"الغابة في" - Traduction Arabe en Turc

    • ormanda
        
    • orman
        
    • ormana
        
    • ormandan
        
    Karen Swenson'ın cesedini evinden 10 mil uzakta ormanda pijamaları içinde bulmuşlar. Open Subtitles وجدوا جسم كارن سوينسن في الغابة في بيجامتها
    Muhtemelen ormanda bir yerlerde bağırıyorlardır. Open Subtitles هم من المحتمل يجولون في الغابة في مكان ما
    Muhtemelen ormanda bir yerlerde bağırıyorlardır. Open Subtitles هم من المحتمل يجولون في الغابة في مكان ما
    Şöyle düşünebiliriz; yanan yama bölmeler, diğer kısımların orman olarak kalmasına yardım ediyordu. TED فكروا بالموضوع بهذه الطريقة ساعدت الرقع المحترقة بقية الغابة في أن تصبح غابة
    Bu kökler kurulduğu zaman, orman yüzeyin üzerinde büyümeye başlıyor. TED ما أن تتكون هذه الجذور، تبدأ الغابة في النمو على السطح.
    Dün gece işemek için ormana doğru gitti ve geri gelmedi. Open Subtitles ذهب خارج الغابة في الليلة الماضية ليقضي حاجته ولم يعد حينها
    Neden bir insansız hava aracını tarayıcı bir radyo alıcısı ile donatıp, ormanın tepesinde belli şekillerde uçurmayalım, ki bu kullanıcı ya da operatörün bu radyo tasmalı hayvanların alanını uzaktan, ayağını ormana basmadan nirengi yapmasını sağlar. TED لماذا لا تجهز طائرة مع جهاز استقبال راديو ، وتطيرها في مساء الغابة في نمط معين مما يتيح للمستخدم أو المشغل إلى تحديد الموقع من أطوق تلك الحيوانات عن بعد دون الحاجة إلى نضع أقدامنا في الغابة.
    Gecenin bir yarısı ormanda dolaşıyorum, hava buz gibi, çamur içindeyim ve ayağımda güzel ayakkabılarım var. Open Subtitles التوغل داخل الغابة في منتصف الليل بالبرد المجمد في الطين , بحذائي الجميل
    Elbette, adama 1,2 milyon dolarlık dava açtı. Zavallı adam evini ve arabasını kaybetti. Son duyduğum,... ..bir ormanda karton bir kutuda yaşıyormuş. Open Subtitles لقد خسر ذلك الرجل القضية و دفع 1.7 باع منزله و كل شيء, و إنتهى الأمر بهفي الغابة في مكان ما
    En son duyduğuma göre ormanda bir karton kutuda yaşıyormuş. Open Subtitles آخر شيء سمعته هو أنه يعيش في الغابة في علبة من الكرتون
    Kış vakti ormanda yalnız başıma dolaşırken eskiden olduğu gibi Luchs ile konuşuyordum. Open Subtitles أحيانا عندما كنت أرتحل وحدي في الغابة في فصل الشتاء كنت أتكلم مع لوكس كما كنت أفعل من قبل
    Anladım. Peki gecenin bir yarısı ormanda o kostümü neden giyiyormuş? Open Subtitles حسناً، لمَ كانت ترتديه في مُنتصف الغابة في الليل؟
    Evcil domuzların ormanda 100'er kişilik çeteler halinde kolgezen yabani akrabaları. Open Subtitles التي تجوب الغابة في مجموعات تصل الى 100 من الاقوياء.
    Her gece ormanda dolaşan bir kız var onunla konuşmalısınız. Open Subtitles اسمع، الشخص الذي تودّ التحدّث إليها هي تلك الفتاة التي تتجوّل الغابة في الليل. مَن؟
    Ama bilirsiniz Kanada'da orman araştırması böyle olur. TED لكن كما تعملون، هذه هي كيفية عمل بحوث الغابة في كندا.
    Yangınsız geçen bir asırdan sonra orman tabanındaki kuru dallar ve devrik ağaçlar barut kadar yanıcı hâle geldi. TED وبعد مضي قرن من دون حريق أصبحت الأغصان الميتة والأشجار المتساقطة على أرض الغابة في مرحلة خطرة
    Sadece partim dururken neden orman perilerini oynadığımızı anlamadım. Open Subtitles إلا السبب الذي يدفعنا إلى اللعب في الغابة في حين أن هناك حفله على شرفي
    "orman henüz gençken sihir ve mucize dolu yaratıklara ev sahipliği yapardı. Open Subtitles في سالف الزمان، عندما كانت الغابة في ريعان الشباب كانت ملاذا للمخلوقات المليئة بالسحر والعجائب
    Uzun bir yolculuk sırasında, arabayla geceleyin ormana girmişler. Open Subtitles و يقودون سيارتهم في الغابة في الليل، برحلة طويلة
    Ben kışın ormana gidip, baharda ıslık çalarak dönen çocuk değilim. Open Subtitles أنا مثل الصبي الذي ذهب الى الغابة في الشتاء و يعود في الربيع يُصفِّر
    Ben kışın ormana gidip, baharda ıslık çalarak dönen çocuk değilim. Open Subtitles أنا مثل الصبي الذي ذهب الى الغابة في الشتاء
    Bu ülke ne hale geldi? Yüksek bir din görevlisi bile ormandan güvenle geçemiyor. Open Subtitles إلام تُقْدِم البلاد حين لا يستطيع أن يُسافر رئيس الكنيسة عبر الغابة في سلام؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus