çamaşır makinesini tamir ettim. Artık oğlunuzun çamaşır taşıması gerekmiyor. | Open Subtitles | لقد اصلحت الغسالة لكي لا يظطر الصبي للذهاب الى المغسلة |
Teşekkürler, Marge. Eğer çamaşır makinesiyle işin bittiyse, kendime bir içki hazırlayabilir miyim? | Open Subtitles | شكراً ، إن كنت انتهيت من الغسالة فهل يمكنني صنع بعض الخمر بها؟ |
-Belki elle çalışabilen bir çamaşır makinesi gibi bir şey uydurabiliriz. | Open Subtitles | هل نستطيع ان نجهز الغسالة لتعمل بساعد يدوي.. او بشيئا ما. |
Bozuk makinenin yerine Orchard'dan yeni bir Makine almaya gidiyorum. | Open Subtitles | سأشتري غسالة في اورتشارد سبلاي لتكف الغسالة عن ارتعادها |
Annem dikkatlice makinenin kapağını açtı ve kirli çamaşırları makineye yerleştirdi, aynen böyle. | TED | اذكر عندما فتحت والدتي باب الغسالة بهدوء ووضعت الغسيل داخل الغسالة هكذا |
Ölüm sırasında ya da çamaşır makinesinde meydana gelen 83 yara tespit ettim. | Open Subtitles | حددتُ 83 إصابة بالهيكل العظمي والتي حدثت إما وقت الوفاة، أو في الغسالة |
Annemi hayatımda ilk defa bir çamaşır makinasını doldururken izlediğimde dört yaşındaydım. | TED | كان عمري أربع سنوات عندما رأيت والدتي تضع الملابس في الغسالة للمرة الاولى في حياتها |
Onlar da aynı şekilde bir çamaşır makinesi istiyorlar. | TED | وكانوا يريدون الغسالة بشدة .. كما يريدوها هؤلاء الناس .. |
Buradakiler ise çamaşır makinası olan, ama evlerinde diğer makinalar olmayan kişiler, sadece iki ünite kullanıyorlar. | TED | وهؤلاء الذين يملكون الغسالة الكهربائية دون بقية اللات المنزلية يستخدمون وحدتين |
Ve sonra elektrikli çamaşır makinesi geldi | TED | وبعد ذلك أصبح لدينا الغسالة الكهربائية. |
ön yıkamalı, yüksek verimli bir çamaşır makinesi kullanmadığım sürece, o zaman durum biraz daha iyi görünebilir. | TED | إلا لو إستخدمت الغسالة أوتوماتيكية عالية الكفاءة والتي تعبأ من الامام وهكذا سيبدو الامر أفضل |
Birkaç yüz dolar harcayıp sana televizyon aldım ve sen çamaşır makinesini seyrediyorsun... | Open Subtitles | أنفقت لتوي 200 دولار لأشتري لك تلفازاً وأنت تشاهد الغسالة |
Senin televizyon seyretmeyi şeçmen gerekir, çamaşır makinesini değil. | Open Subtitles | تفضل مشاهدة التلفاز عن النظر إلى الغسالة مفهوم؟ |
Makine boşalınca bu iş nasıl yapılır göstereceğim size. | Open Subtitles | عندما تصبح الغسالة فارغة سأريكم كيف ينجز العمل |
Aslında, seni de kıyafetlerin ile beraber makineye atıp, bir güzel yıkamak lazım. | Open Subtitles | كل ما نريده الآن هو أن نغير ثيابك و نضعها في الغسالة |
Değil elden, yıkama yıkama değil. Kablo kablolama değil. | Open Subtitles | ليست تصرّف ، الغسالة لا تغسل الكابل غير موجود |
Pantolonunu yıkamaya attığında telefonu cebinde bıraktı. | Open Subtitles | تركه بجيبه عندما وضع بنطلونه في الغسالة |
Haftalardır serserinin biri ıslak giysilerimi makineden alıp masaya sırılsıklam bırakıyor. | Open Subtitles | لأسابيع والآخرين يأخذون ثيابي المبتلة من الغسالة ويتركونها على المائدة بحالة فوضوية |