, ver şu aptal fotoğrafı.
كُلّ أعزب... أعطِني تلك الصورةِ الغبيةِ.

Bu fotoğraf herhangi bir saatte çekilmiş olabilir.
تلك الصورةِ يُمْكِنُ أَنْ تُؤْخَذَ أي وقت.

fotoğraf altı yıldan daha önce çekilmiş.
هذه الصورةِ ألتقطت قبل أكثر من ست سنوات

Aşağıda ki o resimde bir gariplik var... masasında oturan şu maden arayıcısı.
هناك شيء غريب حول تلك الصورةِ في الطابق السفلي... جلوس المنقّبِ في منضدتِه.

Dönüp resme bile bakmadı ama yine de doğru cevap verdi.
هو لَمْ يَنْظرْ إلى الصورةِ حتى، وهو ما زالَ يَفْهمُه بشكل صحيح.

Bir iş adamıydı. Şu fotoğrafa bir kez daha baksanıza.
لماذا لا تنظرَ إلى الصورةِ مرةً أخرى؟

Çünkü senin kurbanının, benim bulduğum resimdeki kadın olduğunu düşünüyorum.
لأن أعتقد dكَ. b. الإمرأة الغير معروفة في الصورةِ وَجدتُ.

Carolyn onları nereye sakladığını bana fotoğrafta gösterdi.
كارولين اريني في الصورةِ حيث هي اخفتهم