"العيش مع" - Traduction Arabe en Turc

    • yaşamak
        
    • yaşayabilirim
        
    • yaşayamam
        
    • yaşamayı
        
    • yaşayabilir
        
    • yaşamanın
        
    • yaşamaya
        
    • yaşayamazdım
        
    • yaşamaktan
        
    • yaşayabilecek
        
    • yaşayamaz
        
    • yaşayabilirsin
        
    • yaşayabileceğini
        
    • yaşayabiliyorsun
        
    • yaşamam
        
    Bu kadar gizemli bir adamla yaşamak çok zor olmalı. Open Subtitles لابد انه كان من الصعوبه العيش مع شخص ذو اسرار
    Bu kadar gizemli bir adamla yaşamak çok zor olmalı. Open Subtitles لابد انه كان من الصعوبه العيش مع شخص ذو اسرار
    Soğukkanlılıkla işlenen cinayet, ama ben bununla yaşayabilirim. Open Subtitles قتل بدم بارد , لكن انا استطيع العيش مع ذالك
    Hiç tanışmadığım bir kadınla yaşayamam. Open Subtitles لايمكنني العيش مع سيدة لا اعرفها ومجنونة ايضاً
    Direnmeyenler arta kalan yitik yaşamları boyunca sefalet içinde yaşamayı öğreniyor. Open Subtitles هؤلاء الذين لا يقاومون يتعلمون العيش مع التعاسه لبقية حياتهم المكسورة
    Vay vay vay! Pirzola gibi kokan bir adamla nasıl yaşayabilir ki? Open Subtitles كيف يمكنها العيش مع رجل رائحة أنفاسه نتنة؟
    Radha kaçık insanlarla yaşamanın zor olduğunu tüm dünya bilir. Open Subtitles راداها العالم يعرف أنه من الصعب العيش مع إنسان مجنون
    Size dürüst olmak zorundayım, onunla sadece bir kaç ay kaldık, çünkü daha sonra, diğer öğrenciler yerine bir danışmanla yaşamak için gönderilmişti. TED ولأكون صريحة معكم عشنا سوياً لشهرين فقط لأنها انتقلت فيما بعد للعيش مع مستشارة بدلاً من العيش مع طلبة آخرين
    Şimdi, anlayabileceğiniz gibi, küçük bir grupla, küçük bir yerde uzun süre yaşamak oldukça zordur. TED الآن، كما تتخيلون، إنه من الشاق جدًا العيش مع مجموعة صغيرة فحسب من الناس في مساحة صغيرة لفترة طويلة.
    Bir süreliğine çocuklarla yaşamak çok hoş olacak. Open Subtitles سيكون جميلاً العيش مع الأطفال لفترة معينة.
    Şeytanla yaşamak insanda akıl bırakmaz, değil mi? Open Subtitles ليس معقولاً , أليس كذلك العيش مع الشيطان ؟
    Şeytanla yaşamak insanda akıl bırakmaz, değil mi? Open Subtitles ليس معقولاً , أليس كذلك العيش مع الشيطان ؟
    Kız ya da erkek kardeşim yok, istediğim yere gidebilirim ve istediğimle yaşayabilirim. Open Subtitles ليس لدة إخوة أو أخوات يمكننى الذهاب لأى مكان و العيش مع أى شخص
    Bununla yaşayabilirim. Umutsuzluğu ben de bilirim. Open Subtitles . أستطيع العيش مع ذلك . لقد عرفت اليأس أيضاً
    Tony, kendine yaptığın şeyle yaşayamam. Open Subtitles . تونى , أنا لا أستطيع العيش مع ما يحدُث لك
    Buraya taşınacağım. Artık ailemle birlikte yaşayamam. Open Subtitles سانتقل للعيش هنا , لا استطيع العيش مع عائلتي بعد الان
    Evde çocuklarım var Alice. Bir evde çocuklarla beraber yaşamayı sadece deneyemezsin. Open Subtitles عندي أطفال في المنزل يا أليس أنت لم تجربي العيش مع الأطفال في البيت
    Kendi eşimle yaşamaktansa bu Houyhnhnm'lerle yaşamayı tercih ederdim. Open Subtitles أفضل العيش مع هؤلاء الهوينيم عن العيش حتى مع زوجتي
    Annem bununla yaşayabilir, ama ben yapabileceğimden emin değilim. Open Subtitles قد تتمكن والدتي من العيش مع ذلك، لكنني لست متأكدة من ذلك
    Çocuklarınla yaşamanın güzel olduğunu söylüyorsun bir de? Open Subtitles و أنت تقول أنه من الجميل العيش مع أولادك، صحيح؟
    Bir düşünsene... birlikte yaşamaya karar verirsek ne kadar güzel olacak. Open Subtitles تخيلي فقط .. كم من الرائع لو قررنا العيش مع بعضنا
    Bunu bilmiyormuş gibi davransaydım senin gibi zeki ve mükemmel bir adamla yaşayamazdım. Open Subtitles لو لم اتظاهر, ما كنت لأتمكن من العيش مع رجل فى مثل ذكائك
    Seni sevmeyen biriyle yaşamaktan daha kötü bir şey varsa... Open Subtitles اتعلمين ماهو الشيء الوحيد الاسوء من العيش مع احد لايحبك
    Artık gerçeği söyledim ve sonuçlarıyla birlikte yaşayabilecek miyim, emin değilim. Open Subtitles مُجرّد... أنني قلتُ الحقيقة الآن، لستُ مُتأكدة أنّ بإمكاني العيش مع العواقب.
    Pekala. "Çürük" var diyelim, birader. Bununla yaşayamaz mıyız? Open Subtitles حسناً ,إذا إعتبرنا ذلك, أخي هل يمكننى العيش مع ذلك العفن
    Ama bunla yaşayabilirsin, değil mi? Open Subtitles لكن يمكنكِ العيش مع ذلك، أليس كذلك؟
    - Ve bununla yaşayabileceğini sanmıyorum. Open Subtitles وأنا لا أعتقد أنه بوسعك العيش مع هذا الأمر
    Nasıl yaşayabiliyorsun kendinle? Open Subtitles أعني كيف تستطيع العيش مع نفسك؟
    Demek istediğim. Ne yaptıysam onunla yaşamam gerekiyor. Onun sorunu yapamazdım. Open Subtitles أعني، لا بد لي من العيش مع ما فعلته لم أكن سأجعله مشكلتها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus