"الطريق إلى" - Traduction Arabe en Turc

    • giden yol
        
    • yolu
        
    • yolunu
        
    • giderken
        
    • yolunda
        
    • gelirken
        
    • ne tarafta
        
    • giden yolda
        
    • a
        
    • giden yolun
        
    • gitmek
        
    • gidiyor
        
    • dönerken
        
    • doğru yola
        
    • kadar yol
        
    Nirvanaya giden yol asla güvenli değil zor ve sarptır. Open Subtitles الطريق إلى السكينة لن يكون امن ابدا لكنها صعبة وحادة
    MOE'NUN BARI Superbowl turnuvasına giden yol uzun ve anlamsızdır. Open Subtitles أن الطريق إلى كاس الكرة طويل و بدون إشارات
    Gördüğüm şeyi gerçekten hatırlamanın yolu gerçekte gördüğüm gibi kayıt etmekti. TED الطريق إلى تذكر ما رأيت حقا كان تسجيله كما رأيته فعلا.
    Daedalus dikkatlice orta yolu tuttururken, İcarus uçmanın zevki ile dolup taştı ve beraberinde gelen ilahi güç hissini aştı. TED وبينما ظل يطير بحذر في منتصف الطريق إلى وجهته، أخذ إيكاروس نشوة الطيران وغلب عليه الشعور بقوة إلهية تسري إليه.
    Uzaktaki gezegenlerin yolunu aydınlatmadaki tarihi olasılıklar hakkında da güçlü hislerimiz vardı. Open Subtitles كان عندنا إحساس قوى لإمـكـانيتـه التـاريخـيــة في شقّ الطريق إلى الكواكب الخارجية
    Eğer hastaneye giderken bir sıkıntı olursa ona bunu verirsin. Open Subtitles لو كان هناك مشكلة في الطريق إلى المستشفى، إعطها هذا.
    Her neyse, eşinin aşağılık kardeşinin her yıl yaptığı, ah, sakatlar partisinin yolunda, o beni asla davet etmez. Open Subtitles على أي حال , في الطريق إلى شقيق زوجتك الأحمق لحضور حفلته السخيفة و التي لم يدعني إليها مطلقاً
    Hayır. Eve gelirken otobüsün camından giren bir kuş çarptı. Open Subtitles رقم طار عصفور فى نافذة الحافلة في الطريق إلى البيت.
    Dostlarına giden yol, seni büyükbabana yaklaştıracak. Open Subtitles السير في الطريق إلى أصدقائك يجعلك تقترب من جدك
    Bir erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer derler. Open Subtitles حسناً، يقولون إن الطريق إلى قلب رجل هي عن طريق معدته.
    - Bu hastaneye giden yol mu? Open Subtitles هل أنت متأكد من أن هذا هو الطريق إلى المستشفى ؟
    ...ve sağ tarafta bir koru görünceye kadar bu yolu takip edin. Open Subtitles و اتبع هذا الطريق إلى الأسفل حتى تبلغ بستان أشجار على اليمين
    Bunca yolu sadece bunu bana vermek için mi geldin? Open Subtitles هل أتيت كل الطريق إلى هنا فقط لتعيد هذه إلي؟
    O zaman onun aşkı gelip sana cennetin yolunu gösterecek. Open Subtitles أنت ستحسّ حبّ الله يجيء لتشويفك الطريق إلى مملكته السماوية.
    Tüm herşeyin doğruluğu adına inan ve ışığın yolunu böylece bulabilirsin. Open Subtitles آمنوا بحقيقة كل الأشياء.. وقد تجدون أنتم أيضاً الطريق إلى التنوير
    Aslında, annem en sonunda bana benim, okula giderken bütün yol boyunca ağlayan küçük bir çocuk olduğumu söyledi. TED في الواقع، أخبرتني والدتي أنني كنت الطفل الصغير في القرية الذي يبكي طوال الطريق إلى المدرسة.
    Fare erken başlamak için güneş doğar doğmaz uyandı, fakat nehir yolunda at, kaplan ve öküzle karşılaştı. TED استيقظ الفأر مع طلوع الشمس لكسب انطلاقة مبكرة، ولكن في الطريق إلى النهر، صادف الحصان والنمر والثور.
    Bir suikastı durdurduğuma inanabiliyor musun? Buraya gelirken sana diyeceklerimi prova ettim... Open Subtitles هل تصدق أنني اوقفتُ عملية اغتيال؟ إذاً ، في الطريق إلى هنا
    Ana bölüm ne tarafta? Open Subtitles أين الطريق إلى الغرفة الرئيسية؟
    Paris Anlaşması'na giden yolda yaşanan dönüşüm de buydu. TED وبذلك أيضًا حدث التحول في الطريق إلى اتفاقية باريس.
    Bunun ne olduğunu anlamadım, ama a.B.E.'de bir otopark var. Open Subtitles لا أعرف طبيعة الأمر ولكن تحوّل الطريق إلى مرآب سيارات.
    Dünya'ya giden yolun bir sonraki ipucuna 3 gün kaldı. Open Subtitles ثلاث أيام توقُف مِنْ الخطوة القادمة فى الطريق إلى الأرض
    Beş dakikanız var. Eski barakaya gitmek için beş dakikanız var. Open Subtitles لديك 5 دقائق خمس دقائق حتى تجد الطريق إلى الكوخ القديم
    Ana caddeye doğru gidiyor, tekrarlıyorum, ana caddeye doğru gidiyor. Open Subtitles فى الطريق إلى الرئيسى , أكرر فى الطريق إلى الرئيسى
    Pittsburgh'a dönerken sana trende her şeyi anlatacağım. Open Subtitles سوف أفسر لك كل ذلك فى القطار أثناء الطريق إلى بيتسبرج
    - Whit, beni dinle. Ofisine doğru yola çıkmış bir bomba var! Herkesi binadan çıkartmalısın! Open Subtitles هناك قنبلة في الطريق إلى مكاتبكم أخرج الجميع
    Bu aleti, bu kadar yol boyunca beni görmek için mi kullandın ? Open Subtitles هل ركبت هذا الشىء كل هذا الطريق إلى هنا لرؤيتى ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus