Bu bölgede ağabeyimin şöyle ya da böyle el atmadığı çok az yasadışı faaliyet vardı. | Open Subtitles | هنالك الكثير بالمناسبة من النشاط الغير مشروع في هذه المقاطعة شقيقي لم يضع يده عليه بطريقة أو بأخرى |
Evet, yasadışı bir nişan o, seni istiyorum korkutmak değil mi? | Open Subtitles | نعم، الإشتباك الغير مشروع لا يخيفك هذا، أليس كذلك؟ |
ABD büyükelçisini arayıp, bu yasadışı gözaltını bildirmenizi talep ediyorum. | Open Subtitles | إنني أطلب منك بموجب القانون الإتصال بالسفارة الأمريكية و إخطارهم بهذا الإحتجاز الغير مشروع |
Burada yaşıyor. kaçak avlanıp çöpleri temizliyor. | Open Subtitles | كان يعيشُ هنا للقيام بالصيد الغير مشروع و السرقة |
Taş ocağını, bu adamın yasa dışı pazarına misilleme olsun diye kapattım. | Open Subtitles | لقد أغلقت المحجرة للانتقام من أجل سوقه الغير مشروع |
Emeklilik fonunda sorumlu adam benim diyelim ve sekreterlerimden biri yasadışı hareketlerimi keşfetti. | Open Subtitles | أنا المئول عن نفقات التعويض وقد وجدت أن أحد مساعدي قد اكتشف نشاطي الغير مشروع |
Meksika sınırından yasadışı hayvan kaçırma. | Open Subtitles | الإتجار الغير مشروع من الماشية عبر الحدود المكسيكية |
Ellerinizi yasadışı petrol ile kirletmenizi beklemiyorum. | Open Subtitles | لم أتوقع منكم تدنيس أيديكم لزرع ذلك البترول الغير مشروع |
yasadışı bir araştırma. | Open Subtitles | النوع الغير مشروع |
Küçükken, Chicago'da yasadışı piyango satıcısıydı yaşı ilerledikçe araba çalmaya başladı, uyuşturucu satıcısı olarak mezun oldu. | Open Subtitles | بدأ باليانصيب الغير مشروع في "شيكاغو" و هو طفل صغير و إنتقل إلى سرقة السيارات عندما كان مراهقاً "وقام بعمل صفقات المخدرات في "ويست كوست |
yasadışı hamurişini örtbas etmek için, bize dövme yaptığını söyledi. | Open Subtitles | لتخفي خبزها الغير مشروع. |
Bay Bacevich, yani, sizin ya da çalışanlarınızın yasadışı indirmeyle ilgili hiçbir bilgisi yoktu. | Open Subtitles | لذا، سيد (باسيفيتش)، أنتَ وموظفينُكَ لا تعلمون عن التحميل الغير مشروع |
Tabii bu güzel birşey değil ama 18 yaşından küçük olduğum için onu benimle yasadışı seks yapmakla suçladılar ve bu da onu bir seks suçlusu olarak yaftaladı ve o listeye girmesini sağladı ki şu ana dek bilmiyordum. | Open Subtitles | بسبب أنني كنت تحت السن القانوني, قاموا باتهامه أيضاً بالجنس الغير مشروع مع طفل وذلك جعله يُصنف مرتكباً للجرائم الجنسية ويوضع على تلك اللائحة والتي لم اعلم عنها مطلقاً... |
Güney Afrika'daki kaçak avlanmalar... şu aralar çok fena. | Open Subtitles | يجري الصيد الغير مشروع بطريقة مروعة في الوقت الحالي في "أفريقيا" الجنوبية |
- Hala kaçak ava gidiyor mu? | Open Subtitles | - مازال يمارس الصيد الغير مشروع |
Suçlular yasa dışı organ ticareti nedeniyle Çin'de yakalandı. | Open Subtitles | أعتقل الجناة في الصين على التهريب الغير مشروع |
Joseph Smeaton, seni yasa dışı hileli kavgalar düzenlemekten ve vurgunculuktan tutukluyorum. | Open Subtitles | جوزيف سميتون,سوف أعتقلك لتنظيم و تسهيل الكسب الغير مشروع من المنازلات المتلاعب بها و المحظورة |