Ve bunun tek açıklaması atmosferin tersine dönüyor olması. - Pekâlâ. | Open Subtitles | ولا تُوجد طريقة أخرى لتفسير ذلك، إلاّ بأنّ الغلاف الجوّي ينقلب. |
En nihayetinde, atmosferin, bulut ve fırtına oluşturmak için ısıya ve basınca nasıl tepki verdiğini iyi biliyoruz. | Open Subtitles | في النهاية, نحن نفهم جيداً كيف يتفاعل الغلاف الجوّي مع الحرارة والضغط حتى يُشكّل الغيوم والعواصف الرعدية |
Sanki atmosferin üst katmanı aşağı çekiliyor gibi. | Open Subtitles | والغيوم تزحف لأسفل جوانب القبّة، كأنّ الغلاف الجوّي العلوي يُسحب لأسفل. |
Biyometrik basınç dalgaları oyuncağın üzerinden atmosfere yayılır. | Open Subtitles | يعمل بنظام القياس الحيوي لموجات الغلاف الجوّي فوق مكان الدّمية، |
Biyometrik basınç dalgaları oyuncağın üzerinden atmosfere yayılır. | Open Subtitles | يعمل بنظام القياس الحيوي لموجات الغلاف الجوّي فوق مكان الدّمية، |
Ama atmosferi o kadar kirlettiniz ki, | Open Subtitles | لكن بسبب تلوّث الغلاف الجوّي |
Yani,örneğin, Dünya atmosferinin sonlu bir kalınlığa sahip olduğunu çıkarsamak ve hatta kalınlığının ne olduğunu tahmin için ışık hakkındaki yeni fikirlerini kullandı. | Open Subtitles | لذا استخدم على سبيل المثال نظرياته عن الضوء ليستنتج أن الغلاف الجوّي للأرض ذو سمك محدّد وقام حتى بتقدير ذلك السمك |
atmosferin içinde bir yörüngeye mi oturdun? | Open Subtitles | أنتم تدرورن داخل الغلاف الجوّي ؟ |
Dengen olmadan atmosfere doğru durmadan yol alırsın. | Open Subtitles | من دون حبل، ستطفو إلى أن تبلغ الغلاف الجوّي |
Tıpkı Dünya'nın atmosferi gibi. | Open Subtitles | مثل الغلاف الجوّي للأرض |
Mars'ın burada küçülen atmosferinin anlamı Olympus'un artık neredeyse uzaya eriştiğidir. | Open Subtitles | الغلاف الجوّي المتقلّص للمريخ يعني أن "أوليمبوس" يمتدّ الآن للفضاء |