"العبور" - Traduction Arabe en Turc

    • geçiş
        
    • sıçrama
        
    • geçmek
        
    • geçmeye
        
    • geçebilir
        
    • geçmeyi
        
    • transit
        
    • geçebiliriz
        
    • geçmesine
        
    • geçip
        
    • geçmemiz
        
    • yolcu
        
    • geçemem
        
    • geçerken
        
    • sıçramayı
        
    Geçişler normal olarak bir kaç saat sürüyor, bu geçiş ise neredeyse 1 hafta sürmüş. TED أترون،عادةً يستمر العبور الفلكي لبضع ساعات فقط، واستمر هذا العبور لأسبوع تقريباً.
    Bir ihtimal ortaya çıkarlar diye acil durum sıçrama yerini güncelleyelim ve dağıtalım. Open Subtitles ... حدد ووزع مواقع العبور الطارئة فقط كإجراء ضرورى فى حالة ظهورهم ثانية
    Bir hendeği geçmek için yere bir direk saplıyor ve lanet şey kırılıyor. Open Subtitles يأتي للخندق، ويمد إليه بعصا ليساعده على العبور. تباً، الأشياء تتحطم، وهاهو ذا،
    Batı ve Kuzey Afrika'dan Avrupa'ya geçmeye çalışan kuzenlerimin karşılaştığı riskler bunlar. TED هذه هي المخاطر التي يواجهها أصدقائي من شمال وغرب أفريقيا أثناء محاولتهم العبور إلى أوروبا.
    Geçitten sadece bir kişi geçebilir ve görünüşe göre, Şeytani M. ile savaşmak için doğru seçim sensin. Open Subtitles فقط واحد يستطيع العبور وانت تبدو لنا الخيار الافضل لمحاربة الشرير م مالثازار؟
    Ordaki dağlardan da geçmeyi deneyebilirdi ama orası çok tehlikeli. Open Subtitles ويمكنه أيضا العبور من خلال هذه الجبال ولكنها خطيرة جدا
    Transkei'de, erkekliğe geçiş törenini izledim. TED في ترانسكي، شهدت طقوس العبور إلى مرحلة الرجولة، لقبيلة الكسوزا.
    transit geçiş evrakları için gelmişti. Open Subtitles لقد اتت هنا من اجل خطابات العبور اليس هذا حقيقى ايلسا
    geçiş belgem mi? Bir seyahat iyi gelir. Open Subtitles خطابات العبور الخاصة بى استطيع ان استخدمها فى رحلة
    sıçrama varış koordinatlarını her ihtimale karşı, üst atmosfere ayarlarız. Open Subtitles سنعد إحداثيات وصول العبور بأعلى الغلاف الجوى كإجراء ضرورى
    sıçrama tamamladığında Cylon gemilerini hedefleyin. Open Subtitles على وشك إتمام العبور , الهدف مركبات السيلونز
    Her sıçradığımızda, her birimiz sorumlu olduğumuz sivil gemiye sıçrama koordinatları vermekle yükümlü olacağız. Open Subtitles فى عبورنا للخارج , سنكون قادرون على تولى مسؤولية تتابع إحداثيات العبور إلى سُفننا المدنية المُحددة
    Okyanusu geçmek için aynı rüzgarları ve zamanı kullanıyorlar. Biliyorum ki aynı yükseklikte uçuyorlar. TED إنها تسافر في نفس الوقت مع نفس الرياح لتقوم بعملية العبور. أنا أعلم أنها تتنقل على نفس خط العرض.
    Fransızlar, İngiliz ana kuvvetlerinin... geçmek istediği yolun kenarında bir meyve bahçesinde mevzilenmişlerdi. Open Subtitles والذي إحتل بستان فاكهة على طريق جنوباً حيث القوات الإنجليزية بعد عدة ساعات تمنت العبور
    Oradan geçmeye çalışan biri olursa çöker. Open Subtitles أي شخص يحاول العبور سيتسبب في حدوث إنهيار
    Beden huzur bulunca hayat sona erer ve ruh öbür tarafa geçebilir. Open Subtitles الحياة كلها تنتهى عندما يتم الدفن فى سلام وتستطيع الروح العبور
    Ben sadece alanda manevra yapmaktan bahsediyorum, içinden geçmeyi değil. Open Subtitles أنا أتحدث عن المناورة ضمن الحقل لا العبور من خلاله
    Hayır, bir kat çıkıp dışarı çıkmadan iskele tarafına geçebiliriz. Open Subtitles وبعدها نعود ثلاثة أرصفة لا نحتاج الى صعود طابق واحد ثم الدخول في الرصيف بعدها يمكننا العبور
    Sence bu kapıdan Amerika'ya kimlerin geçmesine izin veriliyor? Open Subtitles من تعتقد بظنّك أنه بإمكانه العبور إلى الولايات المتحده؟
    Herkes oraya gitti. Karşıya geçip onları, Barbie'yi bulmamız gerek. Open Subtitles وهناك حيث ذهب الجميع ويجب علينا العبور ثم نعثر عليهم
    Ama Konfederasyon birlikleri oradayken karşıya geçmemiz mümkün değil. Open Subtitles لكن في وجود قوات التحالف هنا لا يمكننا العبور
    Uluslararası yolcu salonundan istediğiniz yere gitmeye özgürsünüz. Open Subtitles حرّ لتذهب الى أى مكان تحب فى غرفة جلوس العبور الدولية
    Ötesine geçemem Ve uçacak kanatlarım da yok Open Subtitles لا يمكنُني العبور ولا لديّ الأجنحة لأطير
    10 dakika önce çalıntı bir araba merkez tünelden geçerken kart okuttu. Open Subtitles قبل عشر دقائق، سيارة مسروقة استخدمت العبور الالكتروني في نفق منتصف المدينة
    Gerçek yüzünü gösterdiğinde buraya sıçramayı bekliyorlar. Open Subtitles وهو بإنتظار العبور بمجرد أن تجد ألوانها الحقيقية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus