"الظلامِ" - Traduction Arabe en Turc

    • karanlıkta
        
    • karanlık
        
    • karanlıktan
        
    • karanlığa
        
    • Karanlığın
        
    • Karanlıktaki
        
    • karanlıklarda
        
    karanlıkta dışarıda olmamalıyız. Open Subtitles نحن لا يَجِبُ أَنْ نَكُونَ خارج في الظلامِ.
    Aman hanımım, karanlıkta oturduğunuzu farkedince şaşırıverdim. Open Subtitles أوه،الرحمة أنسة،أعطيتَني تماماً دور يَجْلسُ هناك في الظلامِ.
    Böylece, karanlıkta bile şaşırmazdım. Open Subtitles لذا لا يوجد أحتمالٌ للخطأ، حتى في الظلامِ.
    - Neredeyse şimdilerde olacağı zannediliyor. - karanlıktan doğan, karanlık getirir. Open Subtitles ــ الذي يفترض أنها تتحدث عما يحدث الأن ــ ولد مِنْ الظلامِ لجَلْب الظلامِ
    karanlıktan sonra muhtemelen kafeslerine geri dönüyorlar. Open Subtitles من المحتمل انهم سيعُودونَ في أقفاصِهم بعد الظلامِ.
    Affet bizi gücünü aldığı aydınlıktan ayırıp sonsuz karanlığa sürgüne gönderdiğimiz için. Open Subtitles سامحنا الأن حين نرسلها خارج الضوء الذي تستمد منه قوتها إلى الظلامِ الأبديِ
    Toprakta, çürüyen tahtada sonsuz karanlıkta bizler görüp duyacak ve hissedeceğiz. Open Subtitles في الأرضِ، في الخشبِ المتعفن في الظلامِ الابدي سنرى
    Annemin sigaralarından birini alıp karanlıkta verandaya çıkmıştım. Open Subtitles وحَصلَ على أحد سجائرِ أمِّي وخَرجَ في السقيفةِ في الظلامِ.
    Ya karanlıkta öylece oturup somurturuz ya da eğlenmeye çalışırız. Open Subtitles نحن يُمْكِنُ أَنْ كُلّ نَجْلسَ في الظلامِ ويَكُونونَ البائس أَو نحن يُمْكِنُ أَنْ نُحاولَ قَضاء وقتاً ممتعاً.
    Yani karanlıkta kalmıyorsun. Open Subtitles لذا أنت يُمْكِنُ أَنْ تَجدَه في الظلامِ.
    Uzun zaman karanlıkta yaşadıktan sonra, küçük bir ışık pırıltısı başınızı döndürebilir. Open Subtitles بعد معيشة في الظلامِ لمدّة طويلة... لَمْحَة الضوءِ يُمْكِنُ أَنْ تَجْعلَكي دائخة.
    Biliyorsun, karanlıkta dışarıda olman yasaktı. Open Subtitles انتي تعلمي بأنّه غير مسموحلك لكي الخروج بعد الظلامِ
    Hayat rahimden de başlasa, topraktan da başlasa yolculuğu karanlıkta başlar ve karanlıkta biter. Open Subtitles سواء الحياة تَبْدأُ مِن الرحم أَو مِنْ الأرض تَبْدأُ رحلتُها مِنْ الظلامِ ونهايتها في الظلامِ.
    Gerçekten! Gözlerim sayesinde karanlıkta bir şeyleri hissedebilirim. Open Subtitles أنا حقاًارغب في هذا بسبب عيني يُمْكِنُ أَنْ أَحسَّ بالأشياءَ في الظلامِ
    Zamanınızı gerçekleri bilmeden geçirdiniz, dünyanıza çöreklenmiş karanlıkta, amaçsızca dolanırken geçmişin izinde takılıp kalmış halde, ama şimdi aydınlığa giden yol açıklığa kavuştu ve yeni bir inanca kucak açmanın zamanı geldi. Open Subtitles أمضيتم وقتكم فى تجاهل الحقيقةِ تَتعَثُّرون بدون هدف خلال الظلامِ المُختار على عالمِكَ بزخارف الماضي
    karanlık korkusu beni defalarca hayatta tuttu. Open Subtitles أن تَكُونَ خائف من الظلامِ هو ما يَبقي معظمنا حيّ.
    Herkesin içinde kontrol edilemeyen bir karanlık korkusu vardır. Open Subtitles لكن داخل كلّ منا خوفُ خارج السّيطرةُ مِنْ الظلامِ.
    Seni burada aşağıda ilk gördüğümde, karanlıktan kormuştum, bence sen, bildiğim herşeyi değiştirebilecek güce sahipsin. Open Subtitles من اللحظة الأولى عندما رَأيتُك أسفل هُنا. خائف في الظلامِ
    Şafak yaklaşırken mürekkep balıkları, balıklar ve planktonlar derine dönerek karanlığa sığınıyor. Open Subtitles بينما فجر يَقتربُ، سمك صبّار وسمك وplankton تراجعْ فَنازِلاً، للإلتِجاء في الظلامِ.
    "Karanlığın ağzı, taşdan dişler... asla ihtiyarlamayacaklar tarafından korunan... altın karna kadar boğazdan in." Open Subtitles فَمّ الظلامِ أسنان الحجارةِ أسفل الحنجرةِ إلى بطنِ الذهبِ تحرس بأولئك الذي مَا كَبروا في السنّ
    Karanlıktaki fener ışığı olacak, Ori'ın savaşçılarına. Open Subtitles إنها سَتَكُونُ شعله الضوءِ في الظلامِ * لمحاربين الـ * اوراى
    Kafirler kendi karanlıklarda aciz kanları içinde boğulurken biz güneşin altında gururla yürüyeceğiz. Open Subtitles "نحن سَنَأْخذُ فخرَنا مكانِ تحت الشمسِ "بينما الكفَّار إذبلْ في الظلامِ. "هم سَيَغْرقونَ في دمِّ سيّئهم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus