Acele ederseniz, Confessor ve Büyücü'yü de ele geçirebilirsiniz fakat, bunu istiyorsanız önce kardeşimi görmeliyim. | Open Subtitles | وإن تعجلت، بإمكانك الحصول على المؤمنة وعلى العرّاف أيضاً ولكن إن أردته أريد أن أرى أخي |
Doğduğun gece seni kollarımda tuttum, sonra Büyücü seni alıp götürdü. | Open Subtitles | حملتك بذراعيْ في الليلة التي وُلدت بها وبعد ذلك أخذك العرّاف بعيداً |
Bu yanılsamayı bir Büyücü yaratmış olmalı. | Open Subtitles | لابد ان العرّاف هو من قام، بتلكَ الأخفاءة السحرية. |
Kendine güvenmeyebilir fakat, büyük bir Büyücünün büyüsüne güvenir. | Open Subtitles | قد لا يؤمن بنفسه لكنه يؤمن بقوى العرّاف العظيم |
Ya da belki Kahin söylemiştir. | Open Subtitles | أَو لَرُبَّمَا العرّاف حذّرَه. |
Gitme vakti geldi Büyücü. | Open Subtitles | حان الوقت للمُضي قـُدماً ، أيُّها العرّاف. |
Bence bunu oldukça rahatlatıcı bulacaksın Büyücü. | Open Subtitles | أظن أنـّكَ ستجد بذلك حرّية كبيرة , أيُّها العرّاف. |
Dua et de büyün, Büyücü Ateşi'nden hızlı olsun. | Open Subtitles | عليكِأنّتأمليأنّ يكونسحركِ، أسرع من نيران العرّاف. |
Bunun sihri yalnızca bir Büyücü ve bir Confessor'ı taşımaya yeter. | Open Subtitles | سحرها يحوي ما يكفي من قوة لنقل العرّاف و المؤمنة و حسب. |
Elindeki güçle kalmasına izin veremeyiz. Büyücü ağı ona zarar vermeyip, kontrol altında tutacaktır. | Open Subtitles | لا يُمكننا أنّ نتركها مُتحكمة بالسلطة، شبكة العرّاف ستحتويها , بدون آذى. |
Ana Confessor'ı Büyücü ağına sokmak vatan hainliğidir. | Open Subtitles | وضع المؤمنة المُؤمنة المُعترفة بشبكة العرّاف هو خيانة. |
Affedersin. Ellerini kaldırdığını görünce beni Büyücü Ateşi ile yakacaksın sandım. | Open Subtitles | سامحني، رأيتكَترفعيديك، و خلتكَ ستنسفني بنيران العرّاف. |
Genç Büyücü, Yaratıcı'nın ışığı yolunu aydınlatsın. | Open Subtitles | أيُّها العرّاف الشاب , لينير ضياء الخالق طريقكَ. |
Sen Büyücü Ağı'nı atmadan, bu küçük arkadaşımı ezebilir miyim acaba? | Open Subtitles | أتسائل إن ما كان بإمكانكَ إطلاق شبكة العرّاف أسرع من سحقي لصديقتي الصغيرة هنا. |
Büyücü'nün ortadan kaybolduğunu fark ettim. | Open Subtitles | لا يمكنني المساعدة، لكنـّي ألاحظ أنّ العرّاف أختفى. |
Ölümden kaçtığını gördüğüme nasıl sevindim bilemezsin, Büyücü. | Open Subtitles | أنتَ لا تدركَ مقدار فرحتى أيها العرّاف برؤيتي إياك هربت من الموت. |
Dilerseniz onları Büyücü'yü kırmaları için çağırabilirim. | Open Subtitles | لو أحببتِ يمكنني أنّ أدعوهنَّ ليرضخن العرّاف. |
Büyücünün bu kadar sesli uyuması iyi oldu. | Open Subtitles | جيّد جداً أنّ العرّاف يغط بالنوم بهذا الصخب. |
Bu Kahin saklandığını biliyor musun? | Open Subtitles | هل لديك فكرة أين يختبئ هذا العرّاف ؟ |
Falcı kahinler, hiçbir şey bilmeyip her şeyi gören insanlar. | Open Subtitles | {\fnTraditional Arabic\fs36\b1}العرّاف المحظوظ {\fnTraditional Arabic\fs36\b1}ذاك الذي لا يعرف شيئاً يرى كل شيء |
Buradaki hain büyücüyle mi olmak istersin? | Open Subtitles | ماذا، أتفضّلين لعب دور خائنة العرّاف هنا؟ |