"الفوق" - Traduction Arabe en Turc

    • Ultraviyole
        
    • ötesi
        
    • ultrason
        
    • formüle ettim
        
    • morötesi
        
    Ultraviyole ve gümüş nitrat cephane kullanarak bir saldırı dalgası başlatacağım. Open Subtitles سأبد بموجة من الهجوم مستخدماً ذخائر نترات الفضة والأشعة الفوق البنفسجية.
    Yani x-ışını, Ultraviyole ışık veya mikrodalganın fiziğinin işleyişini bildiğimiz için, uzak bir yıldız veya galaksinin ışığını inceleyebiliriz ve orada da ne tür şeyler olup bittiğini biliriz. TED إذن، بما أنّنا نجيد فيزياء كيفية عمل أشعة اكس، الضوء الفوق بنفسجي، أو موجات الفرن، فنحن نستطيع دراسة ضوء نجم أو مجرة بعيدة ونكتشف ما الذي يحصل هناك أيضا.
    Ses ötesi, duyulamayacak kadar yüksek frekansta bir ses titreşimi. Open Subtitles الموجات الفوق صوتية هي أصوات عالية التردد لنتمكن من سماعها
    Sudaki boya mor ötesi ışığa tepki veriyor. Open Subtitles الصبغة في الماء تتفاعل مع الضوء الفوق بنفسجي
    - Evet, efendim. Tüm mahkumların ultrason işleriyle biz ilgileniyoruz. Open Subtitles أجل ياسيّدي، نحن نتعامل مع الأشعة الفوق سمعية لنزيلات السجن
    Bu sabah ultrason sonuçlarına sonuçlarını doğrulayan, bir taramadan geçirildi. Open Subtitles أجريت فحص هذا الصباح والذي أكد نتائج الموجات الفوق صوتية
    Bu yüzden hücre dışı sıvıyı tekrardan formüle ettim. Open Subtitles لذا أعدت المعادلة الفوق خليوية
    Bazı çiçeklerin üzerindeki morötesi işaretler böcekler nektara ulaşsın diye kılavuzluk yapıyor olabilir. Open Subtitles ربما لأن العلامات الفوق بنفسجية على بعض الأزهار تعمل على توجيه الحشرات للرّحيق.
    Normal, enfaruj ve Ultraviyole mercekler... Open Subtitles الاشعة تحت الحمراء والعدسات الفوق بنفسجية
    Nemlendiriyor ve Ultraviyole gibi zararı da yok, yani... Open Subtitles إنه ترطيب يمنع أضرار الأشعة الفوق البنفسجية
    Filtre olarak evirilmiş, Ultraviyole ışığı filtreleyerek zaman içinde gözümüze zarar vermesini engelliyor. Open Subtitles لتصبح مرشحاً، يرشح النور الفوق بنفسجي الذي قد يؤذي أعيننا مع الوقت.
    Ultraviyole ışınlar kullanarak damarları bulmaya yardımcı oluyor. Open Subtitles يستخدم الأشعة الفوق بنفسجية للمساعدة على إيجاد الشرايين
    Bu Ultraviyole ışının göz korneasına verdiği hasar. Open Subtitles إنه آثر الأشعة الفوق بنفسجية علي قَرَنِيَتُك
    Biber gazı spreyinde mor ötesi ışıkta parlayan boya bulunur. Open Subtitles رذاذ الفلفل له صبغة أثر للأشعة الفوق بنفسجية
    Bu da mor ötesi ışık altında parlamalarını sağlar. Open Subtitles مما يسمح لها بالتوهج تحت الضوء الفوق بنفسجي
    Yarasalar, yunuslar ve köpekler gibi bazı hayvanlar ses ötesi frekansı duyabiliyorlar. Open Subtitles بعض الحيوانات كالخفافيش و الدلافين و الكلاب بإمكانها السماع في مجال التردد الفوق صوتي
    Ben de ultrason için gittim ve kontrol ettiler. Open Subtitles لذا دَخلتُ للأشعة الفوق السمعيةِ وهم تَأكّدوا منه.
    Ama ultrason görüntüsünde bebeğin erkek olduğu gözüküyordu. Open Subtitles لكن الأشعة الفوق السمعية قالت أن الجنين سيكون ولد
    O, dün Duffy Haskell'in buraya bıraktığı ultrason. Open Subtitles أنت هل لا يعتقدني؟ تلك الأشعة الفوق السمعية دوفي حزقيل الواحد اليسار هنا أمس.
    Bu yüzden hücre dışı sıvıyı tekrardan formüle ettim. Open Subtitles لذا أعدت المعادلة الفوق خليوية
    morötesi ışınlar ve hava fırçaları varken mi? Open Subtitles مع وجود المصابيح الفوق بنفسجيه و منظفات الهواء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus