"الطعام في" - Traduction Arabe en Turc

    • de yemek
        
    • da yemek
        
    • yemekler
        
    • yemekleri
        
    • yiyecek bir
        
    • daki gıda işleme
        
    • sürü yemek
        
    • yemek yiyorum
        
    Albuquerque'de yemek yenebilecek güzel bir yer biliyor musunuz ? Open Subtitles هنا أو تي سي هل لديكم مكان جيد لتناول الطعام في ألبوكوركي
    Alıcı 20:00'de yemek vagonunda olacak. Open Subtitles المشتري سيكون في عربة الطعام في 8 مساء توقيت غرينتش.
    Ya da, yemek yemek için bir restorana oturduğunuzda hangi eşyaları kullanacağınızı düşündünüz mü? TED أو جلست لتتناول الطعام في مطعم و تسائلت، أي أدوات تستعمل؟
    Kocası altıdan önce arıyor ve yemekler altıyı iki geçe ısmarlanıyor. Open Subtitles يتّصل زوجها قبل السادسة. ولقد إستلمت الطعام في الـ 06: 02.
    Ve bana, Gana'da yeterince yiyecek yemekleri olduğunu, ABD'ye isteyerek geldiklerine dair güvence ettiler. TED وأكدوا لي بأنه كان لديهم ما يكفي من الطعام في غانا وجاؤوا إلى الولايات المتحدة بملء إرادتهم.
    Bir yerlerde yiyecek bir şeyler olmalı. Open Subtitles يجب أن يكون هنـاك شيء لتنـاول الطعام في مكان مـا
    Efendim, kafanızda bir milyon şey var ama sizinle Iowa'daki gıda işleme endüstrisini nasıl... modernize edebileceğimizi konuşmak isterim. Open Subtitles سيدي، أعلم أن هناك ملايين الأمور في فكرك لكني أود أن أتحدث إليك بخصوص كيفية تطوير صناعة الطعام في (أيوا)
    Açsan dolapta bir sürü yemek artığı var. Biraz peynir aldım, birazda lahana turşusu ama sakın sandviçime dokunma. Open Subtitles إن كنت جائعاً فستجد بقايا الطعام في البراد
    Korkarım aklımı kaçırdım kocam uzaktayken bir yabancıyla insan içinde yemek yiyorum. Open Subtitles انا اخشى بأنني ابتعدت عن الصواب, تناول الطعام في مكان غام مع شخص غريب بينما زوجي غائب
    Biliyor musunuz, bizim evimizde de yemek odasında tam bunun gibi bir tane var. Open Subtitles كان لدينا منها في غرفة الطعام في منزلنا
    Düğün'de yemek ikram etmek zorunda mıyız? Open Subtitles أعلينا تقديم الطعام في الزفاف؟
    Lunch Garden'da yemek yemeden önce sana eşlik edebilir miyiz? Open Subtitles أيمكننا مرافقتكِ قبل تناول الطعام في حديقة الغداء؟
    Zoe, Lavon'la görüştüğün ya da Lavon'da yemek yediğin için özür dilemene gerek yok. Open Subtitles زوي لست بحاجة للأعتذار لمقابلة ليفون او تناول الطعام في منزله
    Bu evde yemekler aşırı kötü fakat ben çayla birlikte, Horn ve Hardart kekleri için ısrar edeceğim. Open Subtitles الطعام في هذا البيت سيئ جداً لكني أصر على كعكة مع الشاي
    Gemide deniz tuttu ve midemi bastırsın diye bir şeyler yemeye çalıştım ama bu ülkede yemekler korkunç. Open Subtitles أصبت بدوار البحر على القارب وحاولت عندئذ أن أتناول شيء يهدء معدتي لكن الطعام في هذه البلد سيء
    Biri, "Buranın yemekleri çok kötü" der. Open Subtitles إحداهما تقول الطعام في هذا المكان رهيب فعلا
    Ayrıca Avrupa yemekleri şişmanlatıcıdır. Open Subtitles الى جانب ذلك، الطعام في أوروبا هو تسمين.
    Torpidoda yiyecek bir şeyler vardır belki. Open Subtitles ربما يكون هناك بعض الطعام في درج القفازات
    Eve giderken yoldan yiyecek bir şeyler mi alsak? Open Subtitles أشعر انه يجب ان نحضر بعض الطعام في طريقة عودتنا للمنزل لا تفعل
    Amerika Çalışıyor programıyla Iowa'daki gıda işleme endüstrisinde devrim yaratmanın pek çok yolu var. Open Subtitles هناك طرق كثيرة كي نحسن جذرياً صناعة الطعام في (أيوا) من خلال برنامج "أمريكا تعمل" الدعم الذي تريده من أجل البحث و التطوير
    Mutfakta bir sürü yemek var. Open Subtitles يوجد الكثير من الطعام في المطبخ
    - Biraz konuşacağız. - Aşağıda yemek yiyorum. Open Subtitles سنتحدث كثيراً بالأمر - سأتناول الطعام في الطابق السفلي -

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus