Siz çocuklar neden duş almıyorsunuz? Bu dava üniversitelilere devredildi. | Open Subtitles | لماذا أيها الفتية لا تبعدون هذا القضية وصلت إلى الجامعة |
Bazı çocuklar senin elemanın ispiyoncunun tekine arka çıktığını konuşuyorlar. | Open Subtitles | بعض الفتية يقولون أن فتاك وقف إلى جانب الصبي الواشي |
Eğer haklıysam bu çocuklar korkunç bir şeyin etkisi altındalar. | Open Subtitles | إذا كنت علي صواب فإن هؤلاء الفتية متورطون بشيء فظيع |
çocukları hizada tutmak için bir milyon dolarlık bonus alıyorsunuz. | Open Subtitles | لقد حصلت على مليون دولار علاوة لتجعل هؤلاء الفتية أسوياء |
Bu gerçekten dün gecenin kasedi olsaydı çocukların astığı süslemeleri görürdük. Yine uyuyakalmışsın. | Open Subtitles | إن كان هذا شريطَ أمس فعلاً، فيجب أن نرى اللافتاتِ التي علّقها الفتية. |
Bu maçla ilgili değil Josie. O çocuklara bazı şeyler öğrettim. | Open Subtitles | جوزي, إنه ليس حتى عن اللعب لقد عملت أولئك الفتية أشياء |
Ama küçük bir çocuk Noel'de o kadar şanslı değildi. | Open Subtitles | لكن احد الفتية المحظوظين لم يكن محظوظا جدا في الكريسماس |
Gözlerinizi yukarıda tutun. Bu hoş çocuklar ağaçlarda da saklanabilir. | Open Subtitles | راقبوا المناطق العليا , يمكن لأولئك الفتية الاختباء في الأشجار |
Pekala çocuklar bu kısrağın koşacak birkaç yarışı daha var. | Open Subtitles | حسناً, ايها الفتية لا يزال هناك بعض السباقات لتقوم بهذا |
Cesur olun çocuklar! Unutmayın, fazla mesafe yok. Şuradan geçeceğiz. | Open Subtitles | تذكروا أن تسيطروا على أعصابكم أيها الفتية المسيرة ليست طويلة.. |
çocuklar buraya sadece uyumaya geliyor. O yüzden böyle minimal. | Open Subtitles | لقد جاء الفتية هنا ليناموا فقط لهذا الامر بسيط جدا |
Griffin Cooper gibi havalı çocuklar Manny gibi çocuklarla takılmaz. | Open Subtitles | لا لأن ذلك غير منطقي الفتية الرائعون مثل غريفن كوبر |
Kraliçenin Muhafızları benim ve o çocuklar başkasına itaat etmez. | Open Subtitles | أنا من محاربين الملكة وهؤلاء الفتية لن يتبعوا أحدًا آخر |
çocukları yolun dışına ittiği araba hakkında bir şey biliyor muyuz? | Open Subtitles | حصلنا على هوية السيارة التي إستخدمها لدفع أولئك الفتية عن الطريق؟ |
Mesajlaşma işte. Bu yüzyılın çocukları dinazor yarışlarına gitmek yerine bunu yapıyorlar. | Open Subtitles | إنه ما يقوم به الفتية هذه الأيام بدلًا من الذهاب لسباقات الديناصور. |
- Önümüzdeki sonbaharda çocukların odalarını girişeyim diyorum. Şöyle bir temizleyeyim. | Open Subtitles | كنت أفكر, وأخيرًا بهذا الخريف سأرتب غرف الفتية القديمة, سوف أنظفهن. |
Hayır, geceden çocukların attığı çöp poşetlerinin içi su dolmuş sandım. | Open Subtitles | ظننت أنّ تلك مُجرّد أكياس للنفايات قام الفتية بإلقائها الليلة السابقة |
Burdasınız, çünkü çocuklara iyi bir cadılar bayramı geçirtmeniz gerek. | Open Subtitles | أنت هنا لأنه عليك أن تمنح الفتية عيد قديسين جيد |
Ve hayatta kaldın. Birçok çocuk kalamadı. | Open Subtitles | وأنت قد بقيت حيا بينما مات العديد من الفتية.. |
Sadece bir avuç zavallı, cinsel dürtü sahibi erkekler var. | Open Subtitles | لا يوجد سوى بعض الفتية المساكين لديهم شؤون عاطفيّة غريبة. |
Partideki çocuklardan biri kulağıma fısıldadı, anladın mı? | Open Subtitles | إن أحد الفتية فى هذا الحفل قد اتصل بى تليفونياً |
Olaydan sonraki ilk birkaç gün yayımlanan hikayeye göre bu genç adamlar suçluydu. | Open Subtitles | في أول يومين بعد الواقعة القصة المتداولة هو أن هؤلاء الفتية كانوا مذنبين |
Eminim bütün oğlanlar senin peşindedir okulda. | Open Subtitles | أعتقد أن الفتية قد سعوا كثيراً للحصول عليكِ في المدرسة, أليس كذلك؟ |
Çantanın içinde bu taşlar varmış ve çocuğu bayıltmış. - O çocuklar bir daha Simon'ı hiç rahatsız etmedi. | Open Subtitles | أفقد المتنمر وعيه لم يتعرض له أولئك الفتية ثانية |
Senin de gençler gibi dövüş kulübüne katılman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ألا يفترض أن تنضم لنادي القتال مع بقيّة الفتية الأشقياء؟ |
Silahla oynayan çocuklar erkek gibi ölmeye hazır olmalı. | Open Subtitles | الفتية الذين يلعبون بالأسلحة يجب أن يستعدوا للموت كالرجال |
Görünüşe göre Erkeklerin görebildiği ve kızın Deli olduğunu gösteren bir şey | Open Subtitles | ما هذا؟ من الواضح, أنه شئ تمتلكه النساء و يستطيع الفتية رؤيته |