Yiyene kadar odadan çıkmak yok. | Open Subtitles | و لن تغادر الغرفة حتى تفعل |
Yiyene kadar odadan çıkmak yok. | Open Subtitles | و لن تغادر الغرفة حتى تفعل |
İddia ettiğiniz gibi masum olduğunuzdan emin olana kadar bu odadan çıkmayacaksınız. | Open Subtitles | لا يسمح لك بمغادرة هذه الغرفة حتى أقتنع أنك بريئة كما تتدعين |
Satış toplantısı cuma günü o yüzden iyi bir fikir bulana kadar, kimse bu odadan ayrılmayacak. | Open Subtitles | المباراة يوم الجمعة ونحن لا نغادر هذه الغرفة حتى نستقر على فكرة |
Modellik fikrinden vazgeçip eski haline dönene kadar... bu odadan çıkamazsın. | Open Subtitles | انتِ لن تغادري الغرفة حتى توافقين عن التوقف في عرض الأزياء مرة واحدة وللأبد |
Yaptığını kabul edene kadar kimse bu odadan çıkmayacak. | Open Subtitles | لن يغادر أحد هذه الغرفة حتى تعترف لنا بما فعلته |
Gerçekten arkadaş olup olmadığımızı bulana kadar bu odadan ayrılmayacaksın. | Open Subtitles | لن تخرج من هذه الغرفة حتى نعرف بشكل نهائي اذا كنا فعلا أصدقاء فقط |
Bunun bir daha asla olmamasını sağlayana kadar bu odadan ayrılmıyoruz. | Open Subtitles | لن نترك الغرفة حتى نجد طريقةً للتأكد أن هذا لا يحدث ثانيةً |
Ben gittikten sonra bir saat bu odadan çıkma. | Open Subtitles | ولا تغادر هذه الغرفة حتى تمضي ساعة على غيابي |