Sesin lirikti, bir ut sesi gibi! | Open Subtitles | صوتك غنائي مثل مداعبة أوتار الموسيقى في العود |
Karıncalar depoladıkları tohumların büyük bir bölümünü mutlaka yeseler de sopa Çekirgesi yumurtaları onlara pek cazip görünmüyor. | Open Subtitles | رغم أن النمل يأكل بالتأكيد بذوراً كثيراً ممّا يخزنه، فلا يبدو بيض حشرة العود مغرياً تماماً |
Şimdi, üstteki çubuğu kaydır ve alttakini de düz tut. | Open Subtitles | الآن، تحركين العود العلوى وتبقين السفلي مستقيماً |
Bu Çubuk bantlanmış, bu kadar ucuzcu olamazsınız. | Open Subtitles | -هذا العود عليه لاصق -لا يمكنك أن تشتري أشياء رخيصة |
Tabii ki ölü Filistinli bir kızın bedeni önünde ud çalmaya çalışan adamın fotoğrafını çektim. | Open Subtitles | وفي النهاية حصلت على هذه الصورة لرجل يعزف العود فوق جثة فلسطينية مقتولة |
- Eğer udu istersen... - Kaptan, söz verin. | Open Subtitles | ان كنت ترغبين بالحصول على العود - كابتن - |
Öyle bir cümbüş olacak ki santurlar ve utlar olacak... | Open Subtitles | وسوف يكون هناك أحتفالات صاخبة بالسنطور و العود *ألات موسيقية* |
Doğruyu söylemek gerekirse tekrar bu işe dönmek istemiyorum. | Open Subtitles | و لأخبرك الحقيقه أنا لا أود العود للخدمه |
Galyard dansı yaptığını ve ut çalıp herkesin beğenisini topladığını yazmış. | Open Subtitles | وتخبرني أنها ترقص بحيوية ونشاط كل يوم وتستطيع العزف على العود بما يرضي الجميع ويبهجهم |
Sekiz yaşındayken ut çalmayı öğrenmiştim. | Open Subtitles | تعلمت العزف علي العود وانا بالثامنة كان ذلك متعلقا بفتاة |
Şiire bayılır, bir melek gibi ut çalar, ve oya nakış işlerinde çok yeteneklidir. | Open Subtitles | تستمتع بالشعر تعزف على العود كما الملاك ولديها موهبة |
sopa Çekirgesi, ömrünün yalnızca bu ilk evrelerinde gerçek anlamda bir yerden bir yere hareket eder. | Open Subtitles | هذه المرحلة المبكّرة هي الوحيدة التي تركض فيها حشرة العود. |
Ayrıca, aptal sopa başta çalışmadı. | Open Subtitles | إضافة إلى أن العود الغبي لم يعمل في المركز الأول |
sopa Çekirgesi yumurtaları için de bu kesinlikle geçerli. | Open Subtitles | وذلك ما يشبهه تماماً بيض حشرة العود. |
Şişeyi suyla doldur ve yemek çubuğu üste çıksın. | Open Subtitles | نملأ الزجاجة بالماء.. و عندها سيطفوا العود للأعلى. |
"İki yemek çubuğu roket gibi havalandı." | Open Subtitles | تاو .. تلتقط العود مثل الصاروخ |
çubuğu bu parmakla tutman gerekiyor. | Open Subtitles | عليكِ أن تحملي العود بذلكَ الأصبع |
Çubuk diyorum, maviye dönüşürse. | Open Subtitles | العود من يتحول للون الأزرق |
İnsanlar bizi gördüklerinde "Bizim Andy ve Jules", ..."Sosisli ve Çubuk" diyorlar. | Open Subtitles | نحن كالثنائي الأمريكي التقليدي. عندما يرانا الناس معاً، يقولون، ها هما (آندي) و (جولز)، هوت دوغ و العود. |
- Çubuk hala duruyor. | Open Subtitles | ما زال العود بالداخل |
Cesaret edebiliyorsan iç bakalım. ud solosu! | Open Subtitles | الآن اشربه لو تجرؤ، عزف منفرد على العود |
Ve ayrıca bu udu da çalıyorsunuz. | Open Subtitles | و هل تعزف على العود أيضاً؟ |
Dualar okunur,utlar çalınır gözleri bambaşka bir hikaye anlatır. | Open Subtitles | "كي تعزف على العود.." "وقالت عيونها حكايتها" |
Geri dönmek, gövde gösterisi yapmak, karısını görmek, boşanmaktan vaz geçmek istemek, ...ama benim onunla Detroit'e dönmemi istiyor | Open Subtitles | إنه يود العود والظهور، ليرى زوجته ويلغي طلاقه، لكنه يريدني أن أعود إلى "ديترويت" معه. |