Evlilik yeminleri, insanları aldatmak anlamına mı geliyor sizin için? | Open Subtitles | هل تعني العهود الزوجية أيّ شيء بالنسبة إليكم؟ |
Bunun için kendi yazdıkları yeminleri birbirlerine okuyacaklar. | Open Subtitles | وعلى ضوء ذلك قررا تبادل العهود كما كتباها بنفسيهما |
bu sözleri yerine getireceğime inanmıyorsunuz öyle mi ve şimdi baylar yapabilirseniz bütün dikkatinizle | Open Subtitles | أنت لا تتوقع منى أن أحافظ على أي من تلك العهود أليس كذلك ؟ والآن أيها السادة أعيرونى انتباهكم الكامل من فضلكم |
Çünkü belli sayıdaki yemin seninle gelişeceğim değişeceğim çocuklar yetiştireceğim ve her geçen gün daha da âşık olacağım bir ömre yetmez, Lily Aldrin. | Open Subtitles | لأن مجموعة من العهود لا يمكنها تغطية عمر من النضوج والتغيير معك |
İtalyanca bilseydiniz ki bilmiyorsunuz, ettiğimiz yeminin kuma ve koca yemini olduğunu anlardınız. | Open Subtitles | ،لو كنت تتحدّثين الأيطاليّة و أنا أعلم أنّك لستِ كذلك لعرفتي أنّ تلك العهود هي عهود للعشيقين |
Siz yeminlerinizi edersiniz, kabul ediyorum dersiniz sonra da ben de son sözlerimi söylerim... | Open Subtitles | سنتبادلان العهود و وستقولان موافقتكما وعندها سأنتهي بقولي |
Evlenmeden önce ikinize de, edeceğiniz yeminin önemini ve bağlayıcı özelliklerini hatırlatmam gerekiyor. | Open Subtitles | قبل ان تصبحوا متزوجين, علي ان اذكر كلاكما برسمية والتزامات العهود التي سوف تقطعونها الآن |
- Bu yeminlere bağlı kalmalarını bekleyemezdiniz. | Open Subtitles | حسناً، أنت لم تتوقعي منهم . ان يتمسكوا بتلك العهود |
Bu yeminlerin hepsi bencilce ve sadık kalınması çok kolay şeyler. | Open Subtitles | كل هذه العهود أنانية ويسهل الوفاء بها |
Velhasıl kelâm yüzükleri taktınız, yeminleri ettiniz. | Open Subtitles | هذا يجب أن يقال لقد جلبنا الخواتم و قطعنا العهود |
Kocam tuvalette ve tüm yeminleri kaçırıyor. | Open Subtitles | .إنّ زوجيّ بدورةِ الميّاه وإنهُ يفوّتُ على نفسهِ العهود |
Klingonca okusam ağlardınız. Sanırım sizlerin de yeminleri var. | Open Subtitles | أعتقد أنكم أنتم الإثنان جهزتم العهود ؟ |
Ama şu var ki, hiç birimiz verdiğimiz sözleri tutan kişiler değiliz. | Open Subtitles | لكن لَم يعني أياً مِنّا العهود التي أعطاها |
Sürekli birbirimize bu sözleri verdiğimizi biliyorum ama daha iyisini yapacağım. | Open Subtitles | و أعلم أنـنـا نقطع هذه العهود دائمـا ، لكن سأحـاول أن أكون أفضـل ، إتفقنـا ؟ |
Ama size anlatmak istediğimiz şey o sözleri, tutacağımızı bildiğimiz için vermiyoruz. | Open Subtitles | لكن أعتقد أن المغزى الذي نريد تقديمه لهم هو ألا نقوم بهذه العهود لأننا ندرك بأننا سنفي بهم |
Tanrı'nın huzurunda, onu seveceğime, koruyacağıma ve ondan vazgeçmeyeceğime dair yemin ettim. | Open Subtitles | ... لقد قطعت العهود امام الرب بأن احبها واحميها واتخلى عن كل شيء لاجلها |
- Çok yemin vardı. | Open Subtitles | الكثير من العهود |
Az önce söylediğin evlilik yemini sözlerinde gerçeklik payı var mıydı? | Open Subtitles | .... تلك العهود التي تكلمتيها سابقا هل عنيت كلمة منهم ؟ |
Madem zorlanıyorsun, karşında iki tane evlilik yemini danışmanı duruyor. | Open Subtitles | اسمع، إن كنت تواجه صعوبة فلديك اثنان من خبراء العهود لاستشارتهم يقفون هنا أمامك |
Şimdi, yeminlerinizi etmeden önce... | Open Subtitles | الآن، قبل أن تتشاطرا العهود... |
Abby okumanı bu sırada yapacaksın ve sonra yeminlerinizi edecek ve-- | Open Subtitles | و (آبي) ... هنا يحين دوركِ بالقراءة و بعدها ستتبادلان العهود و تقولان |
Ve şimdi, notlarımı soyunma odasında unuttuğum için yeminlere geçebiliriz. | Open Subtitles | والآن، بما أنني نسيت ملاحظاتي في غرفة تبديل الملابس سنبدأ بتلاوة العهود (مونيكا)؟ |
- O yeminlerin içinde affetmek yoktu sanırım. - Ne? | Open Subtitles | أخمن أن تلك العهود لا تتضمن المغفرة |