"الطريق السهل" - Traduction Arabe en Turc

    • kolay yolu
        
    • Kolay yol
        
    • kolay yoldan
        
    • kolaya kaçmak
        
    Dışarı çıkmak için kolay yolu seçmeleri acınacak bir durum. Open Subtitles أمر يثير الشفقة. ‏ اختيار الطريق السهل للخروج هكذا. ‏
    Yani, 10 TEDTalk'u aynı anda özetlemelerini istediğimde, bazıları kolay yolu seçti. Yalnızca genel bir yorumda bulundular. TED أقصد، حين طلبت منهم أن يلخصوا 10 محادثات تيد في نفس الوقت، بعضهم سلك الطريق السهل. كانت لديهم بعض التعليقات العامة.
    kolay yolu seçtiğinizi düşünüp, hiç şans tanımazlar. Open Subtitles لا يعطونك فرصة ظنا منهم بأنك اخترت الطريق السهل
    Kolay yol ya da zor yol Raines. Open Subtitles الطريق السهل أم الطريق الصعب،رينس الطريق السهل أم الطريق الصعب ؟
    Andrew, bunu kolay yoldan da yapabiliriz zor yoldan da. Open Subtitles أندرو ، يمكننا أن نفعل هذا الطريق السهل أو بالطريقة الصعبة ، حسنا؟
    Onu arayacaktım ama bunun kolaya kaçmak olacağını düşündüm. Open Subtitles كنت ستجيب عليه, ولكن بعد ذلك شعرت هذا هو الطريق السهل.
    kolay yolu seçtiğinizi düşünüp hiç şans tanımazlar. Open Subtitles لا يعطونك فرصة ظنا منهم بأنك اخترت الطريق السهل
    kolay yolu seçmesi de çok normal. Open Subtitles لكن هذا أمر طبيعي صادر من فتاة تأخذ الطريق السهل للقيام بالأمور
    Biliyorsun, kolay yolu seçerim. Open Subtitles انت تعرفين ذالك انني اخذ الطريق السهل كعادتي
    Her zaman kolay yolu seçmiş kolay ilişkileri. Open Subtitles كانت دوما ً تختار الطريق السهل العلاقة السهلة
    Olabilir ama bu kolay yolu seçiyorsan dikkatli olacaksın. Open Subtitles ربما يكون هذا صحيحا, ولكن تعلم، يجب أن تكون حذرا مع هذا الطريق السهل.
    Hile yapıp, kolay yolu seçtiğim için böyle oldu. Open Subtitles أنه بسبب أني قد غششت . و استخدمت الطريق السهل للخروج من المأزق
    Doğru olanı yapmak yerine... kolay yolu seçtim. Open Subtitles بدلاً من سلوك الطريق الصحيح اخترت الطريق السهل
    kolay yolu deneyip uyguladığında bunlar başına geliyor. Open Subtitles هذا ما يحدث عندما تحاولين أخذ الطريق السهل
    Her zaman kolay yolu seçip, hiçbir şey için çaba sarf etmek istemedin. Open Subtitles لقد اخترت دائما الطريق السهل لم تكلف نفسك العناء في اي شيء
    O yüzden onu olduğu gibi çetin ceviz hırslı bir avukat olarak göstermek yerine kolay yolu seçtiniz ve dilin imkan verdiği dolaylı sözlerle onu aşağıladınız. Open Subtitles وذلك بدلا من تمثيلها كما هي هائلة ، محامية شغوفة تأخذين الطريق السهل وتقومين بقذفها
    Bazen, erkekler olarak, kolay yolu seçeriz. TED أحياناً كرجال، نتّخذ الطريق السهل.
    kolay yolu seçip ona hiçbir şey söylemeyebilir ve öfkeden patlayacak hale gelebilirdim, veya ona düşüncesini sorup öğrenebilirdim. TED إمّا أن أتّخذ الطريق السهل واختار عدم قول أي شيء لها، وبذلك نوعًا ما أكتم شعوري بالإحباط، أو أن أسألها وأحاول معرفة المزيد عن دوافعها.
    Kolay yol mu? Hapishane, günlük üç kere bahçe, sorumluluk yok, öyle mi? Open Subtitles الطريق السهل ، السجن ثلاث مربعات باليوم ، ولا مسؤوليات
    Bu en Kolay yol. Open Subtitles هذا هو الطريق السهل للهروب
    Bu yüzden sana son bir kez daha bu işi kolay yoldan yapmayı öneriyorum. Open Subtitles لذا أنا أعرض عليكِ فرصة أتخاذ الطريق السهل
    Her zaman her şeyi kolay yoldan halletmeye çalışıyordum ve artık bunu yapmak istemiyorum. Open Subtitles لقد سلكت دومًا الطريق السهل ولا أريد أن أسلكه مجددًا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus