"الظنّ" - Traduction Arabe en Turc

• ihtimalle
• düşünmek

Sürekli kulakları çınlıyor. Büyük ihtimalle, çocukken yaşadığı boğulma vakası sebep olmuştur.
رنين دائم في الأذن، أغلب الظنّ أن حادثة إغراقه طفلاً هي المُسبب.

Bu seviyelere bakılırsa büyük ihtimalle bu hafta içinde tedavi almış.
و إسناداً على مستوى اليود، أغلب الظنّ بأنّه اخذ الجرعة هذا الأسبوع

Buradan, Astronomik uzaklıklar bu kadar fazlayken başka bir gezegende ilginç bir şey görebileceğini düşünmek çok saçma.
لكن من السخافة الظنّ أن هناك أي شئ على هذا الكوكب يستاهل النظر إليه والذي يستحق قطع مسافات فلكية حرفياً

Ve senin de benim için bir şey hissettiğini düşünmek istiyorum.
ويروقني الظنّ بأنّك تُكنّ مشاعرًا نحوي أيضًا

Sağ kaldıklarını düşünmek istemiş de olabilirim...
لعلّي أشاء الظنّ بأنّهما حيّان وحسب.

Büyük ihtimalle.
-هذا أغلب الظنّ .

Onun ölmesini isteyecek birilerini düşünmek zor.
{\pos(192,230)}.. إنّها كانت من الطيّبين يصعب الظنّ بأنّ هنالك من أراد أذيّتها.

Bak Elena. Her ne kadar bilge biri olduğumu düşünmek hoşuma gitse de..
انظري يا (إيلينا)، برغم أنّي أؤثر الظنّ بأنّي نضّاح بالحكمة