Bırak onu! Biz burada hatıra olarak kanlı eklemler ve kırık kemikler toplarız. | Open Subtitles | ارم هذا، التذكارات الوحيدة التي نجمعها هنا هي المفاصل الدامية و العظام المكسورة |
Kurşun yarası, delik yaralar, yanıklar, kırık kemikler. | Open Subtitles | إصابات طلقات ناريّة ، آثار إختراق حروق ، بعض العظام المكسورة |
Ortopedi cerrah olarak sıradan doktordan daha iyiyim çünkü kırık kemikler konusunda uzmanım. | Open Subtitles | أنا جراحة عظمية و من أفضل مني ليكون موجوداً بعد الكارثة لأني متخصصة بإصلاح العظام المكسورة |
Kafada büyük yaralanmalar, birçok kırık kemik, iç organlarda yaralanma. | Open Subtitles | جراح رأس كبيرة العديد من العظام المكسورة والإصابات الداخليّة |
Çok sayıda kırık kemik ve yırtılmış organlar var. | Open Subtitles | العديد من العظام المكسورة و تمزق الأعضاء. |
Omuriiliğimin içinde bulunan kırık kemikleri toplayabildikleri kadarıyla bir araya getirdiler. | TED | التقطوا العظام المكسورة بقدر ما استطاعوا التي استقرت في الحبل الشوكي. |
Birkaç gün içinde kesikleri iyileştirip kırık kemikleri kaynatıyordu. | Open Subtitles | الجروح تعافت. العظام المكسورة أُصلحت فقط في غضون أيام قليلة. |
Sen at olsaydın bunca kırık kemikle seni vurmuş olurlardı. | Open Subtitles | حتى لو كنت حصانا سيقتلونك بسهولة بهذه العظام المكسورة |
Sonuçta kırılmış kemiklerini işleyecekler ve yeniden işler hale getirecekler. | Open Subtitles | كيّ يعمل على العظام المكسورة ويعالجها من جديد |
Bu kırık kemikler saldırganın dizleri yüzünden meydana geldiğinden ve çocuğun dizkapağındaki çentikler de saldırganın ağır botlarının uçları yüzünden oluştuğu için saldırganın bacak uzunluğunu belirleyebiliyoruz. | Open Subtitles | بما أنّ هذه العظام المكسورة سببها ركب المهاجم والتثليم على رضفتي الفتى سببه ثقل أصابع جزمتها فيمكننا أن نحدد طول قصبة ساقها |
Bu şekilde büyüyen tek çocuk ben değilim. "Sopa ve taş kemikleri kırsa da, sözler asla incitmez" diye düşünen insanlarla çevrili hâlde. Sanki kırık kemikler, kötü lakaplardan daha çok acıtırmış gibi, tüm o isimler bize takıldı. | TED | أنا لست الطفل الوحيد الذي نشأ بهذه الطريقة، محاط بالناس الذين اعتادوا على استخدام القافية حول العصي والحجارة، وكأن العظام المكسورة تؤلم أكثر من الأسماء (التهكمية) التي ننادى بها، ونتذكرها جميعها. |
Bir de kırık kemikleri. | Open Subtitles | و العظام المكسورة |
kırık kemikleri yerine oturtamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني ضبط العظام المكسورة |
Philadelphia'nın birkaç kırık kemikle kent olarak çok değerli bir ödül olacağını beklemek için hiçbir neden yoktur. | Open Subtitles | ليس لديهم سبب ليتوقعوا جائزة قيمة من مدينة (فلاديلفيا) "مع عدد قليل من العظام المكسورة |
Ben de Ginny'i aramıştım, morarmış gözlerini kırılmış kemiklerini tedavi etmişti. | Open Subtitles | "لذا إتصلتُ بجيني و "العيون السوداء و العظام المكسورة التي عالجتها |