Arabulucular Tarikat lideriyle görüştüklerini ve... olumlu bir sonuç beklediklerini söylediler. | Open Subtitles | محتجز حاليا داخل مزرعة الطائفة مفاوضي الرهائن قالوا انهم ينجزون تقدما |
Evet, 10 hafta kadar önce Tarikat'ın mesaj panolarında aniden belirmeye başladı. | Open Subtitles | أجل بدأ الأمر يظهر في شريط رسائل برنامج الطائفة قبل عشرة اسابيع |
Yerleşkeye veya Tarikat evine veya her ne diyorsanız oraya mı? | Open Subtitles | إلى مجمع أو بيت الطائفة أو أيًا كان ما تطلقون عليه؟ |
Tekneyi bulma konusunda neredeyiz? Varsayıma göre... Tekne tarikatın olmalı. | Open Subtitles | أين وصلنا بإيجاد القارب؟ تقول الفرضية بأن الطائفة تمتلك القارب |
Bu cadılar meclisinin ve bu okulun durumu düşünülünce birinin son kırk yıldır bir Yüce'miz olmadığını düşünmesi işten bile değil. | Open Subtitles | حسناً بالنظر لحالة هذه الطائفة وهذه المدرسة معذور من يظن أننا قضينا الأربعين عاماً الأخيرين بدون ساحرة سامية |
Düşünsenize, bira varken ben gidip beyinsizce tarikata girdim. | Open Subtitles | لاعتقادك، اتجهت لتلك الطائفة بسببالسعادةالجامحة، لحصولي على الجعة طوال الوقت |
Yani şiddetli hükümet karşıtı görüşleri olan Tarikat liderinin 50 gayrimeşru çocuğundan biri. | Open Subtitles | خمسين طفلا غير شرعي يتملكهم زعيم الطائفة الذي كان عنيف الأراء المعادية للحكومة |
Genel olarak bir Tarikat, tipik olarak karizmatik bir liderde vücut bulan, aşırı bir ideolojiye karşı ortak bir bağlılık içeren bir grup veya harekettir. | TED | بشكل عام، الطائفة هي مجموعة أو نشاط مع هدف مشترك لتحقيق أيدلوجية متطرفة وهو ما يتجسد عادة في قائد كاريزماتي. |
Bir Tarikat, üyelerine daha iyi yaşamaları için rehberler sunmaktansa, kişisel ve ailesel ilişkilerden ekonomik kazanç ve yaşam düzenlemelerine kadar, onları doğrudan kontrol etmeyi amaçlar. | TED | بدلاً من أن توفر نصائح لأعضائها كيف يعيشون حياة أفضل، تسعى الطائفة لأن تتحكم مباشرة بهم، بدءاً من العلاقات الشخصية والعائلية، وحتى الممتلكات المالية والترتيبات الحياتية. |
- Fakat Tarikat feneri sandukadan aldiysa, onu nereye koydular? | Open Subtitles | لكن اذا الطائفة أخذت المصباح من السفينة فأين وضعوه؟ من المحتمل أنهم أخفوه في مكان آمن يعرفونه |
Ama sadece Tarikat üyeleri anlayabilsin diye eski Latince yazılmıştı. | Open Subtitles | على أية حال, لقد كُتِب باللغة اللاتينية القديمة لذلك أعضاء الطائفة وحدهم من سيفهموه |
Kilise, Tarikat. Tarikat, kilise. Pazarları başka bir yerde sıkılacağız. | Open Subtitles | من الطائفة للكنيسة ومن الكنيسة للطائفة لذا سيكون هذا مملاً، أيمكننا الذهاب لمكان ما أيام الآحاد؟ |
Tarikat lideri, bu kadınları burada ölüme terk ediyor. | Open Subtitles | زعيم أوراق الطائفة هذه الإمرأة خارج هنا للموت. |
Belli ki bu üç çocuk, bir tarikatın etkisi altında. | Open Subtitles | أولئك الأطفال الثلاثة من الواضح تحت تأثير الطائفة. |
Cadılar meclisinin saldırı altında olduğu doğru ama yapanlar dışarıdan değil, içeriden. | Open Subtitles | الآن، صحيح أن هذه الطائفة تعرضت للهجوم لكن ليس من الخارج بل الداخل |
Bunların hepsi tarikata yatkın kişilik tiplerine uyuyor... | Open Subtitles | جميع الشخصيات المتوائمة مع عواطف الطائفة |
Ne bulduk? Adamlarımızdan biri Avigon tarikatı'na rutin izleme yapıyordu. | Open Subtitles | أحد رجالنا الذين يعملون روتينا مراقبة على مجموعة الطائفة - |
Hepsinin elinde güç vardı ama yanında, meclisin katlanılmaz mesuliyeti de geldi. | Open Subtitles | كانت لديهم القوة، لكن أتت معها المسؤولية المنهكة عن الطائفة |
Şu noktada, bu cadılar meclisi kötü bir Yüce'yi kaldıramaz. | Open Subtitles | وهذا شيء لا تستطيع هذه الطائفة تحمله في هذه اللحظة من التاريخ |
mezhep, büyük cemaatlerin küçük cemaatlere dediği şeydir. | Open Subtitles | لكن الطائفة الدينية عادة تكون جماعة كبيرة تدعو الجماعات صغيرة |
Bana olan nefretin bu meclise ve kızıma olan sevgini gölgeledi. Onu dinleyecek misiniz? | Open Subtitles | الحب الذي تكنينه لهذه الطائفة وأبنتي قد تفوق عليه حقدك لي هلا استمعتما لها؟ |
Yani yanlış mezhebin içine girdin, sürtük. | Open Subtitles | يبدو أنكِ دخلتِ في الطائفة الخاطئة أيتها السافلة |
Jüri, "ARAYANLAR" olarak bilinen dini tarikatla nasıl alakanız olduğunu öğrenmek istiyor. | Open Subtitles | هيئة القضاة بحاجة لمعرفة كيف تورطت مع الطائفة الدينية المعروفة بالباحثون |
Yeni tarikattan, kendine Hristiyan diyen fanatiklerden haberdarsın, değil mi? | Open Subtitles | سمعت عن هذه الطائفة الجديدة هؤلاء المتعصبين الذين يدعون انفسهم مسيحيين |
Kimlerin bu tarikatta olup olmadığını öğrenmemiz gerek. | Open Subtitles | علينا أن نكتشف من منهم يتبع الطائفة ومن منهم لا يتبعها |
Çocuk yapmadım çünkü hayatımı bu cadılar meclisine adadım. | Open Subtitles | أنا لم أنجب أطفال لأنني كرست حياتي لهذه الطائفة |