gerçek dünyada bana senin gibi bakan bir erkege rastlasam... | Open Subtitles | إذاالتقيتيوماًبـِرجلفي العالم الحقيقي. ينظر إلي بالطريقة التي نظرت بها إلي |
Ben gerçek dünyada yasadim, insanlarin istediklerini almak için yapmalari gerekeni yaptigi. | Open Subtitles | إعيش في العالم الحقيقي حيث يفعل الناس ما يحتاجون إليه لتحقيق مآربهم |
Ve grandma-bot(Büyükanne-bot) olarak, o şimdi oynayabilir, ama gerçekten oynayabilir, benim çocuklarımla, onun torunlarıyla, gerçek dünya'da gerçek oyuncaklarla. | TED | و كروبوت الجدة تستطيع الان ان تلعب, تلعب فعلا مع ابنائي , مع احفادها في العالم الحقيقي بالعابه الحقيقية |
gerçek dünya nasıl gör bakalım. Git ama geri döneceksin. | Open Subtitles | ستشاهدين في الخارج كيف يكون العالم الحقيقي هيا، فسوف تعودين |
Öte yandan, her yazar gerçek dünyaya çıkmaya ihtiyaç duyar. | Open Subtitles | إضافة إلى ذلك، كلّ كاتب يحتاج للخروج الى العالم الحقيقي |
Bu örneklerin hepsindeki ortak nokta ise alıcı ve satıcıyı gerçek dünyadan alıp dijital dünyada buluşturma işlevini yerine getirmesi. | TED | ما تشترك به هذه الأمثلة هي نقل هذه الخاصية الأساسية من توافق البائعين والمشترين من العالم الحقيقي إلى العالم الرقمي. |
Günümüzde birleşen teknolojiler Gerçek dünyayı görmem için bana yardım etmeye hazır. | TED | لذلك الآن فإن دمج التكنولوجيا قادر على مساعدتي في رؤية العالم الحقيقي. |
Ben çubuğu tercih ediyorum. Gerçek hayatta karşılaşılanlara daha yakın oluyor. | Open Subtitles | أفضّل العصـا شخصياً، أنه أقرب إلى ما نصادفه في العالم الحقيقي |
gerçek dünyada yaklaştırma ve büyültme bize ancak bu kadarını verebiliyor. | Open Subtitles | في العالم الحقيقي ، التكبير والتحسين يمكن أن يجعلنا نبتعد لكثير |
Oh my friend, eğer sadece o tavsiye. gerçek dünyada çalıştı. | Open Subtitles | يا صديقي، إن كنت تلك النصيحة تجدي نفعاً في العالم الحقيقي. |
Ama ben onların oynamalarını istiyorum; bir anne olarak onların gerçek dünyada'ki oyunları oynamalarını istiyorum. | TED | لكني اريدهم ان يلعبوا ; كأم اريدهم ان يلعبوا مثل اللعب في العالم الحقيقي |
İnsan gözünün bu özelliği gerçek dünyada gerçekten yararlıdır. | TED | هذه الخاصية من الرؤية البشرية مفيدة في العالم الحقيقي. |
Fakat, gerçek dünyada işler böyle yürümez. | TED | ولكن، هذا ليس ما يحدث في العالم الحقيقي. |
Bak çevrene. Ed, bu gerçek dünya değil! Çevreni ucubelerle kuşattın. | Open Subtitles | إد، هذا ليس العالم الحقيقي أنت محاط بجماعة من غريبي الأطوار |
Çünkü bu olay gerçek dünya mantığıyla bir anlam ifade etmiyor. | Open Subtitles | لا يصبح مفهوما. هو غامض في أيّ نوع طريق العالم الحقيقي. |
Tabii ki burası harikaydı. Ama gerçek dünya da güzel. | Open Subtitles | بالتأكيد كان جميلا هنا لكن أنا أحب العالم الحقيقي أيضا |
Belki gerçek dünya onlar için çok fazlaydı ve kaçıp saklandılar. | Open Subtitles | ربما كان العالم الحقيقي كثيرًا للغاية عليهم وهم قد هربوا واختبئوا |
gerçek dünyaya o kadar sinirliydim ki bu korkunç canavarları yarattım. | Open Subtitles | كنت غاضب جداً من العالم الحقيقي لدرجة أني صنعت هذه الوحوش |
Belki de olayı gerçek dünyaya taşımasam daha iyi olurdu. | Open Subtitles | ربما ما كان يجب أن أنقل هذا إلى العالم الحقيقي. |
Elektronlar dışarıdaki gerçek dünyaya giderler, cihazlarımızı çalıştırırlar. | TED | تعمل الإلكترونات في العالم الحقيقي هنا، لتشغيل أجهزتنا. |
Akademisyenler genelde gerçek dünyadan kopuk olmakla suçlanırlar. | TED | الآن، غالباً ما يُتهم الأكاديميين بأنهم منفصلين عن العالم الحقيقي |
Bir çocuğun hayal dünyasıyla Gerçek dünyayı birbirinden ayırması zaman alır. | Open Subtitles | انها فقط تحتاج وقتا لتنتشر بين العالم الحقيقي وخيال عالم الطفل |
Yarın uçakla Boulder'a gidip Amy'le ilk defa görüşeceğiz, Gerçek hayatta yani. | Open Subtitles | بخير في الحقيقة علي الاقلاع غدا للقاء لاول مرة في العالم الحقيقي |
Hedefim, gerçek dünyadaki kurumsal taleplerin üstesinden gelebilecek öğrenciler yetiştirmek. | Open Subtitles | هدفي بأن أخرج طلاب يستطيعون تنظيم رغباتهم في العالم الحقيقي |
Artırılmış gerçeklik, Gerçek dünyanın bilgisayarla oluşturulmuş görüntülerle birleştirilmesidir. | TED | الحقيقة المدمجة : هي مزج العالم الحقيقي مع صور مكونه من الكومبيوتر. |
Esnek kişiliklerle sanal olarak oynamaya başladığınızda işler daha da ilginç oluyor, siz gerçek dünyayla iletişim halinde oldukça yani. | TED | كما تبدأ ببالتلاعب بالهويات على الانترنت انها اكثر إثارة إذا بدأت تتفاعل مع العالم الحقيقي |
Mümkün olduğunca sık çocukları akademik bilgiler ile gerçek hayat arasında bağlantı kurmaya çalışsınlar diye dışarı çıkarırdım, | TED | كنت أحاول أن آخد الاطفال خارجا كل ما أتيحت الفرصة محاولا أن وصل الاكاديميات مع العالم الحقيقي |
Çünkü biz gerçek dünyadayız, bu da şu demek oluyor... | Open Subtitles | لهؤلاء من هم في العالم الحقيقي.. ما يعنيه هذا، هو.. |
The Real World'un hâlâ devam ettiğini biliyor muydun? | Open Subtitles | هل علمت أن برنامج العالم الحقيقي مازال يعرض؟ |
Bunlar benim gerçek hayattan notlarım. | Open Subtitles | هذه هي ملاحظاتي من العالم الحقيقي. |
Hatta bazen sohbet gerçek hayata kayardı. | TED | في بعض الأحيان كان الحوار ينتقل إلى العالم الحقيقي. |
Birçok şey basit gibi görünür gerçek hayattaki gibi zor değildir. tabii ki öğreniyorsanız. | TED | ان الكثير من الاشياء تبدو بسيطة .. وليست بالصعوبة التي عليها في العالم الحقيقي بإستثناء ان كنت تتعلمها أكاديمياً |