Kil ayrıca, fillerin yediği birçok yaprakta bulunan toksinlerin emilmesine de yardım ediyor. | Open Subtitles | يُساعدُ الطينُ أيضاً لإِمْتِصاص السمومِ الموجودة في العديد مِنْ الأوراقِ التي تأكلها الفيلةِ |
birçok şeyi oldukça iyi yaparım. | Open Subtitles | أنا أعْمَلُ العديد مِنْ الأشياءِ بمهارة جداً. |
birçok güzel şeye sahip olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ بأنّه يَمتلكُ العديد مِنْ الأشياءِ الجميلةِ. |
Bu sığ kumsallar Karayipler'in pek çok tabiat manzarasından sadece bir tanesidir. | Open Subtitles | هذه الشواطئ الرملية الضحلةِ فقط واحد للكاريبي من العديد مِنْ المناظر الطبيعية. |
Olaya farklı bakıyorum ve buradaki pek çok kişi de aynı kanıda. | Open Subtitles | عِنْدي وجهة نظر وهو يَتكلّمُ مع العديد مِنْ الناسِ هنا. |
Bir çok şarkısında insanları hükümeti devirmeye teşvik ediyor | Open Subtitles | إنها تَدْعو لسقوطِ الحكومة في العديد مِنْ أغانيها |
Adamlarımın Çoğu öldürüldü, ve diğerlerinin Çoğu beni terkettiler. Yalnız kaldım. | Open Subtitles | العديد مِنْ رجالِي قُتِلَوا والعديد مِنْ الآخرين تَركوني. |
bir sürü harika yeni öğrencim var, onları birer Lassard olarak eğiteceğiz. | Open Subtitles | عِنْدَنا العديد مِنْ المُجنَّدين الجدّدِ الرائعينِ و الذين سَنَصْوغهم في صورتِي الخاصةِ |
Çünkü altınlar... birçok ülkeden çalınmıştı, | Open Subtitles | ولأن البلايين من الذهب أخذت مِنْ العديد مِنْ البلدانِ المختلفةِ أثناء الحربِ |
birçok, birçok insan için birçok, birçok iş vardır. | Open Subtitles | هناك الكثير، و العديد مِنْ الوظائفِ للكثير و العديد مِنْ الناسِ. |
Suç önleme konusunda birçok, birçok şey öğreneceksiniz. | Open Subtitles | سَتَتعلّمُ الكثيرَ، و العديد مِنْ المفاتيحِ إلى منع الجرائمِ. |
birçok, birçok insan için birçok, birçok iş vardır. | Open Subtitles | هناك الكثير، و العديد مِنْ الوظائفِ للكثير و العديد مِنْ الناسِ. |
Suç önleme konusunda birçok, birçok şey öğreneceksiniz. | Open Subtitles | سَتَتعلّمُ الكثيرَ، و العديد مِنْ المفاتيحِ إلى منع الجرائمِ. |
Senin durumundaki birçok kişi tuvalet kabını başka bir kediyle paylaşmaktan korkar. | Open Subtitles | العديد مِنْ الناسِ في موقعِكَ إشعرْ بالتّهديد في فكرِ، حَسناً، قطّة أخرى إشتراك صندوقِ الفضلاتَ. |
Bu gece burada pek çok harika insan var, yani herkesle tanışmak zorunda hissetmeyin. | Open Subtitles | يوجد هنا العديد مِنْ الرجالِ العظماءِ فلا حرج عليكم عدم مقابلة كُلّ شخصَ |
pek çok ilginç tecrübem olmuştu. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَي الكثيرُو العديد مِنْ التجاربِ المثيرةِ. |
pek çok aşığın oldu, bugün hiçbiri hayatta değil. | Open Subtitles | ، كَانَ لديّنا العديد مِنْ العشاق لا واحد منهم حيّ اليوم |
-Bilmiyorum. pek çok insana pek çok şey söylüyorum. Eminim laf arasında geçmiştir. | Open Subtitles | أَقُولُ الكثيرَ الأشياء إلى العديد مِنْ الناسِ. |
Bay Başkan, Onurlu Yargıçlar önemli kriterler arasında Bir çok cümle yer almakta... .." ahlaki suç " diye adlandırılan... | Open Subtitles | السّيد الرئيس، فخامة القضاة بين المعاييرِ المهمةِ المُتضمّن في العديد مِنْ الجُمَلِ ' ما يسمّى بالتواطئِ الأخلاقيِ '، |
Beyler, sizinde bildiğiniz gibi, yaşam şeklimize tehlike oluşturacak Bir çok kimse var. | Open Subtitles | بينما كما تعلمون ايها السادة المحترمون ، هناك العديد مِنْ التهديداتِ فى حياتنا. وكلها غير نظيفة 456 00: |
Han'ın adamlarının pek Çoğu adadan şehre inmişlerdi. | Open Subtitles | جاءَ العديد مِنْ رجالِ هان مِنْ الجزيرةِ. |
Akademimizi tanımlamak için bir sürü kötü kelime kullandı. | Open Subtitles | إستعملَ العديد مِنْ الكلماتِ السيئةِ لوَصْف أكاديميتِنا |
Çocuklarımızdan birçoğu, bizimle iletişim halinde kalmak için yılın bu aylarında fotoğraflarını yollarlar. | Open Subtitles | العديد مِنْ أطفالِنا، يُرسلونَنا صورَ حول هذا الوقتِ مِنْ السَنَةِ للبَقاء على إتصال. |