"العدالةِ" - Traduction Arabe en Turc

    • Adalet
        
    • adalete
        
    • adaleti
        
    • adaletin
        
    Çarpık Adalet duygusuna bakılırsa kendini bu kadınların koruyucusu gibi görüyor. Open Subtitles نظراً لِحِسِ العدالةِ المُشَوَهِ لديهِ، قد يرى نفسهُ حامياً لهؤلاءِ النساءِ.
    Adalet sisteminde cinsellik üzerine işlenen suçlar bilhassa çirkindir. Open Subtitles ' في نظامِ العدالةِ الإجراميِ، ' أسندَ المخالفاتَ جنسياً يَعتبرُ شنيع خصوصاً.
    Adalet sisteminde cinsellik üzerine işlenen suçlar bilhassa çirkindir. Open Subtitles ' في نظامِ العدالةِ الإجراميِ، ' أسندَ المخالفاتَ جنسياً يَعتبرُ شنيع خصوصاً.
    Krallar onun gücünü satın almaya kalktı ama o sadece adalete bağlı kalmaya yeminliydi. Open Subtitles ملوك حاولوا شِراء قوتة ، لَكنَّه أقسمَ ولاءة فقط إلى العدالةِ.
    Bensley ona ne yaptığını söylemiş ve o da yetkililere hiç ihbar etmemiş bu yüzden adaleti saptırmak ve komplo kurmaya teşebbüsten suçlu bulunmuş. Open Subtitles حَسناً، بنتلي أخبرَه ما كان يجري بالإضافة، هو مَا أبلغَ عنه السلطاتَ، لذا هو كَانَ مُدَانَ مِنْ عَرْقَلَة العدالةِ بالإضافة، مؤامرة لإرتِكاب الإحتيالِ.
    Ama şimdiki görevimiz bunu yapanları adaletin önüne çıkaracak kanıtlar bulmak. Open Subtitles العثورَ على دليلٍ من شأنِهِ تطبيقُ العدالةِ في المسؤولين عن هذا
    Adalet önüne çıkarmakla da ilgili değil. Open Subtitles هذا لَيسَ حول جَلْب أي واحد إلى العدالةِ
    Adalet sistemi de aynen böyle çalışıyor. Open Subtitles حَسناً، هو يُبْنَى أيضاً إلى نظامِ العدالةِ الإجراميِ.
    Senin Adalet hakkındaki fikirlerini kabul ettiklerini sanmıyorum. Open Subtitles هم لا يُوافقونَ علي فكرتَكَ عنْ العدالةِ
    Avukatlar Adalet için savaşırlar sanmıştım. Open Subtitles شاهدْ، فكّرتُ المحامين إفترضَ للبَحْث عن العدالةِ.
    Onca kapanış konuşmalarına, Adalet yücedir nutuklarına,.. Open Subtitles كُلّ حجج إغلاقكِ، كُلّ كلامكَ الكبير حول العدالةِ.
    Caprica hükümeti terörizm konusunu ciddiyetle ele almaktadır ve Adalet sağlanana değin bu davanın peşi bırakılmayacaktır. Open Subtitles أن حكومة كابريكا تأْخذُ الأمورَ الإرهابِية بجدية وأَنَّ هذه الحالةِ سَتٌتابعُ حتى العدالةِ تُحقًق
    Bir çok insan bu duruma Adalet diyebilir. Open Subtitles الكثير مِنْ الناسِ يَتّصلونَ تلك العدالةِ. نحن ما زِلنا يَجِبُ أَنْ نَدْعوَه يَقْتلُ.
    Ama Adalet yerini bulmalı ve ben bir avukatım. Open Subtitles لكن هناك حس العدالةِ يجب أن يُعْمَلَ هنا وأَنا محامي
    FBl, Los Angeles Polisi, Adalet bakanlığı... Open Subtitles إف بي اي، الشرطة , مكتب العدالةِ.
    Adalet bakanlığı yetkilisi FBI'ın elinden kurtulmayı baaşrdığını açıkladı. Open Subtitles ." أنه يَهْربُ مِنْ إف بي إي في السّنة , بجانب تعاقب مِنْ مكتبِ العدالةِ "
    Müvekkilim... 22 yıl Adalet beklemiş, daha fazla bekleyemez. Open Subtitles موكلي إنتظرَ... لإثنتان وعشرون سنةِ للحُصُول على العدالةِ. أنا لا أَستطيعُ جَعْله يَنتظرُ أكثر
    - Her kim olursa olsun... bu konuda bilgi sızdıran, görevden uzaklaştırıIıp adalete engel olmaktan... dolayı suçlanacak. Open Subtitles ُهدّدَ بالطردِ وإعاقة تهمِ العدالةِ
    - Her kim olursa olsun... bu konuda bilgi sızdıran, görevden uzaklaştırılıp adalete engel olmaktan... dolayı suçlanacak. Open Subtitles ُهدّدَ بالطردِ وإعاقة تهمِ العدالةِ
    Sonra da kanıtları yok etmekten ve adaleti yanıltmaktan tutuklanırsın. Open Subtitles وفي تلك الأثناء ...تُعتقل للعَبَث بالدليلِ وعَرْقَلَة العدالةِ
    Bu adaleti engelleme. Open Subtitles تلك إعاقةُ العدالةِ.
    ...iki yıllık bir uçuştan sonra adaletin cezaevlerine geri dönüyoruz. Open Subtitles . . ظهر تحت الحراسة اللّيلة بعد هروب سَنَتِينِ مِنْ العدالةِ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus