"العلن" - Traduction Arabe en Turc

    • halk
        
    • herkesin
        
    • insan
        
    • halkın
        
    • halka
        
    • alenen
        
    • önünde
        
    • toplum
        
    • insanların
        
    • açıkça
        
    • ulu
        
    • ortalık
        
    • arasında
        
    • yerde
        
    • içinde
        
    Bazen,halk arasında müstehcen vücut hareketlerini tercih etmen, aleni ifade etmenden daha iyidir Open Subtitles أحياناً أجد أن من الأفضل إستخدام الإشارات في العلن بدلاً من العبارات العلنية
    Sence yeterince meselem varsa, halk arasında yeteri kadar kafayı mı yedim ? Open Subtitles هل فقدتِ عقلك؟ هل تعتقدين أنني أقوم بعلاقة في العلن في مطعم كبير؟
    Ve bu ışık prototipini ilk kez burada herkesin içinde gösteriyorum. TED وانا اعرض هذا في العلن لاول مرة هذا موضِّح الضوء المرئي
    İnsan içine her çıktığında, bir yere gittiğinde. Hayal bile edemiyorum. Open Subtitles كلما خرج وظهر في العلن هذا لا يخطر في البال
    halkın içindeki adi pis şeylerin umurumda değil. Umurumda olurdu, ama kabullendim artık. Open Subtitles إننى لا آبه بأفعالك القذرة فى العلن و إننى قد وفقت فى ذلك
    Neden birisi adamımızı halka açık yerde öyle öldürsün ki? Open Subtitles لما قد يقدم شخص لقتل رجلنا هكذا في العلن ؟
    Doğru! İşi alenen yaparak bir şey gizliyormuş gibi görünmüyorlar. Open Subtitles صحيح، إنهم يخططون في العلن كي لا يشك في أمرهم
    Ama toplum önünde daha önce hiç konuşmadığımı fark etmişsindir. Open Subtitles لكنك تدرك أني لم أتحدث أبداً في العلن من قبل.
    Ama halk içinde görünürsen söylentiyi berbat etmiş olmaz mısın? Open Subtitles حسناً , مهلاً , لو تمت رؤيتك على العلن ألن يفسد هذا الخدعة؟
    Ve özel yaşamında uzun süre mücadelesini verdiği şeyleri halk içinde söyleme fırsatı buldu. Open Subtitles وأنه وجد الفرصة أخيراً لكي يقول في العلن.. ما تصارع معه طوالا في السر.
    Gelip herkesin ortasında kirli çamaşırlarını yıkıyorsun. Open Subtitles انت تأتي ثم تغسل ملابسك المتسخة امام العلن
    Birbirinize olan bu sevginizi de herkesin arasında göstermeniz çok güzel bir şey. Open Subtitles أعتقد أنه لشيء رائع أنك منفتح تماماً بعواطفك مِن أمام العلن
    Türümüzün varlığını bir sır olarak saklamak için, güneş varken insan içine çıkmayız ve dikkat çekici şekilde öldürmeyiz. Open Subtitles إبقاء وجودنا طي الكتمان لا نقوم بعرض على العلن لا نقتل بقسوة
    Seni gizli gizli tımar ediyor ki böylece seni insan içine çıkarabilsin. Open Subtitles هو يستميلك في السر حتى يستطيع أخذك في العلن
    Pekala, şimdi de bana burada, halkın arasında yaklaşıyorsunuz demek? Open Subtitles لذا ها أنت الأن تقترب مني في العلن وأمام العامة؟
    halka açabildi kendisini, İngiltere güzellik yarışmasında yarı finalist oldu. TED ظهرت على العلن الدور قبل النهائي في مسابقة ملكة جمال انكلترا
    Hem senden açıkça tasarının arkasında durmanı istemiyorum ki alenen tasarıya vurma yeter. Open Subtitles اسمع، أنا لا أطلبُ منكَ أن تتبنى الوثيقة لكن لا تحاربها في العلن
    Dünyanın en uzun dağı ise aslında okyanusta bulundu, gözümüzün önünde saklanıyordu. TED أكثر الجبال ارتفاعًا موجودة في المحيط، مختبئٌ في العلن.
    Her yıl gay olduğu için toplum önüne çıkmaktan korkan çocukların kendini öldürdüğü türden bir dindenim. TED كنت أنتمي لجماعة دينية حيث ينتحر الأطفال كل سنة بسبب أنهم مذعورون من التصريح على العلن بأنهم مثليون جنسيون.
    Bu gece, insanların içinde hayatımda ilk kez birisi elimi tuttu. Open Subtitles الليلة كانت الليلة الأولى التي أمسك بها أي أحد يدي في العلن
    Geç vakitte geliyor, kızlarla ulu orta kavga ediyor. Open Subtitles يبقى خارج المنزل لساعة متأخرة يتشاجر مع الفتيات في العلن
    Bak, ortalık yerde seni vurmayacaklar o yüzden lanet olası çeneni kapat! Open Subtitles اسمعي ، لن يطلقوا عليكِ في العلن لذا أصمتي فحسب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus